"TUNÇ!"

5.8K 378 59
                                    


Merhaba civcivlerim! Upuzun bir aradan sonra anca yeni bölüm yazabildim. Ve muhtemelen diğer bölüm sınav haftasından sonra gelecek. Yani iki hafta gibi bir süreç ben iptal arkadaşlar. Neyse sizi seviyorum! Çok seviyorum çok! 

Ve çok uzatmadan yeni bölüme geçelim! İyi okumalar! Umarım bu bölümü beğenirsiniz civcivlerim! 

-İptal olan yazarınız.

GÖKSU

Yukarıya çıktığımız da Gece, koltuğun üstüne çıkmıştı ve yerde ki kalemi gösteriyordu. Anlamayarak Gece'ye baktık. Sonun da dayanamayan Gece,

"Öldürsenize böceği!" diye bağırdı. Berk, yavaşça eğildi ve kalemi eline aldı. Gece'ye göstererek,

"Kanka, kalem bu," dedi. Gece, kaşlarını çattı ve hiçbir şey olmamış gibi koltuktan indi.

"NE DEMEK KALEM ?!" diye bağırarak Berk'in elinde ki kaleme tekme attı. Yani, Berk'in eline de tekme attı ama konumuz bu değil.

"Lan manyak!" diye bağırdı Berk acıyla elini tutarken. Tunç kafasına vurdu ve,

"Sen kimin sevgilisine manyak diyorsun?" dedi. Daha sonra da Gece yüzünde ki piç gülüşüyle aşağıya indi Tunç'la beraber.

"Yok delirdi bunlar delirdi," dedim yatağın üstüne otururken. Yatakta ne rahatmış be. Saygı duydum valla. Kenar da bulduğum tokayla saçlarımı toparladım. Daha sonra Buğra da yanıma oturdu. Kafamı omzuna koydum.

"İnanamıyorum bazen," dediğim de güldü ve saçımdan öptü. Hani o gülüşü duyabildim. Dünyanın en güzel sesi.

"İnan, çünkü gerçek," dedi. Gülümsedim ve sarıldım. Aklıma gelen soruyla Buğra'nın omzundan kalktım ve suratına baktım,

"Didem mi daha güzel ben mi?" dedim. Evet, belki de sormasam içim de kalacaktı.

"Göksu, sarışınım senin kafan mı güzel? Bakayım, evet kafan çok güzel Göksu," dedi ve yanaklarımdan öptü. Yüzümü çektim ve koluna vurdum.

"O daha güzel değil mi?" dedim. Gözlerini devirdi.

"Göksu, kendini şu kızla kıyaslamayı kesecek misin artık? O, güzel falan değil. Tamam mı? Senin yanın da kimse güzel değil benim için. Bir tek sen güzelsin," dedi. Sırıttım ve yanaklarından öptüm. Daha sonra aşağıya indim. Cidden aşırı sıkılmıştım. Ne yapsam diye düşünürken ayağımla Gece'yi dürtükledim,

"Kanka yürüyüşe falan mı çıksak ne yapsak?" dedim. Gözlerini devirdi ve,

"Sence bu üşengeçlikle gelir miyim?" dedi. Ondan iğrendiğime dair sesler çıkarttım ve aşağıya inen Gökçe'nin yanına gittim. Yüzümde ki masum olduğunu düşündüğüm sırıtışımla yanına gittim.

"Yoksa ablaların en güzeli benimle yürüyüşe mi gelecek?" dedim. Murat, Gökçe'nin elini tuttu ve,

"Biz de tam beraber çıkalım diyorduk baldız ya," dedi. Suratımı astım ve,

"Ha diyorsunuz ki 'seni istemiyoruz gelme'?" dedim. Kafalarını salladılar. Buğra aşağıya geldi ve yanağımdan öptü. Daha sonra,

"Beraber gideriz sarışınım, sıkıntı mı?" dediğin de sırıttım ve yanağından kocaman öptüm. Evet, yanağından. Öpemem ben öyle dudaktan. Utanırım bir kere. Murat'la Gökçe bize dil çıkartıp gitti. Gece'yle Tunç'a baktığımdaysa...

Tunç, Gece'nin kucağına yatmıştı ve Gece saçlarıyla oynuyordu. Evet, Gece'nin saç takıntısı vardı. Kabul ediyorum! Neyse, şu an Gece'nin saç takıntısı umurum da değil.

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin