Bölüm 26

496 40 9
                                    

Ennab'dan gelen acı çığlıkla tüm gençler bir gerilim hissetmiş olsalar da Üykül aralarındaki yüz metrelik mesafeyi aşmadan Ennab'ı iyileştirmeye başlamıştı. Elinden çıkan ve gayet net bir şekilde görünen mavi, sarı, yeşil, kırmızı duman bulutları bunun göstergesiydi. Aslında Üykül bu tedaviyi çok daha hızlı bir şekilde yapma potansiyeli olduğunu biliyordu ancak daha önce kimselerin üzerinde –iyileştirme büyüsü bile olsa- bu denli büyük bir güç kullanmamış olması onu temkinli davranamaya zorluyordu. Yürüyüşünü ve hızını bozmadan sadece Ennab'a doğru büyüsünü yolluyordu. İşin ilginç olan tek tarafı ise normal şartlar altında tüm büyülerin bir çıkış noktası olması gerekirken –el, göz, kalp gibi- Üykül'ün büyüsü sanki vücudunun her hangi bir yerinden çıkıyormuş izlenimi vermiyordu. Daha az ilginç olan nokta ise iyileştirme amaçlı yapılan büyülerin bir kişi üzerinde değil de bir alan üzerinde etkili olması gerekirken bunun sadece Ennab'a yapılıyor olmasıydı. Kişiye özel büyüler normalde temas olmadan yapılamazdı...

Aradaki mesafeyi neredeyse kırk metreye kadar indirmiş olan Üykül sanki bir şey hatırlarmış veya dalgınlıktan kurtulmuş gibi irkilmişti ve yorulan, bitkin düşen ve kısmen de olsa yaralanan diğer arkadaşlarını da tedavi için farklı iyileştirme büyüleri yollamaya başlamıştı. Ayarsız Üykül herkes için ayrı yoğunlukta ayrı büyüler yollamaya başlamıştı. Bu enerji bulutları kendisine temas eden herkes kendisini yavaştan iyi hissetmeye başlamıştı bile,

"eee Ritka, sen ne zaman giyinmeyi düşünüyorsun"

"çıkartmaya çıkartıyorsun neden giydirmiyorsun –"

"lan kalk kalk herkes göreceğini gördü zaten" Üykül Ritka'ya çıplak olduğunu hatırlatır hatırlatmaz Ritka yere çökerek kendince gizlenmeye çalışmıştı ama Üykül ona bu hazzı yaşatmak istememişti. Neyse ki Niran araya girmiş ve kıyafetlerin Ritka'nın üzerinde peyda olmasını sağlamıştı.

"yürü git meditasyon yap Ritka, sen de Kedil; ooo sen de Niran –"

"..."

"ne bakıyorsunuz aval aval hepiniz seviye atlamışsınız –"

"peki ya Ennab?"

"meraklanma Ritka, gücünü toparlayabildiğini hissettiği anda onu da meditasyona sokarım ben."

"sen? Sen nasıl – sen o kadar da olamazsın yaa"

"Kedil, şaşırma, hayret etme gibi şeyleri akademide bırakmış olman gerekirdi. Evet ben insanların beyinlerini kontrol edebilirim. Hoş biraz daha üstünde çalışmam lazım: baygın veya uyumayan birisinde –veya bir hayvanda- denediğim zaman öldürüyorum maalesef... hadi hadi meditasyona..."

Gençler meditasyona gider gitmez Üykül de yavaş yavaş Ennab'ın bilincine ulaşma denemelerine başlamıştı. Bunu başarınca da gördüğü şey Üykül'ü şaşırtmıştı: kız zaten meditasyona başlamıştı.

"saygıdeğer kral, Prens Üykül ve arkadaşlarından ikinci haber geldi:
eredin'den bindikleri ticaret gemisi yolda bir fırtınaya yakalanmış ancak Prens ve arkadaşları sağ salim karaya çıkmayı başarmışlar."

"teşekkürler Ruid... neyle karşı karşıya olduğumuz hakkında bir fikrin var mı?"

"üykül açısından soruyorsanız güç veya unvan meraklısı değil o yüzden size veya oğlunuza karşı bir şeyler yapmayacaktır. Ejderha mevzusuna gelince: Üykül ve arkadaşları en doğru tercihi yaptılar efendim, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir düşmana karşı savaşamazdık. Neyse ki Üykül bizden yana..."

"peki Üykül ve ejderhanın karşı karşıya gelmesi durumunda olabilecek sonuçlar?"

"Üykül sıradan birisi değil edendim, her şeyden önce düşünce şekli bizlerden farklı... en kötü ihtimalle –belki de en iyi ihtimalle- ölecektir yine de bize nasıl savaşacağımız konusunda bilgi vereceğinden eminim."

ejderha günceleriWhere stories live. Discover now