ANTRLAR DİVANI III

158 15 4
                                    

arkadaşlar gecikme yaşadım ama umarım beklediginize degecek bir bölümle karşınızdayım :) iyi okumalar...

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*


Güzeller güzeli bir kız; bir avuç antr ve ne olduğu belli olmayan bir kişi kendi aralarında hararetli bir şekilde tartışırlarken izlendiklerinin farkında değildiler. Olmaları da pek muhtemel değildi zira fark edebilecek olsalardı, şimdiye kadar yaptıkları bütün divanlarda kendilerini en az bir kişinin izlediğini; yaptıkları tüm planlardan haberdar olarak onların işlerini zorlaştırdığını da fark ederlerdi. Şimdiki konuları ise Antr Sid'i buraya getirerek mührü kaldırmayı denemek olacaktı. Heyhat ki bilmedikleri bir şey vardı: bu mühür herhangi bir şekilde kaldırılabilecek bir mühür değildi ve daha da önemlisi antrları dünyadan soyutlarken, dünyayı da enerjiden soyutlamak gibi bir özelliği vardı. Sırf bu yüzden, zaman içerisinde Apsyny'a uzak olan bölgelerde yaşayanlar yavaş yavaş enerjilerini kaybetmişlerdi...

Arkhana, devam eden toplantıyı izlerken hepsinin aslında ne kadar zavallı olduklarını düşünmeden edememişti ama hak verdiği bir nokta da vardı: Antr Sid'i uykusundan uyandırıp getirmek. Belki bu zavallılar kendi başlarına bir şeyleri halledemezler ve ya arif olmayanların gözlerinden gizlenenleri göremezlerdi ama Antr Sid farklıydı. Antr Sid, Arkhana'nın sır katibiydi: antrların kimler olduğunu; nereden geldiklerini ve hatta antrların çoktan unutmuş oldukları 'bu dünyaya gelme sebeplerini' hatırlayabilecek irfana sahip tek antrdı. Heyhat ki, Arkhana bile gücünü mühürleyerek uykuya dalan bir antrı bulamazdı. Bu zavallıların nasıl bulacaklarını daha doğrusu bulmaya çalışırlarken daha ne kadar değersizleşecekleri izlemek hoşuna gidecekti.

"Neyse Niran, işin bundan sonraki kısmında senlik çok bir şey olmayacağı aşikar: sen de sana verilen görev için ayrılabilirsin"

"Üykül, belki burada –"

"tabi Niran burada bize yardımcı olmaya çalışabilirsin ama onun öncesinde antrların kendilerine yardımcı olacakları bir yolun olup olmadığı konusunda kendilerine yardımcı olmaları gerekiyor" diyerek sabırsızlandığını açık etmişti Üykül denen genç ya da olmaması gereken Antr. Arkhana bu garip ve sonuçsuz tartışmayı izlerken, 'olmaması gereken antr'ı bir kez daha düşünmüştü. Antrlar, Arkhana'ya ilk kez başkaldırmaya karar verdiklerinde yürürlüğe koydu bir plandı bu. Kısaca antrlara göre 'olmaması gereken antr' bu dünyanın kaderinde gayet 'olması gereken bir antr'dı. Kız gözden kaybolunca Arkhana da divandakilere tekrardan şöyle bir göz gezdirme ihtiyacı hissetmişti ama çok da umursamamıştı. Ne de olsa bu dünya onundu ve onun üzerindeki en güçlü şey bile Arkhana'nın kendisinden daha güçlü olamazdı.

"Evet Usta Shouaphie, Antr Sid uykuya yatmadan önce en son seninle görüştü yerini bilmesi en muhtemel kişi ancak sen olabilirsin" demişti Thelepsh. Bu yüzden de tüm gözler umutla Shouaphie'ye dönmüştü,

"aslında konuştuk, hem de baya bir konuştuk. Şimdi düşününce aklıma bir şeyler gelmiyor değil" diyerek herkesin beklentilerini yükseltmişti Shouaphie. Zaten onun en iyi yaptığı şeylerden bir tanesi insanları manipüle etmekti. Diğeri de keskin zekâsı ve keskin dilinin arkasında Thelepsh'e bile kafa tutacak gücünü saklamasıydı.

"öyleyse bulabiliriz." Diyerek heyecanlanmıştı Üykül,

"yok hayır kesinlikle öyle bir şey demiyorum. Tam aksine aslında konuştuğumuz şey onun hiçbir şekilde bulunamayacak olması." Shouaphie'ye şaşırarak cevap verense Eynetes Hanım olmuştu,

"nasıl yani?" bu soru üzerine Shouaphie'nin gözlerindeki sinsi gülüş yerini kedere bırakmıştı zira o da diğer tüm Antrlar gibi Eynetes Hanımı üzmektense ölmeyi tercih ederdi. Bu esnada Üykül de belki gençliğinin verdiği heyecanla yerinde durmakta ve susmakta zorlanarak kıvranıyordu,

ejderha günceleriWhere stories live. Discover now