Şu an yaşadığım bir hayal değildi değil mi? Yoksa rüya mı görüyordum? Yine hayallere daldığım bir rüya olamazdı değil mi? Lütfen olmasın. Yutkundum. Bay uzun bacak cevap verdi ;
"Evet duyduğunuz gibi Got7 grubunun avukatlığını yapmanızı istiyoruz fakat acil bir cevap vermeniz gerekiyor. Böyle hızlı hareket etmenizi istediğimiz için üzgünüz." dedi.
Şuan büyük bir şok yaşıyordum tabi ki kabul edecektim fakat neden ben? Yapabilir miydim? Ve nice soru kafamın içinde yarışıyordu derin bir nefes aldım.
"Henüz karar vermek için erken olduğunu düşünüyorum gerekli koşulları tam olarak konuşmak ve görevimi anlamak istiyorum." dedim.
"Bu konuda haklısınız , o zaman ön görüşmeyi kabul ettiğinizi varsayıp şirkette ki görüşmeye gerçekleştirelim." dedi bay uzun bacak.
Şuan gerçekten sağlıklı düşünemiyordum , Got7?! Tabi ki bu grubu biliyordum Kore"de onları tanımayan insan olmamalıydı bir çok kez konserlerine gitmek istemiş fakat bir türlü fırsatı bulamamıştım. Ve şimdi ayağıma kadar gelmiş avukatlıklarını yapmamı istiyorlardı! Kabul edecektim etmemek büyük salaklık olurdu değil mi? İçime müthiş bir heyecan yayıldı midem de kelebekler at koşturuyordu. ( :D ) Heyecanla ;
"Tamam o zaman görüşmeyi gerçekleştirelim şirketinize geleceğim." dedim.
Bay uzun bacak bana kartviziti ve tam adresi de verip diğer uzun bacağı alarak büromdan çıktı. Kime haber vermeliydim? Kimi aramalıydım? Bu heyecanı biraz daha içimde tutarsam patlayacaktım , hemen telefonuma sarıldım ama gizlilik kuralları bir! Birinci derece akrabalar hariç kimseye GOT7 avukatlığı yaptığımı söyleyemezdim. Neden gerekliydi ki bu şimdi? O zaman bende annemi arardım.
Telefonumu alıp annemi aradım ve olan biten her şeyi anlattım annem yaklaşık beş dakika beni tepkisiz dinlikten sonra çığlığı basmıştı bu yaştaki kadının GOT7 hayranı olması normal miydi yoksa annem çok mu moderndi? Kız kardeşimin tepkisini düşünemiyordum bile sanırım hepsinden tek tek imzalı fotoğraf istemek zorunda kalacaktım peki bundan şikayetçi miydim? Asla! Zevkle yapacaktım. Telefonu kapattıktan sonra gözlerimi kapatıp GOT7 ı düşünmeye başladım Tanrı aşkına karşılarında iki kelimeyi bir araya getirip nasıl konuşacaktım? Kalbim deli gibi atıyordu yarın görüşmeye gidecektim sabah erkenden kalkıp hazırlanmalıydım. Bugünü nasıl bitirecektim bilmiyordum bu konuyu bir kenara itip işlerimle ilgilenmeye karar verdim.
-ERTESİ GÜN-
Alarmımın sesiyle uyandım yataktan öyle bir fırlamıştım ki başım dönmüştü, saat 10:00"da görüşmem vardı, hemen banyoya koşup duş aldım yüzüme güzel bir maske dişler fırçalandı ve koşarak dolabıma gittim ne giymeliydim? Çok mu şık olmalıydım yoksa şirin mi? Ateşli mi gözükmeliydim masum mu? Aiishh ne yapacaktım? Dolabımın önünde yaklaşık yarım saat giyip çıkarmalarla vakit geçirdikten sonra sonunda mini deri etek üzerine beyaz şifon gömleğime karar kıldım. Kolye ve diğer aksesuarlarla kıyafetimi tamamladım siyah stilettolarımıda giydiğimde aynada ki görüntüme baktım fena gözükmüyordum , makyaj masama geçip hafif bir göz makyajı yaptım mavi gözlerimin kendini belli etmesini istiyordum bordo bir ruj sürdükten sonra makyajımı da tamamladım saçlarımı dağınık ve kabarık istiyordum kurutup biraz şekillendiriciyle uğraştıktan sonra hazırdı , üzerime siyah trenchotmu attım ve ailemin uzun tebrikleri , kahvaltı faslını atlattıktan sonra evden çıktım. Kalbim öylesine atıyordu ki yerinden çıkıp gidecek diye korkmaya başlamıştım , midemde kelebeklerle şirkete vardım arabamı uygun bir yere park ettim ve arabadan indim şirketin kapısına geldiğimde güvenlik görevlileri vardı onlara kendimi tanıtıp içeri girdim sanırım öyle herkes giremiyordu buraya.Zaten girmeside saçma olurdu koskaca JYP binasıydı sonuçta. Asansöre bindiğimde bacaklarım titremeye başlamıştı tamam dünya ünlüsü bir grubu görecek olmam bu kadar da heyecan yapmamı gerektiyor muydu? Kendimi sakinleştirmeye çalıştım ve nefesler alıp vermeye başladım sonunda istediğim kata geldim , indim ilk önce şirket müdürüyle görüşmem gerekiyordu odasını buldum , çekinerek içeri girdim beni neden istemişlerdi en çok merak ettiğim konu buydu şirket müdürü kadındı ve bu beni çok rahatlattı karşısına geçip konuşmaya başladığımda gerçekten rahatlamıştım , kendimi çok iyi ifade edebildiğim için mutluydum , beni okuldaki bir hocamın sayesinde keşfedip araştırmışlardı . Ahh Shin Hye Juun . Lİisemdeki en prestijli öğretmen oydu ve gerçekten iyi bir ilişkimiz vardı ayrıca babamın yakın bir arkadaşıydı mezun olurken seni en iyi yerlerde görmek istiyorum , her zaman destekleyeceğim demişti sanırım sözünü tutmuştu. O an ki mutluluğum tarif edilemez , teşekkürler hocam! Bu iyiliğinizi asla boşa çıkarmayacağım. Gerekli prosedürleri konuştuktan sonra kesin kararımı sordu müdüre hanım hiç tereddütsüz evet dedim, gerektiğinde çocuklarla yurt dışına çıkacak, onların her türlü yasal işlemleriyle uğraşacak, pasaport , kimlik , diğer bütün kişisel belgeleriyle ilgilenecek , internet üzerinden veya yazılı olarak mektupla ve diğer yollardan gelen tehdit mesajları vs ilgilenecek gerektiğinde dava açacaktım, avukatlıklarını yaptığım süre zarfından başka hiçbir davayla uğraşmayacak büromu şirkete taşıyacaktım. Tanrım bunların hepsinin bir rüya olmaması için dua ediyordum. Müdüre hanım çocuklarla tanışmam gerektiğini söyledi , midemde oturmuş olan kelebekler tekrar at koşturmaya başladılar , yüzümün kızardığını hissediyordum.
"Gidelim." dedim müdüre hanıma sessizce sesim bir yerlerime kaçmış gibiydi umarım çocuklarla tanışırken kaçtığı yerden çıkmış olurdu. İki kat çıktıktan sonra geldiğimizi söyledi uzunca bir koridordan geçtik yaklaştıkça çocukların sesini duyabiliyordum belli ki eğleniyorlardı. Büyük bir kapıyı açtıktan sonra çocukların olduğu odaya bir adım attım , topuklumun sesiyle hepsi uğraştığı şeyi bırakıp kafasını bana çevirdi. AHHHHH! Kalp krizi geçirip her an yere yığılabilirdim, bu nasıl bir heyecandı hepsi şuan gözlerini dikmiş bana bakıyordu! İnternette gördüklerimden daha güzellerdi saatlerce onları izlemek istiyordum ama onlar bana bakmazken! Müdüre hanım bir adım öne çıkıp beni tanıttı;
"Merhaba çocuklar! Sizi böldüğüm için üzgünüm , yeni avukatınız ile tanışmanız gerektiğini düşündüm." dedi. Jinyoung oturduğu sandalyeden kalktı ve bana doğru gelmeye başladı bu çocuk gerçekten bu kadar uzun muydu? Kalbim yine atağa geçti. Önümde durdu ve elini uzattı.
"Merhaba hoşgeldiniz. Ben Park Jinyoung tanıştığıma memnun oldum. Bizimle bolca ilgilenin." dedi ve tekrar gülümsedi bana böyle bakarken konuşmamı nasıl bekliyordu? Kekeleyerek konuşmaya çalıştım :
"Merhaba , ben Avukat Kim Min Ah, bende memnun oldum , elimden geleni yapacağım." dedim ve gülümsedim. AHH konuşabilmiştim! Tanrıya şükür. BamBam koşarak yanıma geldi ;
"Hoşgeldiniz , ben BamBam double B umarım iyi anlaşırız." dedi ve gülümsedi ne kadar da yakışıklıydı! Jaebum oturduğu yerden kalktı ve beni süzerek yanımıza geldi.
"Avukat olmak için çok genç değil misiniz? Ben lider Im Jae Bum .Hoşgeldiniz." dedi ne kadar da soğuktu. Halbuki ekranda böyle değildi.
"Eveeet. Babam hakim olduğu için küçüklükten beri hayalimdi liseden çıkınca direk sınavlara hazırlandım ve bir sene boyunca sürekli denedim sonunda burdayım." dedim ve gülümsedim.
Bana sadece gülümsemekle yetindi, En büyük hyung Mark yanıma geldi sadece gülüşüne bakmak istiyordum kendini tanıttı fakat tek gördüğüm şey mükemmel gülümsemesiydi, arkadan Yugyeom, Youngjae ikilisi gelip beni selamladılar herkesle tanışmıştım sadece Jackson kalmıştı acaba neredeydi? Üyeler arasında en dikkat çeken oydu benim için ve grubun maskotuda olduğunu herkes biliyordu, onunla tanışmayı gerçekten istiyordum.Beni masaya oturttular müdüre hanım kaynaşmamızı söyleyip gitti , bana iyilik mi yapmıştı yoksa kötülük mü karar verememiştim çocuklarla yalnız kalmıştım evet ama heyecandan ölmek üzereydim.Biraz sohbet ettikten sonra artık gitmem gerektiğini düşündüm çocuklarla vedalaştım kapıdan çıkmak üzereydim ki Jinyoung bana seslendi:
"Şey, sizi üzmemek için elimizden geleni yapacağız , kimi zaman sinirli oluyoruz yorgunluktan ve uykusuzluktan dolayı umarım anlayışla karşılar , bizi idare edersiniz." dedi eğilerek ah cidden eğilmene ne gerek var güzel yüz?
"Tabi ki bunlar normal şeyler sizin konumunuzda ki idol insanlar içinse daha da normal elimden geleni yapacağım." diyerek gülümsedim ama dikkatimi çeken şey bu konuşmaları yapanın Jinyoung olmasıydı sonuçta lider varken neden Jinyoung yapıyordu? Bu düşünceler içinde selam verdim arkamı döndüm çıkmak üzereydim ki koridordan "Hyuuuungggggg" diye bir bağırma sesi geldi ve kapıyı açtı koşarak geldiği belliydi ama neden bu kadar hızlıydı? En son gördüğüm şey Jackson ve elindeki kahvelerdi sonuç ise üzerime dökülen karnımı yakan kahveydi! Başımı öne eğdim ve gömleğime baktım kahverengi olmuştu ama asıl umrum da olan yanan karnımdı! AAahhhh cidden acıyordu!
-------
Yeni bölüm😅
Umarım beğenirsiniz ilk iki bölüm daha çok tanıtım tadında birdahaki bölümde görüşmek üzere⛤
Bol voteee+yoruummm
YOU ARE READING
BENİMLE KAL | Jackson Wang
Fanfiction#jackson sıralamasında #4 ♡ Jackson : "Senin avukat olduğuna inanmıyorum. Beni buna inandır." "Sana kanıtlamam gereken birşey olduğunu düşünmüyorum."
