20. Bölüm: BİR ADAM BİNLERCE HAYAL

78.3K 4.4K 3.7K
                                    

The Neighbourhood - A Little Death





Nefes almak, yaşamak için nefes almak yeter miydi? Ya da her nefes alan yaşar mıydı? Ben ilk defa yaşadığımı hissediyordum. Bu karanlık evrende kaybolmuşken, gerçek benliğimi dahi bilmezken şimdi yaşadığımı hissediyordum.

Bir adam vardı, yeşil gözlü ve altın sarısı saçları olan bir adam. Yumuşacık kalbi olan, yaralı bir adam. Bana yaşadığımı hissettiren onun büyüleyici kokusuydu, ben hayatımda ilk defa birisine bağlanıyordum. Birisi hakkında hayaller kuruyordum. Ben ilk defa bir adamı düşünüyordum, hayal kuruyordum ve bunlara engel olamıyordum.

Ruhum ona sıkı sıkı benden habersiz bağlanırken, bedenim ondan kilometrelerce uzakta gibiydi. Halbuki hemen üst katımdaydı ama o bana yasaktı. O kadınlardan korkan bir adamdı, benden korkuyordu. Dokunuşlarım onu krize sürüklüyordu, bu korkusunu yenebilir miydi? Yenmesi için her şeyi yapacaktım.

Yatağa dağılmış kahverengi saçlarıma baktım, uzamıştı. Ardından cama çevirdim kafamı,bu yataktan kalkamayacak kadar yorgundum. Henüz her şeyin başındaydık ama ben neden bu kadar yorgundum? Yaşadıklarımın yorgunluğu muydu bu yoksa yaşayacaklarımın mı?

Düşüncelerimi bölen şey kapının tıklatılmasıydı. Beyaz geceliğimin yukarı çıkan eteğini aşağı indirdim ve yataktan doğruldum.

"Gel." Dedim yüksek sesle. İçeri üzerindeki spor kıyafetleriyle Demir girdi.

"Kahvaltı hazırmış, inelim." Elimle boynumu ovaladım.

"Sen git ben birazdan gelirim." Bakışları üzerimde gezindi, bir şeyler düşünüyor gibiydi. Gitmedi, odama girdi ve kapıyı kapattı.

"Buna daha ne kadar devam edeceksin?" Yatağıma yakınlaştı ve izin almadan yatağıma oturdu. Gerçi ev onundu hatta yatakta.

"Neye?" Dedim kehribar rengi gözlerine bakarak.

"Benden kaçmaya." Kirli sakalları bugün her zamankinden biraz daha uzundu. Bugün içerisinde tıraş olacağına emindim.

"Gözlerimin önünde bir adam öldürdün. Kollarına mı atlayacağım?" Düzgün dişlerini göstererek güldü. Üzerimdeki geceliğin askıları oldukça inceydi ve ince kumaşı derin bir göğüs dekoltesi veriyordu. Genelde şort ve tişörtle yatsam da dün gece bunu giyinmiştim. Şimdi buna pişmandım. Gözleri boynumda dolaştı, hatta biraz daha aşağı indi. O an yüzünde oluşan gülümsemeyle kolyeye batığını anladım. Kolyeyi takmamdan değişik bir zevk duyuyordu.

Eli havalandı ve omzuma düşen saçlarımı geriye doğru attı. Böylece boynum daha çok ortaya çıkmıştı, rahatsız olarak geri çekildim.

"Evet Efsa bir adam öldürdüm. İlk değildi ve sonda olmayacak. Benden korkma, sana zarar vermem. Bu grupta ki kimseye zarar vermem, verdirtmem. Bu grup benim yaşam amacım, bu iş çocuk oyuncağı değil. Güç istiyordun, aile istiyordun ve artık bunlara sahipsin." Bir süre sessiz kaldı ve yüzümü inceledi. "Daha çok baştayız Efsa. Bu iş bittiğinde bizden geriye ne kalır bilmiyorum ama acılı olacak hatta gerektiği yerde kanlı." Sözleri bittiğinde sustu, devam etmedi. Yüzüme baktı.

"Sen aşağı in Demir, ben birazdan geleceğim." Sözlerini duymamış gibi davranıyordum. Sıkıntıyla verdi nefesini ama kalkmadı. Bakışlarımı ojeli tırnaklarıma eğdim, gitmesini istiyordum. Ben gideceğini düşünürken o biraz daha yakınlaştı. İşaret parmağını çenemin altına, baş parmağını çeneme yerleştirerek yumuşakça kaldırdı yüzümü geri.

"Ben bunu istemiyorum Demir." Dedim güçsüz çıkmasına engel olamadığım sesimle. Yüzünü biraz daha yakınlaştırdı.

"Sen tam da bunu istiyorsun Efsa." Fısıldadı kulağıma doğru. Nefesi tenime değiyordu, yakınlığı rahatsızlık veriyordu. Bir kadını nasıl etkilemesi gerektiğini çok iyi biliyordu ama bende işe yaramıyordu. Beni böyle sakinleştiremezdi. "Uslu bir kız ol Efsa." Çenemdeki elini çekmeden yanağıma belli belirsiz bir öpücük kondurdu. Ardından yatağımdan kalktı ve odadan çıkıp gitti. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Demir'in insanlar üzerinde değişik bir etkisi vardı. Kadın ya da erkek fark etmiyordu sakin ses tonuyla ve bakışlarıyla bir insana istediğini yaptırabiliyordu. İkna edici bir dili vardı, tam olarak lider vasfı taşıyordu ama bende işe yaramıyordu.

KİRALIK CEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin