Kader

2.3K 178 25
                                    

Yağmur hemşireyle vedalaştıktan sonra annem ile yürümeye başladık,yol uzun hava soğuktu.Durağa geldiğimizde yorgun düşmüştük.
Yaşadıklarım bir hayal gibi gözlerimin önünden geçip gitmişti.
Hatıralar bölümüne yollamıştım onu.
Annemle yol boyunca hiç konuşmamıştık,ne garip değilmi?
Ben annesinin başının etini yiyen Hiranur iken şimdi bambaşka biri olmuştum,şimdi ağzımdan lafı cımbızla alacaksınız..

Ben kaybetme korkusunu hayatım boyunca yenemeyeceğimi düşünüyorum,çünkü ben hayata geldiğim gün yenik olarak başlamışıl hayata.İmtihanım ozamandan beri benim peşimi bırakmıyor.Kimseye söylemeyin aramızda bir sır olarak kalsın ama,her yutkunduğumda kalbim bir başka acıyor,sanki birisi gelip kalbimi sökse rahatlayacakmışım gibi.
Anneme doğru yüzümü çevirdiğimde gülümsediğini gördüm.
Annemin içinde de söküp atılamayacak acı ile sızlayan ve benim gibi zaman zaman kanayan kırıntılar vardı biliyorum.
Hayat işte yalanmı?Şeytan,nefis,kötü insanlar...Ve daha birsürü şey.

Ben bu düşüncelerle hayal dünyamda savaş verirken otobüs gelmişti binmiştik.Annem ve ben boş bulduğumuz en müsait yere oturduk.
Ben cam kenarında oturup dışarıyı izlemenin keyfini çıkardım.Bu azda olsa acılarımı hafifletiyordu.Kursa yakın bir yerde şöförden müsade isteyip otobüsten indik.Bu kurs bana ilk kursumu anımsatıyordu.Ahh ne güzel zamanlardı o günler,ip atlardık,top oynardık,en önemlisi ise mutluyduk,yani ben mutluydum.
İçeriye girince müdire bizi güleryüzle karşıladı.Hocalar odasına girdik koltuğa oturduk.Annem ve müdire kurs hakkında konuşmaya başladılar.

Annemin bana seslenişiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
-"Kızım esma ablan sana eşyaları yerleştireceğin odayı gösterecek,sen eşyaları yerleştirmeye başla ben birazdan geliyorum".
-"Tamam anneciğim"dedim,yüzümdeki yalancı gülümsemeyle.
Esma ablayı takip ederek odaya girdim.Esma ablaya teşekkür ettikten sonra esma abla odadan ayrıldı.
Esma ablanın gittiğinden emin olunca kapıyı kapattım,ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim.Ağlamaya çok ihtiyacım vardı.Ağlarsam eğer üzüntüler geçer belki hafifler yüreğim diye düşündüm içimden.
Göz yaşlarım bluzumu çoktan ıslatmıştı,kapı çalınca gözyaşlarımı silip:
-"Gelin"dedim.
Bu sırada anneme ağladığımı belli etmemek için eşyaları hızla dolaba yerleştirmeye başladım.Annem benim hızla eşyaları yerleştirdiğimi görünce kapıyı kapatıp yanıma geldi,oturdu.
-"Hiranur kızım iyimisin sen neyin var"?
Annemin gözlerindeki endişeyi görünce annemi üzmemek için herşeyi anlatmaya başladım,eğer anneme herşeyi anlatmasaydım benim ona güvenmediğimi düşünüp daha çok üzülecekti.Hayattaki tek yoldaşım herşeyimdi o benim ben onsuz ne yapardım.
Annem beni sabırla dinledikten sonra bana sıkıca sarıldı.
"Allahın izniyle bu kötü günleri de atlatacağız kızım" dedi kulağıma fısıldayarak.
Bende annemin kulağına fısıldayarak "İnşeAllah anneciğim"dedim.Eşyaları yerleştirdikten sonra sınıfa girdik.
Ben kimseyi tanımadığım için annemin eteğine yapışmıştım.Kolunu bir yandan sımsıkı tutarken,bir yandan da utanarak annemin arkasına saklanıyordum,sekiz yaşındaki öğretmeninden kaçan çocuk misali.
Annemde bu çocukça oyunu devam ettirdi.
-"Aaa burda kim varmış?Hiranur kızım ne yapıyorsun sen orada?
Bütün gözler benim üzerime çevrilmişti,saklanan kedi yavrusu gibi yerimden doğruldum.Anneme içten içe kızmıştım,ama artık kızmanında bir faydası yoktu.
Yanaklarım al al olmuş pişen elma misaliydi.
-"Merhaba" dedim,ama utangaçlıktan şimdi şurada bayılabilirdim.Dünyada utangaçlıktan bayılan ilk türk kızı hiranur.
Heyecanım azda olsa azalmıştı,yeni kurs arkadaşlarım çok sevecenlerdi.
Onlara hiç ummadığımdan kısa bir sürede alışmıştım.İlk gün anneme ders olarak tekrarlarımı verdim.Arkadaşlarım da gün boyunca ders verdi.Akşam yemeğinden sonra annem bize o meşhur çayından demledi.Hep birlikte huzur içerisinde çaylarımızı yudumladık.

KURS YOLU (Tamamlandı)Where stories live. Discover now