25. Bölüm: Banyomdaki Yabanci

En başından başla
                                    

    "En azindan birimiz egleniyor."

    "Cantamda popcornla dolasmayi düsünüyorum, bu siralar ortalik fena karisacak." Maya avuclarini birbirine sürterek ekledi, "En ön koltukta oturup keyfini cikarmak istiyorum."

    "Eger Beren bu sözleri söylemeye devam ederse ortaligin karisacagi dogru, fakat bunun hicde keyifli olacagini zannetmiyorum." dedim. Kutay beni düsündürüyordu.

    "Ahh! Yeter bu kadar gevezelik." Maya kolumdan cekip beni ayaga kaldirdi ve ellerini saklatti. "Hadi herkes banyoya. Kurulandiktan sonra yanina gelirim, elbise seceriz. Haydi, mars mars."

    Popoma saplak yedikten sonra resmen kapinin önüne konmustum. Cati katima cikmak icin merdivenlere yöneldim. Basamaklari cikip dolabima ulasinca, siyah bir ic camasir takimini yatagin üzerine koydum. Sonra kendimi banyoma attim. Kiyafetlerimden kurtulup dusa girdim. Su vücudumdan süzülürken aklimdakiler de birer birer akip gidiyordu. Vücudum gevserken anilar canlandi gözümde.

    "Güzelim, hadi hazirlan artik. Yoksa dogum günü pastanin bütün mumlarini ben üfleyecegim, sen de dilek tutamayacaksin." diye odamin kapisindan bagirdi, Ayaz.

    Ben banyomda saclarimla ugrasiyordum. "Hayir. O benim dogum günüm pastam ve ben gelmeden kimse pastama dokunamaz, Abi. Ayaz! Sana diyorum, duydun mu?" dedim.

    "Sana aldigim bu güzel elbiseyi biran önce üzerinde görmek istiyorum, kücügüm." Simdi banyomun kapisinda beni izliyordu.

    "Tamam, büyügüm, bitmek üzereyim. Hemen giyinicem elbiseyi. Simdi kücügüne bir öpücük ver bakalim."

    "Sen istedin." Ayaz, yanagima öpücük kondurdu ve sonra aniden ellerini saclarima daldirdi ve karistirmaya basladi.

    "Dur! Dur diyorum sana. Yapma! Ayaz, öldürücem seni."

    Abim ölmeden önce hep beraber gecirdigimiz son dogum günümdü. Haylaz abim yine yapmisti yapacagini. Ama sonra kendi elleriyle yeniden sekil vermisti saclarima. Simdi gelse yine saclarma dokunsa...

    Dustan ciktim ve bornozumu giyindim. Aynanin önüne geldigimde bornozumun koluyla aynanin üzerindeki buharlari sildim ve kendime baktim. Maya'nin maskesi ise yaramis gözüküyordu. Tenim daha canliydi ve parliyordu ama gözlerim icin aynisini söyleyemezdim. Yüzüme nemlendirici kremimi sürdükten sonra vücut kremimi elime alarak odama gectim.

    Bornozumu üzerimden cikarmadan, kremi bacaklarima sürmeye basladim.

    "Her ne kadar su an ki manzarayi bozmak istemesemde, burada oldugumu sana belli etmem gerek."

    "Beren! Ne isin var burada?" diye bagirdim ve hizlica bacaklarimi bornozumla kapattim.

    "Maya aradi ve ikinizin de yardimima ihtiyacinizin oldugunu söyledi."

    "Benim yardima ihtiyacim falan yok, sadece yalniz kalmaya ihtiyacim var ki hazirlanabileyim."

    Beren, ellerini ve omuzlarini teslim olurmuscasina yukari kaldirdi. O sira iceri Maya girdi.

    "Fazla vaktimiz yok, bir yandan da bavul hazirlamamiz gerek. Bu yüzden seni cagirdim, Beren. Aksam icin kiyafet secmekle vakit kaybetmek istemiyorum. Söyle bakalim bitanecik arkadasim, simdi bize yardim ediyor musun?"

    "Zaten Arya'nin zevkine birakirsak sonu pek parlak olmazdi. Bakalim neler varmis."

    Yine hersey benim kontrolüm disinda gelisiyordu. Beren dolabimi resmen talan ediyordu, elbiselerimi tek tek elden gecirip, inceliyordu. Maya ise bir yandan bavulu yatagimin üzerine koymus icine kiyafet, ayakkabi ve gerekli diger seyleri atiyordu. Ben ise, bornozuma siki siki sarilmis hayretler icerisinde onlari seyrediyordum. Sonra aklima sesimi cikarmak geldi, nihayet...

Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin