19. Bölüm: Nicin onu aldin?

3.7K 108 1
                                    

Yeni bölüm gec geldi ama tatildeyim ve yazacak Zaman bulmam imkansiz. Bir daha ki bölümün gelmesi biraz daha uzun sürebilir. Bu arada voteler icin tesekkürler, elimden geldigince en kisa zamanda yeni bölümle görüsmek üzere :))))

 

                 Hava daha temiz, renkler daha canli ve zihnimse...

                  cok daha sakin gibi. Artik kendi düsünceler 

              dinleyebilirim. Ve tanrinin konustugunu duyabilirim.

                               Elbette bu genelde iyi bir seydir.

                  Ayaz Önal'in Seyahat Günlügü, Istanbul, Türkiye

*

     "Kendi yaptigim muz ve yaban mersinli cöreklerimin tadina bakmanizi istiyorum." Nihat amcam aksam yemegi masasinda bize, bir sele icine yerlestirmis oldugu cöreklerden ikram etti ve hepimizin birer tane alip tatmasini istedi. Büyük bir endise icinde yüz ifadelerimizi izledi. Üzerindeki önlükte "Yapis yapis Yagli Cörekler icin Büyük Silahlardan Vazgectim." yaziyordu.

     "Evet?"

     "Bu harika, baba," dedi Maya.

     Mert, cöregin hepsini agzina tikti. "Bu benim en sevdigim."

     "Gecen hafta cikolata parcacikli olan icin de ayni seyi söyledin," dedi amcam.

     Maya tereyagina uzandi. "Bir önceki haftaki cilekli icin de aynini söylemistin."

     "Babam her gecen hafta yaptigi seylerle kendini asiyorsa, bu benim sucum mu? O bir dahi."

     "Yemegini ye." Candan yengem balik tabagini herkese uzatti. "Yemegi begendin mi, Alpcim?"

     "Evet, eline saglik Candan abla, hersey cok güzel olmus."

     "Afiyet olsun canim." Alp'i günlerce atlattiktan sonra, sonunda bize aksam yemegine davet ettim. Teknik olarak Maya davet etti sayilir. Cünkü dün telefonda konusurken odama aniden dalan Maya, telefonda Alp'le konustugumu ögrenince bagirarak neden bize yemege gelmiyorsun diyince bende 'harika bir fikir, evet neden gelmiyorsun?' diyerek davet etmek zorunda kalmistim. Ancak Alp, burada edindigim ender arkadaslarimdan biriydi. Genelde insanlar üzerinde itici bir tepki yaratiyordum.

     "Arya, okul nasil gidiyor?"

     "Okulu sevdim. Simdiye kadar siniftaki herkes bana karsi oldukca naziklerdi." Günün getirdigi stres kafami allak bullak ettikce, pane harcina bulanmis morina baligini daha kücük parcalara ayirdim. Parcam, secmelerim, Proje, Damla, Beren. Bu degisim programinin benim icin büyük bir tatil olabilecegini sanmistim.

     Maya kizartmasindan bir isirik aldi, o bunlara cips diyordu. "Damla, Arya'ya cok kaba davrandi."

     "Gercekten mi?" diye sordu yengem, yüzünde büyük bir endise vardi. "Nihayet ondan uzaklasmis olmana cok seviniyorum, Maya. Onu umursamayin kizlar."

     Mert kollarini sivadi. "Eger bu isi benim halletmemi istersen, caresine bakarim. Bazen bu tür meselelerde araya bir erkegin girmesi gerekebilir."

     "Buna gerek yok." Gülmemek icin kendimi zor tuttum ve kizartmama biraz ketcap döktüm. "Ayrica, ben onun nasil biri oldugunu biliyorum. Eninde sonunda beni unutacak ve kendine yeni bir hedef bulacak." Bunun cok yakinda olmasini umdum. Onunla ugrasmak icin gereken enerjim yavas yavas tükeniyordu.

Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLERDonde viven las historias. Descúbrelo ahora