"Oyun usulü."

4.5K 342 59
                                    

Hello!
Napıyorsunuz aşkitomlar!
Huhuuu! Yazarcık şu an hikayenin ilk vatanı Cide'de! Ne kadar beklentinizi karşılar bilemiyorum amaaa... Cide'ye gelip bölüm atmasaydım üzülürdüm!

22K olmuşuz sizi mıncırırım!

Neyse ben kaçar bölüme geçeliiim! 👋👋👋

-YAZARCIIIK

GÖKSU
Önder... Nasıl bu kadar değişmişti? Şok halinde Önder’e bakarken Gökçe’yle konuşmaya başlamışlardı. Ben ise hala şok bir şekilde bakarken Önder’in kuzeni Orkun ise masaya oturmuştu. O da değişmişti.
Ama Önder... O çocuk nasıl bu hale geldi ki?
Sonunda Gece’nin çekiştirmeleriyle masaya oturdum ve konuşmalarına odaklandım.
“O notları yazan manyak psikopat bendim, evet. Ama gerçekten sevgilin olduğunu bilmiyordum, kusura bakma.”
“Sorun değil.” Dedi ve gülümsedi. Evet, o kadar sorun değildi ki Gökçe sürekli o notları düşünüyordu. Ama bunun sorun olup olmamasıyla ne alakası var değil mi canım? Saçmalamayalım, lütfen.
“Yalnız Önder efsane değişmişsin. Okulun herkes tarafından tanınan inek öğrencisi... Saygı duydum.” Dedim kendimi tutamayarak. Güldü.
“İyi bir yerdeyim ama şu an. Çok şükür.” Güldüm. Çok olgunlaşmış be, bu ne.
“Ee neler yapıyorsun?” dedi Gökçe’ye.
“Ne yapayım işte. Okuldayım.”
“Dilin iyiydi. Onunla ilgili okuyorsun zaten...”
“Aynen öyle.”
Gülüştüler. Murat şu manzarayı görse önce Önder’e kafa atar sonra da Gökçe’yi sürükleyerek götürürdü.
Gece kulağıma eğildi,
“Şu manzaraya Murat kafasıyla dalardı. Hadi hayırlısı.” Dediğinde şok olmuş bir şekilde suratına baktım.
“Düşüncelerimi mi okuyorsun lan sen? Nasıl yapıyorsun bana da öğretsene.”
Gözlerini devirdi.
“Canım bunu düşünmemiz için Murat gibi psikopat bir eniştemizin olması yeter. Eee o da olduğuna göre?”
Yaptığı açıklama mantıklı gelince arkama yaslandım. Önder,
“Sevgilinle de tanışmak isterim.”
“Tanışırsınız bir gün.” Dedi ve güldü Gökçe. İnşallah tanıştıklarında Murat elini sıkarken kırmaz. Yani kafa tokuşturma şeysi yapıp kafa da gömebilir. Güvenmiyorum da.
Önder’le Gökçe uzun uzun muhabbet ederken Orkun bilmem kaçıncı sigarasını yakıyordu. Birazdan bir sigara da bana ver diyeceğim, çok az kaldı.
Gece’ye baktığımda uyumak üzere olduğunu fark ettim. Dürtüklediğim de olduğu yerde sıçrayıp bana baktı.
“Geldik mi?” dediğinde gülmeye başladım. Orkun’a baktığım da o da gülüyordu. Sonunda ayağa kalktı.
“Artık kaçsak ya. Sıkıldım ben.” Dedi.
“Bence de.” Dedi Gece. Biz de ayaklandıktan sonra hesap işini halledip ayrıldık. Arabaya binerken Gece’yi arkaya itip öne oturdum.
“Bak araba sürerken dikkatini dağıtmayacağım ama olanların hepsini bir bir anlatacaksınız.”
“Kızım ne konuştuk alt tarafı?”
“Ulan salak. Şu kız uyuyordu lan uyuyordu. Ne demek ne konuştuk?”
“Ya geçmişten falan işte. Bir daha görmeyeceğim biri kafaya takmaya ne gerek var?”
“Vay be. Önder’e bak sen. Sana eğilimi olduğunu söylemiştim de bu kadar beklemiyordum açıkçası. Saygı duydum ama. Harbi çocukmuş.”
“İyi çocuk ya.”
Gece’nin niye sesi çıkmıyor diye düşünürken arkama döndüm. Uyuduğunu fark ettim. Annem o da haklı. Uykusu geldi o konuşmalara. Zaten uykucu yeterince.
Eve gelince Gece’yi uyandırdık ve eve girdik. Gece tekrar koltuğa yatarken ben de kahve yapmaya gittim. Kahveleri yaptıktan sonra oturmaya başladık.
Gece kaşlarını kaldırarak bize baktı.
“Kızlar?”
“Ne?”
“Şu fotoğrafı gördünüz mü?” dedi ve ekranı tuttu. Didem’in paylaştığı bir fotoğraf. Bir arkadaş grubu ve aralarında Buğra’yla Murat’ta var.
“Hadi Murat’la kavgalıyız da Buğra neden haber vermedi?” dedi Gökçe. Evet, bende tam olarak bunu düşünüyorum.
“Lan şu arkada oturan Tunç değil mi?”
“O.”
“Karşısındaki kız kim?”
“Ada.”
Üçümüzün arasındaki bakışmadan sonra sonunda sinirle patladım.
“Kusura bakmayın ama o Didem denen kızın gelmişini geçmişine soka soka si...”
“Sakin. Oyunu usulüne göre oynayacağız tabii ki.”
Gökçe’nin aklında sinsi sinsi planlar var.
Kimin ablası be!

**
Kısa biraz farkındayım ama olsundu!
Hava da yağmurlu ha!
Şey dermişim hadi byeeeeğ!

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin