33. Bölüm (Yıl Dönümü)

9.4K 530 260
                                    


Bölüm Başlığı: Yıl Dönümü

Siyah hararetini koyu gece de perde gibi gösterirken, pencerenin önünde gökyüzüne uzanan yıldızları seyre dalmıştı genç kız. Tuhaftı... Yıldızlar, parlak ve canlıydı; gece ise soğuk ve karanlıktı. Bu tezatlıkla birlikte derin bir nefes alıp soğuk, temiz havayı içine çekerken sonbaharın bitimine üzülmüyordu kendince; kışı, soğuğu, özellikle de bembeyaz karı özlemişti artık. Üşürken hissettiği titreme bir nebze de olsa kendisine yaşadığını hatırlatırken, güzel günlerin yakında olduğunu haber ediyordu; bu titreme bir nevi habercisiydi her şeyin. Güzel yüzüne kocaman bir tebessüm yerleştirirken pencereyi sevinçle kapattı ve hazırlanmaya başladı. Siyah, sade elbiseyi üzerine geçirirken aynanın karşısına geçerek saçlarını her zamanki gibi açık bırakarak fön çekti. Kırmızı ayakkabılarını hiç düşünmeden sevinçle ayağına geçirirken aynanın karşısına geçip makyajını yapmaya başladı. Sade makyajındaki son rötuşunu ise kırmızı rujuyla tamamlamıştı. Selim sürmesini istemiyor olabilirdi ama bir defaya mahsus bir şey olmazdı değil mi? Hazırlanmasını bitirip kalın montunu giyerek eline çantasını aldı ve odasından çıkarak aşağıya inmeye başladı ama hıçkırıklarla ağlayan bir kız sesi duyar duymaz tekrardan yukarıya; Gizem'in odasına çıkmak mecburiyetinde kaldı. Telaşla odaya girerken genç kızı hıçkırıklarla ağlarken görünce hızla yanına gidip sarıldı ve baş ucuna oturarak onu sakinleştirmeye çalıştı, bir yandan ise nedenini soruyordu.

"Gizem ne oldu? Neden ağlıyorsun?"

Gizem hıçkırıklarının arasından zorlukla konuşmaya çalıştı.

"İnsanlar çok kötü Zehra."dedi kesik kesik çıkan sesiyle. Sanki zorlukla nefes alıyor gibiydi. İçinden Zehra, bunu daha yeni mi anladın, diye geçirse de dile getiremedi bir türlü. Çünkü üzülürdü...

"Selçuk mu yoksa?"diye sordu aklına ilk gelen kişi o olunca.

"Başka kim olabilir ki!"diye devam etti iç çekişleriyle. "Ondan nefret ediyorum! Artık tüm erkeklerden nefret ediyorum, hepsinden ama hepsinden!" Feryatla bağırırken iradesini kaybederek deli gibi ağlamaya başladı. "İstediğim yalnızca bir sevgiydi ama elimde kalan koca bir hiç."dedi avuç içlerinin açıp gösterirken. "Söyler misin ben çok mu kötü bir insanım ya da çok mu çirkinim?" Zehra zorlukla yutkundu, bir süre bir şey diyemedi. Hep Gizem onu teselli etmişti ama şimdi kendisi genç kızın karşısında lâl olup kalmıştı. Belki de teselli etmeyi bilmediği içindi.

"Saçmalama, tabi ki öyle değilsin."dedi sonunda konuşma cesaretini göstermeye başlarken. "Nereden çıkardın bunu?"

"O zaman neden kimse bana bakmıyor, neden?" Yüzünü elleriyle kapatırken, Zehra'nın gözleri doldu ve elinden tek gelen şeyi yaptı, ona sımsıkı sarıldı. Gizem tabi ki çirkin değildi ama o şu an bunu algılayamayacak kadar kendini kaybetmişti. Yine de dile getirmekten çekinmedi arkadaşı.

"Çirkin falan değilsin, çok güzelsin."

"O zaman Selçuk neden aramalarıma, mesajlarıma cevap vermiyor. Bana tek dediği şey: Beni bir daha arama, oldu. İnanabiliyor musun? Terk edildim."

"Adinin önde gideni."dedi Zehra birden bire sinirlenerek. "Bu tür insanlar gönül eğlendirmeyi iyi biliyor anlaşılan." Genç kız bir süre daha ağlarken Zehra aklına gelen ilk fikirle Gizem'e baktı umutla, bu fikirle kafası dağılabilirdi. "İstersen sen de bizimle yemeğe gel. Ne dersin?" Genç kız gözyaşlarını elinin tersiyle masumca sildi.

"Teşekkür ederim ama gelemem. Bugün sizin özel gününüz."

"Ne olacak canım? Takılmam ben böyle şeylere, gel hadi!"diye ısrar ettiyse de Gizem bir türlü ikna olamadı, yalnız kalmayı tercih etti. Zehra onun ne yapacağını iyi biliyordu; gün boyu duygusal filmler izleyip kendisini iyice depresyona sokacaktı. Derin bir ahh çekti ve telefonuna gelen mesajla birlikte dış kapıya çıkarken taksiye bindi ve gelen taksinin boş olduğunu görünce şoförün hareket etmesine izin vermeden Selim'i aradı öncelikle. Birkaç çalıştan sonra açıldı telefon ve gelen seslere göre Zehra huysuzlandı. Sanırım kalabalık bir ortamdaydı sevdiği adam. Sesleri algılayabildiği kadarıyla ise birkaç kız sesini duyabiliyordu. Kuşkulandı ama Selim'e güveni tamdı. Sonuçta karşısındaki adam bu güveni ona sonsuz bir givenle aşılayabilmişti.

BÜYÜK ADAMIN KÜÇÜK AŞKI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin