"Duygusuz, Ruhsuz."

3.8K 215 125
                                    

Merhabalar efendim ben geldim!

Öncelikle hepinizin  ramazan ayı mübarek olsın. Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin.

Çok uzun süre beklettiğimin farkındayım. Ama sınavlar falan gerçekten vakit bulamıyorum. Vakit bulsam istediğim gibi yazamıyorum. Bu bölüm de tam istediğim gibi olmadı. Beklentinizi karşılar mı gerçekten bilmiyorum.

Bu yıl sınava hazırlanacağım yıl arkadaşlar. Bölümler hangi aralıklarla gelir hiçbir fikrim yok. Pek ilham da gelmiyor zaten.

Anlayışınız için çok çok çok teşekkür ediyorum ve geç gelecek bölümler için şimdiden hepinizden çok özür diliyorum.

Bölümü ben beğenmedim ama umarım siz beğenirsiniz.

-yazarişkonuz

GÖKSU

Hepimiz donmuş bir şekilde Gökçe’nin söylediğini idrak etmeye çalışırken ilk kendine gelen Buğra oldu.
“Ulan ne oturuyorsunuz kalkın gidelim!” dedi.

Kendimize geldik ve hızlıca kalktık. Arabaya bindik ve Gökçe’nin söylediği hastaneye gittik. Görevli kadına sorduk. Hala acil bölümünde olduğu için hemen oraya geçtik.

Gece kapının önünde öylece duruyordu. Hemen yanına geçtim. Beni görünce durdu ve boynuma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Gece’nin bu haliyle benim de gözlerim doldu. Ama kendimi toparlamam gerek. Ağlayarak kimseye yardımcı olamam burada, öyle değil mi?

“Canım… Gel oturalım.”

Ne kadar ağladı bilmiyorum. Daha sonra amcam ve Tunç’un annesiyle babası geldi. Daha sonra polisler geldi. Nasıl olduğunu sordukları kişi Gece’ydi ama Gece’nin konuşabilecek hali yoktu.

“Farkında mısınız bilmiyorum ama kızın şu an konuşacak hali yok. Sorgunuzu daha sonra da yapabilirsiniz.” Diye çıkıştı Murat. Bir saat sonra doktor çıktı.

“Tunç Adal’ın ailesi?” dediğinde hepimiz toplandık.
“Oğlumun durumu nasıl doktor bey?” dedi Tunç’un babası.

“Durumunda ters bir şey yok. Kolunda kırık var ve karnında bir yarası var. Eğer daha önceden kanaya tampon yapılmasaymış durumu daha kötü olabilirmiş. Siz yaptınız sanırım.” Dedi Gece’ye bakıp. Gece kafasını salladı.

“Bir de 3-4 gün müşahade altında tutmamız gerek. Özel odaya alındığında görebilirsiniz. Geçmiş olsun.” Dedi ve gitti. Tunç’un annesi bir anda Gece’ye sarıldı.

“Çok teşekkür ederim kızım.” Dedi. Gece gülümsemekle yetindi. Daha sonra Tunç’un odasının olduğu yere gittik ve Tunç’un uyanmasını bekledik.

GECE
Yatakta uyuyan Tunç'a baktım. Ya bir şey olsaydı ona? Ne yapardım o zaman ben? Nasıl yaşardım?

O anı bile aklımdan nasıl çıkaracağım, hiçbir fikrim yok.

Derin bir nefes aldım ve şükrettim. Tunç şu an iyiydi ve benimleydi. Yatağının kenarına oturdum ve yüzünü incelemeye başladım. O kadar kusursuzdu ki...

Gözlerini araladı.

"Gecem?"
"Buradayım sevgilim..." belli belirsiz bir gülümseme oluştu yüzünde. Daha tam olarak kendinde değildi. Ve sanırım bende değildim.

Aslında o kadar gereksiz şeylere takılıyoruz ki canımızın kıymetini bilmiyoruz. Öylesine küçük şeylere alınıyoruz. Kaybetme ihtimalini düşünmeden.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin