"Onu Benimlen Garı Bilir Sen Ne Bilecen Ki!"

6.6K 453 51
                                    

Evet, bu bölümü defalarca yazdım ve sildim. Ve cidden hiçbiri içime sinmemişti. Bunun da pek sindiği söylenemez ama daha fazla bekletmek istemedim. Diğer bölümün daha güzel olacağına şüphe olmasın civcivlerim! Ve muhtemelen en kısa zaman da yazacağım. Sınavlar 16'sında başlıyor ve ondan önce yetiştirmeye çalışacağım. Bir anlık ilham gelirse bugün bile yazabilirim, bilmiyorum. 

Neyse, bu bölüm öyle biraz sıradan gibi ama güzel ya. 

Abilerimiz biraz şaşırtcak sizi bence. 

Neyse, spoi vermiyorum. Sizi seviyorum!

Medya: Tunç'un söylediği sözün kaynağı.

-Yazamayan yazarınız.

GÖKSU

Depresyona girmiş bir şekil de Aras'ı beklemeye başladım. Sonun da dayanamayan Berk karşıma geçip oturdu.

"Şaşıran eşek oynayalım." Dediğin de sırıttım ve kafamı salladım. Daha sonra oynamaya başladık. Öyle bir hızlı kaptırmışız ki sonun da dayanamayıp Berk'e tokat attım. Tokadımla yüzünü tutmaya başlayınca, suratına bakıp gülmeme engel olamadım.

"Pislik. Sen bir pisliksin." Dedim ve o sıra da salon da olmayan abimler gözüme çarptı. Mutfağa gittiler herhalde.

"Abimler mutfağa mı gitti?" dediğim de kafasını salladı annem. Daha sonra kapı çalınca Aras'ın geldiğini düşünerek gidip kapıyı açtım. Karşım da gördüğüm şeyle kanımın yavaştan çekildiğini hissettim. Hani böyle içiniz üşür ya... Onun gibi bir şey.

"ARAS!" diye çığlık attığım da evde kim varsa kapıya toplanmıştı bile. Sonun da Aras'ı tutan Çetin,

"Tamam, Aras'ı içeriye sokalım." Dediğin de Gökhan Abimin de yardımıyla içeriye soktular. Annem, Aras'ı görünce hunharca bağırdı.

"Aras'ın evini bilmiyordum ve yakın olduğunuzu biliyorum. Buraya getirdim. Sorun olmaz herhalde," dediğin de Gökcan Abim kafasını salladı ve,

"Teşekkürler Çetin. Yaptığını çoğu kişi yapmaz." Dediğin de Çetin burukça gülümsedi ve,

"Kim olsa yapardı. Sorun yok. Neyse ben gideyim artık." Dediğin de babam,

"Çetin, bir çay içelim öyle git oğlum," dedi. Çetin, biraz mızmızlansa da sonun da annemin ısrarlarına dayanamayarak kabul etti. Aras, dövülmüştü muhtemelen. Ama yüzü gözü cidden kötü haldeydi.

"Gökçe, yukarıdan malzemeleri getir de Aras'ın yüzünü temizleyelim kızım," dedi annem. Gökçe'nin de gözleri dolu dolu olmuştu. Daha sonra Gökçe yukarıya çıktı. Ben de Aras'ın yanına oturdum.

"Ay, Asiye'ye de haber vereyim ben," dedi annem ve telefonunu alıp çıktı. Asiye Teyze, Aras'ın annesiydi. Ve oğluna fazlasıyla düşkündü. Aras, gözlerini açtığın da suratını buruşturdu ve,

"Lan nerdeyim ben?" dediğin de gülmeden edemedim. Ya bir insanın dayak yedikten sonra ki ilk tepkisi bu mu olur?

"Ya salak. Ne bu hal?" dediğim de Gökçe, çoktan gelmişti. Beni kenara itince neredeyse düşecektim ki, kolumun tutulmasıyla düşmedim. Kafamı kaldırdığım da Çetin gülümsüyordu. Ben de gülümsedim ve kendimi toparlayarak kalktım. Buğra, kaşlarını çatmış izliyordu. Ben de kalktım ve tek boş yer olan Buğra'nın yanına oturdum. Pislik Buğra.

"Sen niye oraya oturuyorsun ya?" dedi Gökcan Abim kaşlarını çatarken.

"Başka boş yer yok abi. Bilmem farkında mısın?" dediğim de taklidimi yaptı ve kaşlarını çatmaya devam etti. Bu ne ya?

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin