YILBAŞI HEDİYESİ :D

1.7K 96 6
                                    

MULTİMEDYA BUĞRA
"Buse kızım."

"Ne işin var senin burada!"

"Konuşmamız lazım Buse." Çiğdem, Sarp ve Yalçın aşağı inmişlerdi.

"Benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok."

"Buse yine aynı şeyi yapıyorsun dinlemeden yargılıyorsun." Sinirle ellerimi saçlarımdan geçirdim.

"Geç içeri."

"İkimiz özel konuşsak daha iyi."

"Ya içeri geçer herkesin yanında konuşursun yada defolup gidersin." İçeri geçip tekli koltuğa oturdu. Yalçın yanıma oturunca ondan güç almak için elini tuttum. Sanırım Çiğdem de Sarp'ın elini bu yüzden tutmuştu.

"Ben her zaman yanındayım." Yalçın'ın kulağıma fısıldadıklarıyla ona bakıp gülümsedim.

"O adamla gezmemin tek nedeni ondan intikam almaktı kızım."

"Komik misin sen ya saf mıyım ben? Hesaplarını her şeyini kontrol ettim annemin öldüğü ay bile bu adamla iş görüşmesi yapmışsın sen!"

"Hepsi planlıydı onu bitirmeme sadece bir kaç adım kaldı."

"Biliyor musun umurumda bile değil ikinizde umarım geberirsiniz."

"Buse yeter o bizim babamız!" Güldüm kahkahalar atarak güldüm.

"Babamız öyle mi peki benim babam anasınıfında gösterim varken neredeydi? İlk okula gittiğimde yada ilk karne alışımda? Tabi aldığım spor ödüllerini saymıyorum bile. Ben büyürken babam neredeydi? Peki sen büyürken Çiğdem aynı şeyleri yaşamamıza rağmen hala bu adamı nasıl savunuyorsun. Sana ne zaman babalık yaptı hastanede yatarken işim çıktı deyip gittiği zaman mı yoksa 14 yaşında kaçırıldığında ben seni bulana kadar haberi bile olmadığı zaman mı? Seni bilmem ama benim hiçbir zaman babam olmadı Çiğdem." Sesimin bu kadar nazik çıkması beni bile şaşırtmıştı bağırmaya bile gücüm yoktu artık. Çiğdem yutkundu sonra gözlerini benim gözlerime kilitledi.

"Ne yapmış olursa olsun şuan bunları düzeltmek için ona bir fırsat verelim."

"Çiğdem babanla arana giremem ne yapmak istiyorsan yapabilirsin istersen onunla yaşayadabilirsin ama bana onu affet deme ne benim bir babam var ne de onun senden başka kızı." Ayağa kalkıp evden çıktım Yalçın'ın peşimden geldiğini biliyordum. Bahçede sakin bir yer bulunca oturdum Yalçın da benim yanıma oturdu. Lanet olsun gözlerim dolmak zorunda mı gerçekten.

"Gözlerinin dolmasını sevmiyorum psikopatım."

"Bana sarılır mısın?" diyebildim sadece zaten söyler söylemez kendimi o güvenli kolların arasında buldum. Kollarımı Yalçın'ın boynuna sardım. "Yalçın."

"Söyle güzellik."

"Beni bir daha seni bırakmak zorunda bırakma olur mu? Çünkü sen olmayınca nefes alamıyorum."

"Asla seni bırakmıycam ve asla beni bırakmana izin vermiycem." Birbirimizden ayrıldığımızda gözlerinin içine baktım hapsolduğum gözleri ay ışığıyla beni daha çok kendine çekiyordu. O adamın arabası gidince ikimizde kalkıp eve girdik. Çiğdem ve Sarp odasına çıkmış olmalıydı. Bacağımda ve belimde hisettiğim ellerle beni kucağına alan Yalçın'ı şaşkın bakışlarımla süzdüm.

"Bana öyle bakmaya devam edersen dayanamayıp seni ısırabilirim."

"Pis sapık indir hemen beni."

"Aa sevgilim çok ayıp ediyorsun şuan. Susta şuanın tadını çıkar her kıza nasip olmaz."

"Birde olsaydı paşam." Odaya girer girmez beni yatağa attı. Evet yanlış duymadınız öküz sevgilim beni yatağa attı! Bir dakika yalnız fesatta düşünmeyelim.

BELALI İKİZLERNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ