38. Bölüm: Hasta Fantazisi

3K 89 3
                                    

   Haftasonu sosyal hayatima zaman ariyacagim icin pazartesiye kadar bu bölümle idare edeceksiniz canlarim.

    Multimedyada Bartu var. Herkese keyifli okumalar. ;))

 

*

    "Uyandirsak mi?" diyen bir erkek sesi duydum.

    "Bence birakalim uyusun. Uyaninca biseyler atistirir." bu ses Derin'e aitti.

    Bilincim yavas yavas aciliyordu ve etrafimdaki sesleri duymaya baslamistim. Basimi yasladigim camdan gelen günes gözlerimi rahatsiz etmeye baslamisti ve bu hic de hosuma gitmemisti. Gözlerimi kirpistirarak actim ve yerimde esneyerek kipirdandim. Gözlerimi tamamen actigimda karsimda beni uyandirmak ile uyandirmamak arasinda bir ikilem yasayan Alp ile Derin'i gördüm. Onlara kaslarimi catarak baktim.

    "Keske konusmanizi biraz uzakta yapsaydiniz." dedim. Her ne kadar huysuz görünmemeye calissam da buna engel olamadigimin farkindaydim.

    "Pardon, seni uyandirdik." dedi, Alp özür dileyen ifadesiyle.

    "Önemli degil. Bütün yolculugu uyuyarak gecirmek istemezdim zaten." dedim ama aslinda bunun tam tersini istiyordum. Keske yolculuk bitene kadar gözlerimi hic acamasaydim, o zaman belki biraz olsun Beren'i düsünmezdim. Gerci parfümünün kokusunu uykumda bile bile buram buram alirken bu pek mümkün degildi. Sahi Beren neredeydi. Bakislarimi etrafta dolastirdim ama onu göremedim.

    "Huysuz." dedi Beren'in fisildiyan sesi. Arkami döndügümde Beren'in tam arkamdaki koltukta sirti dönük halde oturdugunu gördüm. Demek ki parfümünün kokusu bu yüzden bu kadar yakindan geliyordu. Cünkü sirtlarimiz birbirine yaslanmisti. Bir dizimi koltugun üzerine koydum.

    "Ben huysuz degilim!" dedim basinin yanindan fisildayarak. Öne dogru biraz egildigimde göz kapaklarinin kapali oldugunu fark ettim. Uyumus numarasi yapiyordu.

    "Öylesin. Sen, huysuz kücük bir kiz cocugusun." dedi ve gözlerini acti. Bakislarini yukari kaldirdi ve tepesinde dikilmis olan bana bakti ve siritti. "Etrafta beni göremeyince panige kapildin, degil mi?" dedi.

    "Hayir, niye panige kapilacakmisim? Yoklugunu fark etmedim bile." derken elimle saclarimi arkaya attim. Bu hareketim Beren'i güldürdü.

    "Tabii tabii, kesin öyledir." dedi.

    Tanrim, gülünce ne kadar da seksi oluyordu. Gülerken yüzünün aldigi bu hal... dudaklarinin kivrilisi, bembeyaz inci gibi disler. Bu gülüs icin canini ortaya koyabilirsin.

    "Yemeginizin yaninda icecek olarak ne alirdiniz, efendim?" diye soran hostesin sesiyle kendime geldim. Bakislarimi Beren'den ayirmadan "Su istiyorum, sadece su olsun." dedim.

    "Peki siz, beyfendi?" bu sefer Beren'e sordu hostes.

    "Kirmizi sarap." dedi.

    Hostes yanimizdan uzaklasirken hala Beren ile birbirimize bakiyorduk ve önce kimin pes edecegini merak ediyordum.

    "Seninle yaptigim ucak seyahatleri hep ilginc oluyor, Arzu." dedi, Beren.

    "Su oyunu hic birakmayacak misin? Adimi söylemek neden bu kadar zoruna gidiyor, anlam veremiyorum." derken yerimde döndüm ve koltuguma oturdum. Bir kac saniye Beren'den hicbir tepki gelmedi. Ben onun ne diyecegini beklerken aniden koltugum hareket ederek döndü ve Beren ile yüz yüze geldik.

    "Canimin istedigi kadar oynarim seninle." dedi ve göz kirpti.

    Kaslarim hayretle yukari kalkti ama sonra sok yerini sinire birakti. Kaslarimi cattim. Tam agzimi acacakken parmagiyla beni durdurdu.

Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLERWhere stories live. Discover now