“Haklısın ama yine de gerek yok ben hallederim.”

Dedim onu ikna etmeye çalışarak ama ikna olacak gibi bir hâli yoktu. Jaebum şu an buraya gelse gerçekten iyi olurdu.

“Neyi halledebileceğini düşünüyorsun? Sen karışmayacaksın biz hallederiz, yürüyün gidiyoruz.”

Jackson tuttuğu elimi bırakıp elini bileğime dolamış ve beni çekiştirmeye başlamıştı. İnatla olduğum yere kendimi sabitleyip kolundan tutmuştum.

“Hayır istemiyorum.”

“Yugyeom tut kolundan.”

“Yok artık!”

Diye bağırsam da itaatkar Yugyeom hemen gelip kolumdan tutmuş ve beni sürüklemeye başlamışlardı. İkisi de erkek olduğu için çok güçlülerdi karşı koymaya çalışsamda bir şey ifade etmiyordu.

“Ya siz delirdiniz mi? Bıraksanıza beni!”

İnatla sürüklemeye devam ediyorlardı ta ki açılan kapı çok şükür ki içeri Jaebum’un girmesiyle onları durdurmuştu.

“Ne yapıyorsunuz siz?”

Jaebum içeri girmiş arkasından da Jinyoung girmişti.

“Yah bir bayana nasıl böyle davranırsınız?”

Jinyoung hızlıca bize yaklaşmış ve beni tutan Yugyeom ve Jackson’nın kollarına vurarak kurtulmamı sağlamıştı.

“Teşekkür ederim oppa.”

Dedim ve eğilerek selam vermiştim. Bu çocuğun kurtarıcı, düşünceli hâlleri mükemmeldi.

“Saçmalamayı kesin bir şey yapmıyorduk ona.”

Jackson kendini açıklamak için konuşmuştu.

“Derdiniz neydi yine?”

Jaebum bize kaşlarını kaldırmış bir şekilde bakıyordu anlaşılan henüz dedikodular onun kulağına gitmemişti. Ama bizim Yugyeom varken zaten başkasına gerek yoktu kendisi felaket bildiricisi olduğu için ona da hemen bildirirdi şimdi.

“Hyung sen ve Min noona hakkında çatıda basıldığınız hakkında bir dedikodu çıkmış.”

Söylemiştim değil mi? Ona gözlerimi devirdim ve Jaebum’un da Jackson’nın verdiği tepkiyi vermemesini dua ederek beklemeye başladım.

“Siz ciddi misiniz? Nereden duydunuz?”

Jaebum’un surat ifadesi değişmeye başlamıştı ve ellerini de yumruk yapmıştı. Tanrım bu gün kesinlikle şirkette sorun çıkacaktı ve bunun sebebi yine bendim. Lanetli olduğum konusu üzerinde düşüncelerimi yoğunlaştıracaktım artık çünkü bunların başka bir açıklaması olamazdı.

“Hyung ben kahve almak için bekliyordum ve konuşulurken duydum.”

Yugyeom açıklama yapmıştı.

“Tanrı aşkına bu çocukların beyni mi yok? Onlarla gidip konuşmuştum halbuki! Sunbaeleri ile uğraşmak neymiş hepsine göstereceğim!”

Jaebum hızlıca odadan çıktığında bizimkiler arkasından koşarak çıkmışlardı. Ben ise bir küfür savurup koşmaya başlamıştım. Elimden geldiğince engel olmalıydım.
Jaebum önde biz arkasında koşarken koridorda diğer üyelere de rastlamıştık bizi gören Youngjae ;

“Hey neler oluyor? Bir kutlama falan mı var? Nereye gidiyorsunuz?”

“Yüzyılın kutlaması olacak hyung koş! Jaebum hyung ve Jackson hyung stajerleri dövecek!”

BENİMLE KAL | Jackson WangWhere stories live. Discover now