Bana verdiği gülün altında bi kağıt vardı. Açıp okudum. Etrafıma bakınmaya başladım. Gül gerçekten çok güzel kokuyodu. Elim tekrar nota gitmişti.
"Herkes 2. Bir şansı hakeder arızam..."
.........
Tatlı bıdığın söylediği yöne doğru gitmeye başladım. Çok heyecanlıydım ya. Ona kızgınmıydım fazlasıyla ama sevgim kızgınlığımı bastırmıştı. Özlemiştim onu. Koşup boynuna atlayacaktım. Sahile gelince gözüm onu aradı. Kenarda yeşil alanda bisiklet balon ve yerde serili bi sofra bezi vardı . Çok tatlı görünüyodu. Yani sarp tatlıydı. Beni görünce gülümsedi. Karşıya geçmek in ışığa baktım. Tam o sırada az ileride duran arabanın içinden iki töbe estağfirullah indi. Oha bana doğru geliyolar. Hızlı hareketlerle karşıya geçmeye çalıştım. Ama nafile kolumdan tutup sürüklemeye çalışıyolardı.
-"Sarpppp sarppp aşkımmm yardım ett imdatt adam kaçırıyolarr."
-"Bağırma bee sese bak sus da yürü kaçamazsın."
-"İmdattt"
Bu sefer tam kulağına bağırmıştım. Sarp bize doğru koşmaya başlamıştı yoldan geçenlerde adamın üstüne gidiyorlardı ama yeterli sayıda yardım olmadığı için yardım etmiş olmuyorlardı insanlık ölmüş kardeş ama tüm bunlar yaşanırken adam beni arabaya koymuş ilerlemeye bile başlamıştık. Karşımda daha önce hiç ama hiç görmediğim birisi vardı.
-"Sen kimsin lan ne işim var benim burda. Bakın ben sizi tanımıyorum acaba yanlış kişiyi mi kaçırdınız. Benim yanımda da bir kız vardı gözlüklü o olmasın sakın."
-"Nefes al be konışurken. Biz doğru kişiyi kaçırdık. Yoksa sen Ulaş'ın ablası değil misin?"
-"Ulaş mı? Ulaş ne alaka ya siz kardeşimi nerden tanıyosunuz.?"
-"Tanıyoruz işte. Senle çok işimiz yok zaten . Sen sadece Ulaşı getirmemiz için çerezsin."
-"Bana bak birincisi maymun suratlı söyle şu adamına elini çeksin kafamdan kaçacak halim yok. İkincisi Ulaşla ne derdin varsa bana söyle ben hallederim."
-"Yaa sen ne kadar zekisin öyle. Bu zeka seni korkutmuyo mu?"
Bu söylediğinden sonra yaptığı şey kasıklarına yediği tekme sonrası acı çekmek olmuştu. Bunu gören şişko adamıda benim kafama sağlam geçirmişti. Yiğidi öldür hakkını yeme iyi vurdu.
Gözümü açtığımda bir depoda olmayı yeğlerdim ama odadaydık. Patron odası galiba.
-"Matmazelde uyandı."
Sesin geldiği yönde birisi vardı. Ama tanımıyordum.
-"Ne istiosunuz benden ya bırakın beni."
-"Kardeşini buraya getirt yeter gerçi biz arayıp gel desek gelir ama inanması sıkıntı. "
-"Tamam arayın verin ben getirteyim Ulaşı."
Adam elini telefonuna atıp biraz uğraştı sonra kulağına götürdü. Her hareketini küfür ede ede izliyordum.
-"Ulaş .. evet evet benim... tamam bee skin ol... evet olmak zorundasın çünkü sakin olmânı sağlayacak biri var burda...."
