13. Bölüm (Beklenmedik Misafir)

15.4K 834 79
                                    

Salıncak hâlâ amaçsızca sallanırken onu sallayan kişi salıncağı ters çevirerek kendisine doğru döndürdü ve Zehra'nın gözlerinin içine derinden bakmaya başladı. Zehra gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırırken tanımadığı kişinin yüzünü inceledi. Siyah saçlara, koyu kahverengi gözlere, geniş bir alna ve kavisli kaşlara sahipti.

İnce dudaklarının arasından Zehra'ya bakıp gülerken "Karşımda bir melek duruyor sanırım."diye söylenirken hâlâ Zehra'ya bakıp gülümsüyordu. Zehra cümleyi duyar duymaz vücuduna ateş basarken salıncaktan inmeye çalıştı ama kılını dahi kıpırdatamıyordu.

Karşısındaki kişi ona engel olup salıncağı iplerinden tutarken "Siz kimsiniz?"diye sordu titrek bir sesle Zehra.

"Ahh! Kendimi tanıtmayı unutmuşum," Elini Zehra'ya doğru uzatırken devam etti. "Ben Mert," Zehra'nında kendini tanıtmasını bekledi ama aksine sessizliği tercih ederek sustu yalnızca. Zehra şu an bu tanımadığı kişiden kurtulmak istiyordu hemde hiç omadığı kadar.

"Peki ya sen?"diye sorunca istemsizce Mert'in gözlerine baktı mavileriyle. Mert, Zehra'nın mavi gözlerinde titrerken bir anlığına zaman, tüm insanlar durmuş gibiydi ama bu an çok kısa sürmüştü yada ona öyle gelmişti.

"Zehra!"

Evden gelen bağırma sesiyle Zehra Mert'in boşluğuna denk gelip hızlıca salıncaktan inip eve doğru koştu. Eve hızla girerken Sevim Hanım'ı buldu gözleri. Sevim Hanım baya endişeli görünüyordu. "Nerelerdesin Zehra?"diye sitem ederken kapıdan Mert'in girmesiyle şaşkınlıkla gözleri açıldı. "Mert,"dedi sevinçle kapıya doğru koşup ona sarılırken "Uzun zamandır görüşememiştik. Nasılsın oğlum?"

Mert teyzesine sarılırken "İyiyim, teşekkür ederim teyzeciğim ya siz?"dedi sıcakkanlı bir sesle ardından ekledi. "Görüşmenin zamanı gelmişti artık."

"Sağol bende iyiyim."derken tekrar sarıldı yeğenine. "Seni çok özlemişim. Neden geleceğini söylemedin? Biliyor musun bugün Selim'de geliyor."

Mert alayla teyzesine gülerken gözleri duvarın kenarında durup onu izleyen Zehra'ya kaydı. "Selim'le de uzun zamandır görüşememiştik. Sanırım birkaç yıl oluyor."dedi düşünüyormuş gibi yaparak.

Sevim Hanım gülümseyerek Mert'in yüzünü avuçlarının içine alırken o anda Zehra'yı unutmuştu. Aylardır görmediği yeğenini bir anda karşısında yalnız başına görünce şaşkınlıkla dona kalmıştı. "Selim hiç gelmediği için olabilir mi? Doğrusu kardeşi öldüğünden beri bu eve adım atmak dahi istemedi ama şu an birden bire gelmek istiyor."

"İlginç,"derken çenesini kaşıdı Mert. "Bu kızda bahsedilen kız mı?"diye sordu çenesinin ucuyla Zehra'yı işaret ederken.

Sevim Hanım'ın aklına Zehra'nın gelmesiyle birlikte hızla arkasına döndü. Zehra kapı eşiğinde durmuş onları dinliyordu sessizce. "Demek ki duydun tüm bu olanları?"

Mert sakince başını sallarken hızla Zehra'ya baktı. Zehra bu amaçsızca bakışların hedefi olmaya daha fazla katlanamayarak yavaşça odasına çıktı. En azından Selim gelene kadar odasında bekleyebilirdi.

"Çocuk olduğunuda duymuştum."dedi Mert ardından bu sözlerini ekleyip.

"Şaka gibi değil mi?" Teyzesi şaşkınlıkla düşüncelerini dile getirdi ve bir yandan da Mert'in koluna girip salona geçip karşılıklı oturdular.

Mert hâlâ Zehra aklındayken, o yüzü unutamazken "Kesinlikle,"dedi yapmacık bir gülümsemeyle. "Ve çocuk olmasına rağmen çok güzel."

"Haklısın." Sevim Hanım oturduğu yerden kalkarken "Bir şeyler ister misin?"diye sordu.

BÜYÜK ADAMIN KÜÇÜK AŞKI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now