"İyi misin? Sana eve bırakalım dedik tehlikeli olabileceğini de söylemiştim. Beni hiç dinlemiyorsun Min Ah. Geçmiş olsun." Dedi haklıydı diyebilecek hiçbirşeyim yoktu.

"Canın acıyor mu?" Dedi Jackson elimi öperken. Evet acıyordu hem kalbim hem vücudum heryerim acı içindeydi.

"Acımıyor." Dedim konuşmaya çalışarak.

"Teşekkürler haber verdiğin için Joon Seo." Jaebum elini beni hastaneye getiren yabancı çocuğun omzuna koymuştu. Demek çocuğun adı buydu. Hala bana kim olduğunu söylememişti.

"Rica ederim efendim." Dedi çocuk başını eğerek.

"Doktor nerede? Seni kontrol ediyorlar mı?" Diye sormuştu Jackson.

Joon Seo araya girdi;

"Uyanmadan önce kontrol ettiler , serumunu yenileyip gittiler serumu bittiğinde çıkabilirmiş." Dedi. Jackson onu sadece başıyla onaylamakla yetindi çocuğa bir teşekkür edebilirdi sonuçta beni buraya kadar getirmiş ve başımda beklemişti.

"Diğer çocuklarda geçmiş olsun dileklerini yolladılar Min. Hepsi gelmek istediler fakat çok dikkat çekeceğimiz için ve malum yeterince dikkat var üzerimizde o yüzden gelmediler. Ama hepsi senin için çok endişelendi." Diyen Jaebum'a baktım.

"Çok teşekkür ederim tabiki sorun değil." Dedim.

Başım tekrar zonklamaya başlamıştı gözlerimi kapattım. Jackson nazikçe elimi öptü.

"Min Ah? İyisin değil mi? Biryerin ağrıyorsa hemen doktoru çağırabiliriz."

Benim için böylesine endişelenmesi beni mutlu ediyordu.

" İyiyim sadece biraz başım ağrıyor." Dedim.

"Sen yapanları gördün mü Joon Seo?" Jaebum Seo'ya sormuştu.

"Yüzlerini göremedim sadece üç kız olduklarını biliyorum."

"Kız mı?" Jaebum'un sesi şaşırmış çıkmıştı.

"Yoksa bizim fanlarımız mıydı? Sana ne dediler Min?" Jackson sinirli bir şekilde bana bakmaya başlamıştı.

"Kimse birşey söylemedi. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Konuyu kapatalım." Dedim sessizce ağzımdan kimse laf alamazdı. Bir skandala daha neden olmayacaktım.

"Ne demek konuyu kapatalım Min? Halinin farkında mısın? Birileri sana ölesiye dayak atıyor ama sen konuyu kapatalım diyorsun! Kapanmayacak polisi arayacağım."

Ayaklanan Jackson'ının elinden tuttum.

"Jacky lütfen kimseyle uğraşmak istemiyorum şuan çok kötüyüm tek isteğim evime gitmek ve bu geceyi unutmak." Duygu sömürüsünün işe yarayacağını düşünüyordum.

"Fanlardı değil mi? Benim yüzümden gelip seni dövdüler."

"Bilmiyorum diyorum dayak yiyordum hiçbirşey hatırlamıyorum üzerime gelmek zorunda mısın?" Diye bağırdım.

Biranda sakinleşip tekrar yanıma oturdu:

"Özür dilerim." Yine masumluğa bürünmüştü işte daha yeni ki hırçın çocuk hemen kaybolmuştu.

"Jackson şimdi o dinlensin bunları daha sonra konuşuruz." Jackson sadece başıyla onaylamakla yetindi.

Yine ani bir hareketle benim yanımdan kalktı ve Soe'nin yanına gitti.

"Sen şimdi şirkete git yine konuşmamız gerekebilir kimseye birşey anlatma." Dedi çocuk başıyla onayladı ve bana bakmadan yanımızdan ayrıldı.

BENİMLE KAL | Jackson WangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin