Bölüm 38 - Küçük Kardeş

Start from the beginning
                                    

Tron sonunda kasaba meydanına varmıştı şimdi Arnas'a veda edip Genoa'ya doğru yola çıkacaktı fakat Arnas'ı bulması hiç kolay olmayacaktı."Şimdi kesin Güç Testini izliyordur yani buralarda bir yerde olmalı."diye düşündü fakat oldukça kalabalık olan bu yerde onu bulmak neredeyse imkansızdı bu yüzden akşamı beklemek en iyisi olacaktı o zamana kadar hazırlıklarını yapmış olurdu.Tron önce kaldığı hana uğrayarak eşyalarını topladı ve hancı'ya kaldığı son bir haftanın ödemesini yaptı.Handan çıktıktan sonra pazar yerine doğru yürüdü çoğu yer kapalıydı büyük ihtimal ile evlatlarının Güç Testi sonuçlarını izlemeye gitmişlerdi fakat açık olan satıcılarda vardı.Tron yol için ihtiyacı olan yiyecek,içecek ve ilaçları aldı.

Hava kararmaya başladığında Tron içinden "Tam vaktinde!" dedi Arnas eve doğru dönmeye başlamış olmalıydı acele ederse onu yakalayabilirdi.Tüm gücüyle koşarken yoldaki insanlara çarpıyor homurdanmalar arasında geçiyor ve sürekli "Pardon!" , "Özür dilerim!" diye ilerliyordu.yaklaşık 5 dakika sonra Arnas'ı yakalamıştı biraz durup soluklandıktan sonra ise doğrulmuş ve derin bir nefes almıştı."Arnas."Arnas arkasına dönmüş ve sevinç çığlığı atmıştı."Abi!" Sevinçle Tron'a doğru koşmuş ve boynuna sarılmıştı."Güç Testine niye katılmadın?"Arnas Tron'u izlemeye gidemediği için biraz üzgündü ve o yüzden kendince bir sebep bulup onun yarın katılacak olmasını ummuştu."Ben katıldığım zaman sen uyuyor olmalısın o yüzden de görmedin neyse bu önemli değil Arnas beni iyi dinle bir süreliğine uzaklara gidiyorum o yüzden ben dönene kadar başını belaya sokma tamam mı abiciğim."

Tron Arnas'ı kucaklarken aklına babası da gelmişti her ne kadar onu affetmiş olsa da görmek istemiyordu en azından bir süre daha yalnız kalmalıydı."Yine gidip beni yalnız mı bırakacaksın?"Tron sarılmayı bırakıp Arnas'ın üzgün suratını görünce ne diyeceğini bilemedi belkide vedalaşmak iyi bir fikir değildi ama vedalaşmasaydı bu sefer onu bırakıp gittiğini düşünebilirdi ve döndüğünde açıklama yapma şansı bile olmayabilirdi."Bak Arnas benim bazı islerim var önemli o yüzden ben gelene kadar kendine ve ailemize iyi bak söz veriyorum bu sefer çok kalmayacağım.

Arnas sadece "Peki abi." diyebildi ve Tron ile uzunca bir süre bakıştılar ardından Tron arkasını döndü ve doğruca atı Fırtına'ya bindi ve bu süre içinde birkez bile arkasına dönmemişti.Tron'u tanıyanlar bilirdi o bir işi yapacağı zaman onu hiçbir güç durduramazdı küçük yaşta olmasına rağmen bu irade'ye sahipti ve ileride büyük işler başaracağı kesindi sadece bazı yerlerde haddini bilmesi gerekiyordu."Hadi Fırtına yolumuz bu sefer Genoa'ya düştü."Tron'un coşkulu bağırması Fırtınayı da coşturmuştu şaha kalkarken "Aağhihihih!"diye kişnermiş ve dört nala koşmaya başlamıştı ve Tron için yeni bir yolculuk daha başlamıştı.

2 Hafta Sonra...

Genoa güneşin batmaya yaklaşmasıyla beraber kızıla boyanmıştı halk yavaşça dağılmaya başlıyor muhafızlar ise ise yavaş yavaş gözükmeye başlıyorlardı.Bu sıralarda kasaba'nın girişinde siyah bir atın üzerindeki siyah pelerinli biri belirdi.Boyu kısa olduğu için çocuk olduğu belli oluyordu fakat üzerindeki bitkinlik ve pelerinindeki yırtıklardan ve tozdan buradan olmadığı anlaşılıyordu.Genoa'nın girişinde atından inip yürümeye başladı buradaki halk normalin aksine kimsenin işine burnunu sokmazdı bu yüzden tarafsız bir bölgeydi.Bu pelerinli kişi geçerken kimse ona dikkat etmiyordu zaten onunda etrafına dikkat etmediği belli oluyordu nereye gitmeden yürüdüğü belliydi ki sol tarafında bir adam onu çağırana kadar."Hanımıza gelmek ister misiniz efendim?"

Pelerinli kişi başlığını çıkarınca siyah uzun saçları ortaya çıkmıştı adam biraz daha dikkat edince yüzünü de seçebildi.Siyah gözleri ile adama bakınca onun hanın sahibi olduğunu anladı kalacak yer aradığı içinse atıyla beraber oraya doğru yöneldi."2 hafta kalacağız odama izinsiz girilmesin ve kimse uyandırmak için gelmesin."Çocuk bu kelimeleri söyledikten sonra elindeki keseyi adama uzatmıştı."Şüpheniz olmasın efendim."Adam keseyi aldıktan sonra atı çite bağlamış ve çocuğa odasını göstermeye gitmişti."İsminizi öğrenebilir miyim?"Siyah gözleri derinlere dalmış olan çocuk yöneltilen soruya kısa bir cevap vermişti."Tron" konuşmak istemediği belliydi birşeyler düşünüyordu ve rahatsız edilmek istemiyordu.Sonunda odaya vardıklarında adam kapıyı açmış ve anahtarı Tron'a vermişti.

"Bir handan başka bir hana değişen birşey olmayacak sanırım."Tron yatağa doğru ilerlerken bu hanında pek farklı olmadığını gördü bu yüzden odada yabancılık çekmeden bir süre gezdi ardından ise kendini yatağa attı birkaç gün sadece uyumak istiyordu.Yatakta sırt üstü uzanıp gözlerini tavana dikti birkaç dakika sonra ise uykuya daldı.

Ertesi gün güneş tam tepedeyken kalkınca üzerindeki yorgunluğun bir nebze gitmiş olduğunu farketti neticede kim 2 hafta boyunca at sırtında yolculuk yapsa bitkin düşerdi.Birkaç esneme hareketinden sonra iyice açılan Tron karnındaki guruldamayla acıktığını hissetmeye başladı üstüne değiştirip aşağı inince yemeğin hazır olması ise onu oldukça sevindirmişti.

Kabul Töreni...

Tron odada bekliyor ve içi içini kemiriyordu bunun basit bir tören olacağını düşünüyordu fakat içeriden yayılan aura dalgaları onu tedirgin ediyordu.İçeride oldukça güçlü insanlar vardı buda yetmezmiş gibi Eleonora da buradaydı ve onun burada olması kraliyet muhafızlarının da olması demekti.Yani her olacak olaydan Kral dolayısıyla Yüksek Konsey ve bunun sonucundada babasının haberi olacaktı belkide babası burada bile olabilirdi."Çok gergin olma eğer olursan kabul edilmeyebilirsin."Tron başını çevirdiğinde Ejderha başı şeklinde miğfer takan bir adam gördü bu Kutsal Ejderha Şövalyelerinden biriydi."Nasıl yani ne demek istiyorsun."Tron kelimelerini yeni yeni bitirmişti ki kapı açılmış tören vakti gelmişti.

Tron kapıdan geçerken dışarıdaki onlarca kişiyi görünce oldukça şaşırmıştı düşündüğünden çok daha kalabalıktı.Tron yürümeye devam ederken önlerde bulunan Eleonora'yı farketti oda bir çeşit zırh giymişti tıpkı diğer öğrenciler gibi."Prenses bile olsan kurallara uyman gerekiyor demek ki."diye düşündü Tron ilerlerken.Sonunda bir yuvarlağın içine geldiğinde durdu.

-------------------------------------------------------------
Paslanmışım ya kaç gündür uğraşıyorum bayağı zor çıkardım bölümü biraz pratik şart bölümü daha fazla devam ettirseydim 3000 e yakın kelime yazmam gerekirdi bu da 2 Gün daha demek olabilirdi bu yüzden burada kesiyorum devamına yarın başlarım.

Kamu Spotu

O eriğin içindeki çekirdeği yemeyin kan çıkar! (Cidden çıkar!)

Herneyse hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın iyi geceler...

*****
1501
*****

ASGARTE (1-2) (Durdurulmuş Durumda)Where stories live. Discover now