KİRALIK CEHENNEM

23.Bölüm: BOYNUZ KULAĞI GEÇER

Cigarettes After Sex - Dreaming Of You

İnsanlar, yaşadığı çevreyi kirleten canlı topluluğu. Sadece çevremi miydi kirlenen tek şey, yoksa televizyonda bir ölüm haberini izlerken rahatça yemek yiyen insanların ruhları da mı kirleniyordu?

Bilmiyorum, sadece insan ırkının masum olmadığını biliyorum. Kirli, güç arzusu olan, elimizdekilerle hiçbir zaman yetinmeyen, katil ve zorba canlılarız. Temiz bir insan var mıdır? Yoktur. Sadece çok kirli ve az kirli olmak üzere ikiye ayrılır insanlar.

İçimde Duru vardı, daha az kirli olan. Çok derinlere gömülmüştü ve gün geçtikçe daha da derine çekiliyordu. Dışımda ise Efsa vardı, çok kirli olan. İki kişilik arasında kısılıp kalmış gibi hissediyordum. Duru tedirgindi, Efsa'nın daha da kirleneceğine emindi. Peki Efsa ne kadar kötüleşebilirdi? Bilmiyorum, Efsa'yı tanımıyorum.

Karşımdaki adama baktım. Ali, bu adama bakmaya yüzüm yoktu. Onu kandırmaya çalışmıştım ve o da bizimle oynamıştı. Saçlarını yine ensesinden toplamıştı, hafif sakalı çıkmıştı. Üzerinde bir kot ve renkli bir tişört vardı.

Ali rahat bir şekilde geldi ve hemen karşımızdaki tekli koltuğa oturdu. Konuşmuyordu, bakışları benim ve Ilgar'ın üzerinde gezindi bir süre.

"Hayırdır bu saatte?" Dedi Ilgar yerinden doğrularak.

"Sevgilimi görmeye geldim, suç mu?" Alay eder bir tonda konuşmuştu. Bana baktı ve göz kırptı. Amacı Ilgar'ı sinirlendirmekti. Ilgar öne doğru eğildi.

"Hangi sevgilin?" Dedi küçümser tonda Ilgar.

"Dün gece çıkmaya başladığımız sevgilim, hani siz evimi soymaya çalışmadan önce."

"Ali, hoş geldin." Demir salona girdiğinde Ilgar ve Ali arasındaki öldürücü bakışma son buldu.

"Hoş buldum." Rahatça konuşarak arkasına yaslandı. Demir yan taraftaki üçlü koltuğa oturdu.

"Seni buraya getiren nedir?"

"Bir anlaşmamız vardı, elimizi çabuk tutmalıyız." Ali'nin bakışları hepimizin üstünde teker teker gezindi. "Profesyonel olduğunuzu düşünmüştüm ama sizden henüz bir hareket göremedim. Bu arada polisin peşinizde olduğundan haberiniz var mı?" Son sözleri hepimizi şaşkına uğratırken hepimiz Demir'e baktık, şaşırmış gibi görünmüyordu.

"Bu da ne demek?" Ilgar konuşurken, tüm kaslarının gerildiğini hissetmiştim yanımdaki bedeninden. Elimi koluna koyup onu sakinleştirmek istedim ama bu belkide asla yapamayacağım bir şeydi, ben onu asla dokunuşumla sakinleştiremezdim.

"Bu konu hakkında bir bilgin var mı Demir?" Dedi Aleda Demir'in yanına oturarak. Demir bir süre sessiz kaldı, ardından kafasını olumlu anlamda salladı.

"Ne yani polis peşimizde, haberin var ve sen bunu bizden gizledin mi?" Karan haklı olarak sesini yükseltmişti konuşurken. Ve hepimiz Demir'den bir açıklama bekliyorduk. Demir hala sakindi.

"Hem soygun,hem cinayet." Dedi Ali ortalığı biraz daha karıştırarak.

"İsimlerimiz yok, kamera görüntülerimiz yok, bulmaları çok zor." Demir'in açıklaması nedense hiç ama hiç rahatlatmamıştı beni. "Eğer o cinayet olmasaydı, her şey daha kolay olurdu."Diyerek devam etti.

"Demek katilsiniz de." Diyerek yine konuşmaya girdi Ali.

"O zaman soygun için değil, cinayet için peşimizdeler polisler?" Dedi Ilgar gözlerini kısarak Demir'e bakıyordu.