Sevgilimm..

2.5K 138 3
                                    

Medya: Yalçının ainu köpeği.Ares

ÇİĞDEM'DEN

Bildiğiniz kusuk kokusundan bayılmışım be. Saat 07:07'ydi. Uyanır uyanmaz yaptığım ilk şey pencere ve kapıları açmak oldu. Perdeleri açınca içeri giren güneş ışınları bizim ayyaş Mert'in uyanmasına neden oldu.

-"Aaahh başım çok ağrıyo Çido."

-"Geber gerizekalı geber."

-:La Çido bu ne iğrenç bi atmosfer."

-"Aa Mert bu atmosferi yaratan kendine yok mu bi alkış."

-"Çido noldu dün?"

-"Boşver sadece senin için çok büyük bi fedakarlık yaptım salak kankam."

-"Ne fedakarlığı noldu?"

-"Tamam sus uzatma gir bi duş al . Benden bu kadar okulda görüşürüz. Melda teyze gelmeden de temizlet şu evi."

-"Tamam Çiğdem iyiki varsın herşey için sağol bırakmadığın için."

Gülümseyip dışarı çıktım ve güzel telefonumun şarjına iki tanecik sövdüm. Taksi çağırıp eve vardığımda saat 07.30' du. Evin kapısını sessizce açıp girdim. Bir de ne göreyim ben şok ben vefad ben iptal. En sevdiğim koltuğumu kötü emellerine alet etmişler. Yalçın ve Buse'den bahsediyorum. Sarılarak uyumuşlardı ayy çok tatlılar. Bi dakika bi dakika Yalçın burdaysa Sarp nerde. Her neyse haberi gelirdi. Onları orda bırakıp odama doğru çıktım. Yatağıma hiç bakmadan banyoya girdim. Çıktığımda karşılaştığım manzara bana şok geçirtmişti. Gözleri şişmiş ama şiştiği halde bile yakışıklı olan Sarp yatakta oturuyodu.

-"Sarp ne işin var senin burda?"

-"Orda bıraktın ya beni kokunu özledim bende buraya geldim."

Gidip yanına oturdum.
-"Sarpp özür dilerim."

-"Aaa Çiğdem yapma lütfen. Mert kızar. Gitsene canının yanına."

-"Sarp yapma böyle."

-"Ya bak çok ciddiyim keşke bana onu sevdiğini başta söyleseydin. Aranızdan çekilirdim bak cidden."

-"Sarp sen çıldırmışsın saçmalama tamam mı o benim kardeşim gibi."

-"Hı hı evet kardeşin. Sevgilim desene şuna. Bana taktığın boynuzları anlatsana biraz."

Dayanamayıp tokatı bastım suratına. Kapıyı hızla kapatıp aşağı indim. Sese uyanan Buse kafasını uzatıp bana baktı.

-"Çiğdem nereye dur?"

Dinlemedim bile. Rıdvan abi kapıda uyukluyodu. Rıdvan abiii diye çığlık attım. Sıçrayınca anahtar yere düştü. Fırsat bulup aldım anahtarları. Arabayı sürmeye başladım. Sarp'ın söyledikleri işimi acıtıyodu. Gerçekten böylemi düşünüyomuş. Böyle bişey olacağına ihtimal vermesi bile canımı acıtırken gayet ciddi konuşması beni yıkmıştı. Ne yapacağımı bilmeden sürüyodum arabayı. Dikkatimi dağıtan telefonumdu.

-"Efendim Buse?"

-"Çiğdem nerdesin sen arabayı niye alıyosun sakın hız yapma. Bana bak geri dön şu eve."

-"Buse ben iyi değilim."

Ağlamam Busenin canını acıtıyodu biliyodum ama benim canım daha çok acıyodu.

-"Öğrenmek istediğin ne varsa Sarp Çakır'a sor o sana bütün abartısıyla anlatır Buse."

Telefonu suratıma kapatmam onu sinir etmişti eminim. Daha fazla arıyacaktı. O yüzden telefonumu kapattım. Kime gideceğimi napacağımı bilmiyorummm.

BELALI İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin