7.Bölüm: SAVAŞ ÇANLARI

80.9K 4.9K 2.8K
                                    

Angus and Julia Stone - I'm Not Yours

Bring Me The Horizon - Sleepwalking (Bölüm şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim.)






Adını bilmediğim şarkının anlayamadığım sözlerine dalmıştım. İngilizcem iyi değildi ama şarkının sözlerini anlamasam bile şarkının melodisi huzur veriyordu. Aleda sürekli aynı şarkıyı dinleyip duruyordu.

Kafasını dizlerime yaslamış gözlerini kapatmıştı. Bir arkadaşımın olması güzel hissettiriyordu, bana dertlerini anlatıyordu, yalnız hissetmemi engelliyordu. Sanırım bugüne kadar insanları yanımdan uzaklaştırarak çok aptalca bir şey yapmıştım. Yalnız olmak güzel değildi ama sahte insanlar berbattı. Aleda hem gerçekçiydi hem de melek gibi bir kalbi vardı. O çektiği acılardan hiçbirini hak etmiyordu.

Sabaha karşı Karan'ın eve geldiğini görmüştü. Yağmur yağmamasına rağmen ıslakmış saçları ve Aleda yine kendimi mahvetmekten başka bir şey yapmıyordu. Çok acıyor, diyordu. Âşık olmak berbat bir şeymiş, Aleda sürekli ağlıyordu. Kimseye âşık olmayacaktım, kendime bunu yapmayacaktım.

"Aşk çok mu kötü?" Dedim onun bu dağınık haline bakarak.

"Aşk, çok kötü Efsa. Aşk teslim olmak demek, tüm iplerini başkasının eline vermek demek." Sarı, yumuşak saçlarını okşadım.

"Ben âşık olmayacağım." Dedim kendimden emin bir şekilde. "Bence birine bağlanmak insanın kendi elinde olan bir şey. Eğer istemezsen, aşıkta olmazsın, bunu kontrol edebilirsin." Güldü acıyla karışık.

"Sen öyle san. Nasıl olduğunu anlamadan âşık olursun Efsa. Birine âşık olduğunu fark ettiğinde aslında ona çok önce âşık olmaya başlamışsındır, sadece kendine yeni itiraf ediyorsundur. Ben âşık olmam deme, öyle bir an gelir ki ne olduğunu anlamadan iplerini başkasının eline vermiş olursun." Bunları aşık birinin ağzından duymak beni rahatsız ediyordu. Kendimi kimseye teslim etmek istemiyordum.

"Sürekli aynı şarkıyı dinliyorsun. Anlamlı olmalı." Dedim şarkıyı tekrar yenileyince. Gözünden bir damla yaş düşerken gülümsedi burukça ve gözlerini sıkıca yumdu.

Odanın kapısı tıklandı ve ardından açıldı. Aleda kapının çaldığını fark etmemişti, şarkıya kendini kaptırmıştı. Karan kapının girişinde durmuş öylece Aleda'ya bakıyordu.

"Bir sigara yak ve dudağıma koy.

Etrafımda olmasını istediğim tek kişisin.

Ve binlerce sebebi düşünüyorum neden?

Sana inanmıyorum, sana inanmıyorum." Şarkının sözlerini benim için çevirmeye başlamıştı ama asıl söylemek istediği kişiye söylüyordu sözleri. Çatallı çıkan sesiyle arada birkaç yaş düşüyordu ama gözlerini açmıyordu. Açarsa görebilecekti Karan'ı ama açmadı. Sevdiği adamın varlığından habersiz, sevdiği adam için söyledi.

"Beyaz arabana atla ve kaç.

Sen beni daima arkanda bırakırsın.

Ve binlerce sebep düşünüyorum, neden?

Sana inanmıyorum, sana inanmıyorum." Karan'ın gözünden bir damla yaş düştü. Aleda ise devam etti.

"Artık senin değilim.

Hayır. Ben, ben, ben artık senin değilim.

Hayır ben, ben artık senin değilim." Aleda artık hıçkırarak ağlıyordu. Karan'ın da gözünden birden fazla yaşın düştüğüne şahit oldum, gözleri kızarmıştı ve karşımdaki adam yıkılmış duruyordu.

KİRALIK CEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin