❅11. Bölüm❅

179K 2.9K 198
                                    

Bölüm Şarkısı: Beth Crowley- Warrior


"Freud der ki; Öpecek bir şeyiniz yoksa sigara içmeniz kaçınılmazdır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Freud der ki; Öpecek bir şeyiniz yoksa sigara içmeniz kaçınılmazdır." Kaşlarımı çatıp öylece bakmaya başladım, Levent Bey sigarayı âdeta ciğerlerini öldürmek istiyormuş gibi  içine  çekiyordu.  Onun  aşkı  hayran  kalınacak  kadar özeldi fakat aşktan korkmama neden olacak kadar da tehlikeliydi. "Hem sen niye buradasın? Git aşağıda eğlen." Ciddi miydi acaba? "Dans edemem klişesine mi sahipsin yoksa?" Benimle dalga geçmesine artık alışmıştım ve benimle dalga geçerken  hep  gerçekleri  buluyordu.  "Tahmin  etmiştim," diyerek sigarayı küllüğe attı. Paketten bir sigara daha çıkardı.

    "Bir tane de bana verir misiniz?" diyerek gözlerimi gözlerine diktim. "Saçmalama." Sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdi ve hemen yaktı. "Başkalarına bakarak yeni huylar edinemezsin. Bunu benim mi söylemem gerekiyor  sana?" Gözleri önümdeki limonataya takıldı. "Alkol almıyorsun?" diye sordu, biraz şaşkındı.  

  "Evet," dedim. Herkes  içmek  zorunda  değildi sonuçta. "Bunu sevdim," diyerek arkasına yaslandı ve gri dumanı havaya  karıştırdı.  Doğrusu  iğrenç  görünüyordu.  "Merak ediyorum, eğer vermezseniz gider alırım." Neden şart koşuyordum ki onu ilgilendirir miydi? Aklımı yarışta düşürmüştüm sanırım, ne yazık ki düşürdüysem gidip arasam bile bulamazdım.   

 "İçemezsin, şansını zorlama ya da zorla sen bilirsin." Sinir hücrelerime dokunuyordu Allah aşkına ben neden buradaydım? Gidip aşağıda bir köşede oturamaz mıydım? "Arkadaşın ve Ömer," diye fısıldadı. "Birlikte olmaya çalışıyorlar."  Kesik  bir  nefes  alıp  limonatadan  bir  yudum  aldım. "Farkındayım." Gözlerini gözlerime dikti, ruhumu görüyormuş gibi hissediyordum. "Seni benden uzak tutmaya çalışıp   kardeşimden  hoşlanması,  pek  mantıklı  biri  değil."  Doğru söze ne denirdi ki? "Bence bu bizi ilgilendirmez," diye mırıldanıp gözümü balkonun hemen altındaki havuza diktim.

    "Siz burada mı yaşıyorsunuz?" 

   "Sayılır." 

"Spor dönüşü gittiğimiz ev?"  

  "Orası Melek ve bana ait olan ev. Yakındık, o yüzden oraya gittik." Başımı hafifçe sallayıp derin bir nefes aldım. Beni oraya götürmesine şaşırmıştım, götürse bile içeri sokması entresandı. Yani bu benim düşüncemdi. Fark ettim de Melek ve benim zevklerimiz çok benziyormuş, tuhaf...   

 "Merak ediyorum da," diyerek ona döndüğümde dikkatle yüzümü incelediğini gördüm. "Ne tür bir belanın içindeyim?"  Gözlerini  kaçırmadı  ve  bu  rahatsız  olmama  neden oldu. "Korkman gereken bir şey yok," dedi, bıkkın bir nefes dudaklarım arasından ciğerime süzüldü. Sabrımı zorluyordu, belki de ne kadar sabredebileceğimi görmek onu mutlu edecekti. Ne yazık ki sabırlı biri değilim. "Korktuğumu da nereden çıkardınız? Sadece bilmek istiyorum. Bence gördüklerimden sonra bunu bilmek hakkım."

SİYAH KAR (KITAP)Where stories live. Discover now