İşkence

2.8K 148 6
                                    

ÇİĞDEM'DEN

-"Annem olsa bunlar olmayacaktı değil mi? Peki sana bir sır daha veriyim mi? Eğer senin o çok sevdiğin toz konduramadığın bir tanecik baban olmasa benim annem şu anda yanımda olacaktı. Benim annem o adam yüzünden öldü! Sen bana kızıyorsun ya hani benden sakladın diye niye sakladım hiç düşündün mü? Çünkü ben bir günde hem annemi hem babamı kaybettim bunun nasıl bir acı olduğunu biliyor musun sen daha 13 yaşındaydım lan o adamın babam yüzünden annemi oradan atışını izledim ben her gece rüyalarımda o anı gördüm. Senin böyle olmanı istemedim senin babamı bu kadar sevdiğini bile bile bunu sana yapamazdım. Sen olsan yapar mıydın söylesene? Kardeşine bile bile bu acıyı yaşatır mıydın? Ben senin için yıllardır o adama dayanıyorum. Sırf sen üzülme diye. Sen bunları yaparken beni hiç düşündün mü?  Ben seni yıllardır her hareketimde düşünüyorum peki sen şu yaptığın hareketlerde bir kez bile beni düşündün mü? Düşünmedin demi tabi niye düşünesin ki sonuçta sen hep haklısın sen masum kızsın kimseye zarar vermezsin ama herkes sana zarar verir böyle işliyor demi sende. Her gün senin gözlerinin içine bakarken nasıl acı çektiğimi bir tek ben biliyorum tamam mı! Seni anlıyorum fazlasıyla üzgünsün ama benden kaçarsan sana yardım edemem bırak kardeşimin yanında olayım."

-"Babam mı?" Babam yapmazdı o anneme zarar verecek hiçbir şey yapmazdı o onu incitmezdi kimsenin incitmesine de izin vermezdi. Düşünceler kafamda dönüp dururken dengemi sağlayamayıp duvara tutundum bir süre bekledikten sonra gözlerim karardı ve son duyduğum Buse'nin bağırması ve birinin hayvanca tuvalet kapısını açması oldu.

BUSE'DEN

Çiğdem duvara yaslandığında bir terslik olduğunu anlamıştım. Bir anda yere yığılınca refleksle onu tuttum ve istemsizce bağırdım. Yalçın tuvalete birden daldığında henüz ne olduğunu kavrayamamıştım Çiğdem kollarımın arasında hareketsiz bir şekilde duruyordu. Gözümü ondan alamıyordum Yalçın bir şeyler söylüyordu ama onu anlamıyordum sadece Çiğdem vardı hareketsizdi. Onu böyle görmek ürkünçtü. Kaza!! Günlerce böyle kalmıştı yine benim yüzümden ona hep zarar veriyorum. Yanağımdaki darbeyle kendime geldim.

-"Buse kendine gel!" Sarsılıp kendime geldiğimde Yalçın'ın bana tokat attığını fark etmiştim.

-"Buse Çiğdem'i bırak da revire götüreyim." Yalçın Çiğdem'i kollarımdan alıp lavabodan çıkardı. Kendime geldiğimde bende peşlerinden gitmeye başladım. Yalçın içeri girip Çiğdem'i bıraktı revirde ki hemşire gelip bana neler olduğunu sordu anlatır anlatmaz içeri girdi. Yalçın da içeriden çıkınca beklemeye başladık. Biz beklerken zil çaldı ve koridorlarda öğrenci sesleri yoğunlaştı. Sesler yoğunlaştıkça kulaklarımı kapatma gereksinimi hissediyordum. Sarp sınıftan çıkıp bize doğru gelmeye başladı.

-"Hayırdır ne arıyorsunuz burada Çiğdem nerede?"

-"Revirde."

-"Ne reviri noluyor!?"

-"Bir şey yok sadece bayıldı sanırım biraz yorgun." Sarp revirin kapısını açıp içeri daldı. Bu çocukta normal değil arkadaş. Yalçın onu çıkartmak için hareketlendi ama kolunu tutup ona engel oldum.

-"Bırak girsin ben Çiğdem'in yanında olamıyorum bari o yanında olsun."

-"Çiğdem seni affedecek senin hiçbir suçun yok. Bütün suç o babam olacak aşağılık herifte."

-" Burada bu konuyu konuşmak istemiyorum."

-"Üzgünüm." Hiçbir şey söylemeden tekrar duvara yaslandım. Bir süre sonra zil tekrar çaldı ve herkes sınıflara doluştu.

-"Ders neydi?" Hiçbir zaman ders programımı ezberleyemedim beni suçlayamazsınız.

-"Beden."

BELALI İKİZLERWhere stories live. Discover now