Kanlı Zeytin

Kanlı Zeytin 41

 Tahir okula başlamak için hazırlıklara başlamak zorundaydı. Yakında okulu başlayacaktı. Kardeşini kaybederken biricik aşkıyla artık aynı okuldaydı. 

İki duygu arasında kalmak Tahir'i biraz yıpratıyordu. Özlem de yanlarında olsa çok mutlu olacağı kesindi. Özlem'i ararken zaman çok hızlı geçmişti.

Tahir ailesi ile İzmir'den, Elif ailesi ile Kaş'tan Ankara'ya doğru yola çıktılar. İki aile Ankara da yeni bir amaç için buluştular. 

Önce eşyalarını bırakabilecekleri bir otel ayarladılar. Arkasından Ankara'nın sokaklarında gezinmeye başladılar. Oteli Ulus'ta ayarladıkları için önce o bölgede bulunan ilk T.B.M.M.'ni ve Kurtuluş Müzesi'ni gezerek başladılar. 

İlk meclisteki toplantı halindeki mumyalanmış meclis heyetini görünce duygulu anlar yaşadılar. Arkasından Ankara Kalesi'ni gezmeye başladılar.

Kale bölgesinde bulunan tarihi camiler gezdiler. Acıkınca da kalenin içindeki lokantaya girerek yemeklerini yediler. Yol yorgunluğunu atabilmek için otele giderek odalarına çekildiler.

Açık büfe kahvaltıdan sonra Tahir ve Elif'i kalacakları yurtlarına bırakmak için yola çıktılar. Tahir ve Elif eşyalarını odalarına bırakarak geldiler.

 Artık ailelerle vedalaşma zamanı gelmişti. Duygular zirveye çıktı. Bayanlar biraz daha sulu göz olunca gözlerden yaşlar akmaya başladı. 

Gözyaşlarının içinde hem ayrılık hem de mutluluk vardı. Sarıldılar birbirlerine ama ayrılmak kolay olmadı. Derken Tahir ve Elif oldukları yerde kalakaldılar.

Okul çok hızlı başladı. Aynı okulda olmayı çok özlemişlerdi. Dersler arasında okulun bahçesinde oturup sohbet etmek aldıkları hazların en güzeliydi. 

Kısa zamanda arkadaş çevrelerinde büyük değişimler olmaya başladı. Bazen de arkadaş toplulukları ile okulun bahçesindeki çimenlerin üzerinden oturarak sohbetlerine devam ediliyordu.

İkisi de okulun hemen arkasındaki yurtta kalmaya başladı. Dersleri çok iyi başladı. Bazen yurtta çalışıyorlardı, bazen de bazı arkadaşlarının evlerinde. 

Arkadaşları birbiri ile tanışıp kaynaştıkça birer birer yurttan ayrılarak ikişer üçer kişi ev tutmaya başladılar. Bu fikir Elif ve Tahir'inde kafasına yattı. 

Okulun çevresinden ev aramaya başladılar. Bir sabah okulun kapısının önündeki ağaçtaki ilan dikkatlerini çekti. Kiralık ev ilanıydı. Kutlugün Sokak yazıyordu. 

Tanıdık gibi geldi. Düşündüler bulamayınca hemen yanından geçen kısa boylu pala bıyıklı kişiye adresi sordular. Bu kadar yakın olduğunu öğrenince hemen ilandaki adresi bulmak için adrese doğru yürümeye başladılar. 

Kısa zamanda adrese ulaştılar. Gri, yeşil karışımı rengi olan giriş katı ile beraber dört katlı şirin bir apartmandı. Apartmanın karşısına geçince durdukları yere göre sağda birinci kattaki dairenin salonunun penceresinde sahibinden kiralık yazıyordu. 

Hemen daireyi görmek istediler. Bir kat çıktıktan sonra sola dönerek devam ettiler. Üst katın merdivene geldiklerinde adam kapıyı açmaya başladı. 

Eve girdiklerinde burunlarına gelen koku çok ağır geldi. Ev sahibi pencereleri açık bıraksa da gerektiği kadar hava alamamıştı.

 Eve girince holün tam solunda tuvalet onun yanında mutfak. Mutfakta bir balkon vardı. Diğer taraftan giriş kapısının solundan salona giriliyordu.

 Salonun sol tarafında bulunan kapıdan sonra üç kapı daha vardı. Ortadaki banyo diğerleri ise odaydı. Sağdaki oda da bir balkon vardı. İki oda bir salondan oluşan bir evdi. 

Tam da onlara göreydi. Evi gezdiler ve tutmaya karar verdiler.