İLK AYRILIK

1.4K 103 18
                                    

HİRANUR
Altyazıdaki yazıya bir kere sonra bir kere daha baktım.Ama doğruydu evet doğruydu.Aman Allah'ım bana bu acıyı yaşatma yalvarıyorum sana rabbim.

Saniyeler sonra telefona gelen mesajla adeta yerin dibine girmek istedim.Kalbim ağırlaştı. Atmıyordu sanki, yada sadece atıyordu. Sadece nefes alıyordum bu yalan dünyada.
Bana"seni çok seviyorum"demişti.Beni çok sevdiğini söylemişti.

Mutlu mu olmalıydım, yoksa bir gönül yarasını ömür boyu bedenimde mi taşımalıydım.Rabbin verdiği bir imtihana boyun eymekten başka ne yapabilirdim ki?
***
Hızla odanın kapısından bahçeye attım kendimi.Yüreğim yanıyordu, adeta cayır cayır.
Kimsenin göremeyeceği bir yere koşturdum.Toprağın üzerine oturdum sessizce.
Ağladım sessizce, yüreğimden kurtulmak istedim. Haram sevdaya düşmemek istedim. Ama ne yazık kı kadere bu yazılmıştı.Rabbim bizim kaderimizi birbirimize yazmıştı.
Ben daha önce bir kaç kez görmüş olduğum adama bir şey olduğunu başka nereden anlayabilirdim ki siz söyleyin! ..
Kelimelerin kifayesiz kaldığı karşısındaki yol arkadaşının sadece nefesini hissetmek için sessiz kaldığı o kötü ve acımasız dakikalar..Saatler.

Annemin sessizce yanıma gelip oturduğunu elini omzuma koyunca anladım. Kendime gelmeye çalıştım, telaşla baş örtümü düzelttim.Gözyaşlarımı bileğimle sildim, "gözüme toz kaçmışda"diyerek.

Tabi ki de annem diğer zamanlarda olduğu gibi yine bana inanmadı.
Beni kendine doğru çevirdi, ve
konuşmaya başladı.

-"Hiranur neyin var senin? Ne var bu kadar ağlayacak, hasta mısın? Çok büyük bir günah mı işledin ne oldu anlat bana hemen benim kızımı kim üzdü bu kadar? "dedi dolu gözlerini gözlerime kilitleyerek...

-"Şey oldu bişey olmadı, yanii...
diyerek gözlerimi yine toprakla buluşturdum.Kenetlendim adeta. O
toprağın üzerinde hayali bir ahad gördüm, gözleri açık bana gülümsüyordu. Beni yanına çağırıyordu. Yok yok ahad ölmüş olamazdı.
Yerimden rüzgar gibi kalktım.
-"Anne benim ahad'ı aramam lazım"diyerek hızla kursa adım attım.Her adımım adeta bir koşucu gibiydi. Kurstan içeri girince tüm gözler üzerimdeydi.Ama hiçbiri umrumda değildi. Ne arkamdan konuşulacaklar ne de o bakışlar.

Hızla odaya girip ahaddan bana gelen mesajdaki numarayı aradım.Çalıyordu, çalıyordu ve çalıyordu ama saniyeler benim için dakika gibiydi. Her cevapsız arama da benim için umutsuzluk tohumlarına bir yenisini ekliyordu.

Yağmur etkisini hissettirmeye başlamış, gök gürültüleri yeri göğü inletiyordu.

KURS YOLU (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon