4.3

2.1K 153 111
                                    

Satır arası yorum bırakmayı unutmayın~

Duyduğum şeye şaşırmak yerine açıklama yapmak için bana şans tanınıp tanınmayacağına odaklanmıştım. Yugyeom felaket bildiricisi gibi konuşarak içeri girmişti. Başıma geleceği o çocukların bize olan bakışlarından az çok anlamıştım aslında ama yine de konuşacağını söyleyen Jaebum’a daha çok güvenmiştim sanırım.

Jackson oturduğu yerden kalkarak  kollarımın arasından çıkmış ve Yugyeom’a dönerek konuşmaya başlamıştı.

“Ne diyorsun sen Yugyeom?”

“Hyung yani şey ben…”

Yugyeom muhtemelen onun oda da tek başına olduğunu düşünerek böyle içeri girmişti ama yanında benim olduğunu görmesi onu duraklatmıştı. Benim olup olmamamın bir önemi yoktu aslında , sonuç olarak böyle bir dedikodu zaten yayıldıysa eninde sonunda duyacaktı ve açıkcası ben yanındayken olması iyi olmuştu.

Oturduğum yerden hızlıca kalkıp Jackson’nın elini tuttum ve konuşmaya başladım.

“Jaebum ile çatı katında konuşuyorduk ve konuşmamızın ortasında stajerler geldi bakışlarından bizim hakkımızda böyle bir şey uyduracaklarını anlamıştım ama-“

“Tamam sorun yok sakin ol.”

Jackson tuttuğum eli sıkmıştı , ah tanrıya şükür ki inanmayı seçmemişti. Bana güveneceğini biliyordum ama yine de bu insanların uydurduğu ve attığı iftiralar bazen insanın aklını karıştırabiliyordu.

Jaebum ve benim aramda bir şey olamayacağını herkesin bilmesi gerekiyordu insanlar neden bu kadar acımasızdı ki? İki insana aslını bilmeden atılan iftiralar nasıl bu kadar kolay atılabiliyordu? Vicdansız insanlar beni gerçekten endişelendiriyordu.

“Jackson gerçekten sadece konuşuyorduk onunla aramda bir şey-“

Sözümü kesmiş ve göz teması kurmuştu.

“Min biliyorum böyle saçma bir şeye inanacağımı düşünmüyorsun değil mi?”

“Düşünmüyorum ama yine –“

“Hyung ben sadece haberin olması için söylemeye geldim kesinlikle kötü bir amacım yoktu benim.”

Yugyeom kendini suçlu hissediyordu sanırım ama böyle hissetmesin gerek yoktu o da sadece iyiliğimiz için davranmıştı.

“Sorun yok Yugyeom lütfen hepiniz sakin olun.”

Jackson’nın sakinliği beni endişelendirmiyor değildi çünkü gerçekten çok sakin davranıyordu.

“Bu dedikoduyu çıkaran kim?”

Jackson sakinliğini kaybedip yavaşça sakinliğin yerini öfke alıyor gibiydi ve asıl şimdi endişelenmem gereken zaman şimdi gibi hissetmiştim.

“Bilmiyorum hyung cafetarya da kahve almak için sırada beklerken konuşanlardan duydum.”

Demişti Yugyeom.
Jackson tekrar bana dönmüş ve ;

“Şimdi stajerlerin yanına gideceğiz ve sen bana sizi görenin kim olduğunu göstereceksin.”

“Hayır buna gerek yok! Başının belaya girmesini istemiyorum Jackson lütfen.”

“Umrumda değil Min Ah! Bunu nasıl yapabilirler? Şimdi bütün şirkette bu dedikodu çalkanıyordur eminim ki insanların sana bakışları bile değişecektir üstelik daha önce benimle ilgili de bir haber çıkmıştı. İsminin bu kadar geçmesi beni gerçekten sinirlendiriyor.”

BENİMLE KAL | Jackson WangDove le storie prendono vita. Scoprilo ora