İTİRAF

2.8K 143 0
                                    

BUSE'DEN;

Alışveriş yaparken ne aldığıma bile bakmamıştım intikam hırsı gözümde iyice büyüyordu. Yalçın'a bunu en iyi şekilde ödetmeliydim. Çiğdem'le eve girdiğimizde Sarp ile odasına çıktı. Bunlara da iyi ki izin verdik tövbe tövbe ya. Yalçın'ın yokluğunu fırsat bilerek poşetleri odama koyup odasına girdim. Sarp'tan öğrendiğim kadarıyla biz gelmeden bir kaç dakika önce sahile gitmiş. Odada dağınık bir yer yoktu bütün kıyafetlerini özenle dizmişti ve kendisine ait olmayan eşyaları bir kenara ayırmıştı. Odanın küçük bir banyosu vardı. Oraya girip içeriye baktım diş fırçası macunu parfümü her şeyi özenle dizilmişti. Bu çocukta ne düzenliymiş arkadaş. Duşa kabine ilerleyip içine girdim duş jelinin içine Çiğdem den gizli aldığım kaşıntı tozunu boşalttım. Paketin yarısını dökünce gelen sesle duraksadım. Odaya doğru gelen ayak seslerini duyunca duşa kabinin kapısını kapattım. Kapı açıldı ve içeride Yalçınla Sarp'ın sesleri doldu.

-"Güneş kremimi almayı unutmuşum onu alıp geri dönüyorum sizde hazırlanın beraber gidelim." Güneş kremi banyo da aynanın yanında duruyordu. Lütfen beni fark etmesin lütfen.

-"Benim ki yanımda Yalçın hadi gidelim bir de onu arayarak zaman kaybetme."

-"Nereye koyduğumu biliyorum Çiğdem aşağı inin ben hemen geliyorum." Lan kız yanımda diyor işte gitsene dingil. Banyo kapısı açılınca geriye doğru hareket ettim.

-"Yalçın Buse'yi gördün mü?"

-"Hayır seninle beraber değil miydi?" Çiğdem'in sesi banyoda yankılanınca işte şimdi kadro tamam diye alkışlayasım gelmedi değil.

-"Beraberdik ama sonra kayıplara karıştı."

-"Duşta olabilir mi?" Evet duştayım ama yanlış yerde ve çok farklı bir sebeple. Bir adım daha atınca şampuanlardan biri yere düştü. Aferin sana Buse alkışla kendini.

-"Sanırım duşta ama olması gereken yerde değil!" Yalçın duşa kabinin kapısını sinirle açınca kaşıntı tozunu cebime koydum.

-"Sen burada ne arıyorsun?"

-"Ben sadece yıkanacak bir şey var mı diye bakmaya gelmiştim." Evet uydurabileceğim en saçma bahaneydi.

-"Sallıyorsun bari ufaktan salla Buse odamda ne işler çeviriyordun." Çiğdem beni kurtarmak istercesine araya girdi.

-"Soruşturmanı sonraya sakla Yalçın hava kararmadan biraz yüzmek istiyorum."

-"Aynen ikizim hemen yüzmeye gidelim. Bekle beni bende hazırlanıp geliyorum."

-"Kusura bakma ikinizi bekleyemem ben Sarpla gidiyorum siz kendiniz gelirsiniz." Duşa kabinden çıkarken ayağım kayınca Yalçın'ın beni tutması bir oldu.

-"Ellerini üzerimden çek!"

-"Kurtarırız suç kurtarmayız suç! Niye bana karşı bu kadar önyargılısın ya söylesene." Söyleyemem işte söylemem niye anlamıyorsun sen ya!

-"Çünkü sana uyuz oluyorum."

-"Beni tanımadan nasıl bana uyuz oluyorsun acaba hadi bana uyuz oluyorsun Sarpla niye uğraşıyorsun. Baban bizden neden nefret ediyor bana artık bir şeyi açıklasan nasıl olur!"

-"Sana hiçbir şey açıklamak istemiyorum tamam mı! Tek istediğim ailenin paramparça olması. Bana sakın tek bir şey daha sorma." Cevap vermesine fırsat tanımadan odadan çıktım. Odaya gidip yatağıma oturdum keşke o gün orada olmasaydım keşke orada olan hiçbir şeye şahit olmasaydım. Belki o zaman bu kadar korkmazdım. Belki bu kadar güçlü görünmek zorunda olmazdım eskisi gibi cıvıl cıvıl olurdum eğlenirdim. Çiğdem'e bu yüzden anlatmak istemiyordum onun da benim gibi olmasından korkuyordum. Kapım çalınınca hazırlanmış olduğum için kapıyı açıp dışarı çıktım. Yalçın az önce hiç bir şey olmamış gibi sırıtıyordu.

BELALI İKİZLERWhere stories live. Discover now