KAHRAMANIMM.

1.8K 109 8
                                    

Medya
:Buse ve Yalçın

BUSE

Newton amcanın yaptıklarının acısını yaşarken kapı tekrar çalınca oraya yöneldim. Karşımda bitkin ve uykusuz duran Yalçın'a baktım. 

"Girebilir miyim?" dedi tedirgin sesiyle. 

"Tabi. Sarp ve Çiğdem yukarıda ders çalışıyor." 

"Sarp ve ders çalışmak." 

"Yarın fizik yazılısı var. Gerçi sen derslerini umursamazsın değil mi?" 

"Artık umursamak için nedenlerim var." 

"Buse şu konuyu tekrar anlatsana ya anlamadım ben bunu bir türlü." İçeriden gelen sesle ikimizde aynı anda oraya odaklandık. "Ov sanırım yanlış zamanlama tamam ben sustum." Yalçın sinirle gözlerime baktı.

"Bu itin ne işi var burada." 

"Benim evim benim arkadaşım seni ilgilendirmiyor." 

"Haklısın senin evin olabilir ama senin arkadaşın olduğunu sanmıyorum en son gördüğümde ahh her neyse!" 

"Yalçın lütfen hayatıma karışmayı kes biz ayrıldık!" 

"Vay be ayrıldık diye hemen unutmuşsun. Hani aşıktın lan bana!"

"Değildim tamam mı? Sırf baban olan o şerefsizden intikam almak için kullandım seni. Şimdi hayatıma karışmayı kes!" Gözlerindeki ateşi görmemek elde değildi benim için. Az önce bana aşkla bakan adam şuan sadece kin ve öfkeyle bakıyordu. İşte benim istediğim buydu sevgilim benden nefret etki canın yanmasın. Ben ikimizin yerine de çekerim acımızı. 

"Yalan söylüyorsun." dedi son kalan umuduyla. 

"Hayır doğruları söylüyorum. Seni hiçbir zaman sevmedim ben kullandım ve bitti. Uzatmaya gerek yok. Eğer sen bitirmesen ben bitirecektim zaten yani bu oyun daha fazla uzamayacaktı. Sende şansını daha fazla zorlama!" Yalçın kapıyı hızla kapatıp evden çıktı.

"Buse?" dedi arkamdan Çiğdem'in sesi ne olduğunu anlamazmışçasına. "Bu biraz ağır oldu be ikizim! Bu kadarını yapmadın değil mi?" 

" Evet yaptım! Var mı bir diyeceğiniz sırf intikam almak için yine birinin duygularıyla oynadım Çiğdem yapmadığım şey değil bilirsin." dedim en acımasızlık dolu sesimle. Çiğdem'e yalandı desem Yalçın'a söylemeyecek mi sanki dakika durmayıp söyleyecek. O zaman ne anlamı kalır bunca saçmalığın. Çiğdem ve Sarp bana sinirle bakıp evden Yalçın'ın peşinden çıktılar. Ve bingo Devrim'i kesinlikle unuttum! 

"Gerisini kendin halledebilirsin değil mi?" diye sordum.

"Yalan söyledin değil mi?"

"Ne konuda." 

"Oyun filan değil gerçekten aşıksın ona." 

"Hayır gerçekti." 

"Değildi aşıksın hala ona." 

"Öyle veya değil sanane!" 

"Sadece merak ettim." 

"Devrim ben biraz yalnız kalsam iyi olacak." dedim sakinleşmeye çalışırken. 

"Tamam kaçtım ben." Devrim evden çıkınca yukarı çıktım kendi odamla Yalçın'ın odası arasında bakışırken bir anda onun odasına girdim. Bütün eşyaları düzenli bir şekilde duruyordu benim aksime. Dolabını açıp içindeki tişörtleri kurcalamaya başladım çoğunluk mavi ve siyahtı. Her şey tek tek düzenli olarak dizilmişti. İlerideki masanın üzerindeki fotoğraf dikkatimi çakince oraya ilerledim. Elime aldığım fotoğrafta 3 tane çocuk vardı. Biri Yalçın biri Sarp veee diğeri de bir kızdı. Bu büyük bir ihtimalle ölen kız kardeşleri olmalıydı daha doğrusu öldürülen. Bu kızı kim niye öldürdü. Cebimden telefonumu çıkartıp fotoğrafın fotoğrafını çektim. Yalçın'ın yatağına uzandım ve pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Karanlık neredeyse çökmeye başlamıştı. Fizik çalışmanın , okulun ve olanların verdiği yorgunlukla uzandığım yatakta gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

BELALI İKİZLERWhere stories live. Discover now