Kanlı Zeytin 9

136 26 8
                                    


Sonunda aramaya karar verdi. Tekrar odaya giderek eline telefonu aldı ve numaraları yavaş yavaş çevirmeye başladı. Telefonu Fatma Hanım açtı:

- Alo buyurun.

Ayşe:

- Merhaba. Ben Ayşe, Zeynep Hanımların komşusuyum. Nasılsınız?

Fatma:

- Teşekkür ederim. Siz nasılsınız?

Ayşe:

- Ben de çok teşekkür ederim. Size iyi olmayan bir haberim var. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.

Fatma Hanım biran telefonun diğer ucunda dondu kaldı. Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemedi. Biraz sessiz kaldıktan sonra heyecan içinde sesi titreyerek:

- Hayırdır. Yoksa Tahir'e bir şey mi oldu?

Ayşe:

- Hayır hayır Tahir çok iyi. Nasıl söylesem bilemiyorum. Konu Zeynep Hanım. Zeynep Hanım Antalya'ya gitmişti ama hala geri dönmedi. Nerde olduğu bilinmiyor. Salim birçok kez gitti ama bir sonuca ulaşamadı.

Fatma :

- Nasıl yani. Nerde olduğu belli değil mi?

Ayşe:

- Hayır, sabah bakkalı açmış. Daha sonra bakkalı Tahir'e bırakmış. Kendisi Antalya'ya gitmek için dolmuşuna binmiş. Antalya da da dolmuştan inmiş. Ama daha sonra ne olduğu belli değil. Salim de sürekli gitti, araştırdı, polise de resimlerini bıraktı. Bizde şaşırdık kaldık. Çok ani oldu. Ne olduğu da belli değil. Nerede olduğu da belirli değil. İnanır mısınız ne yediğimizi, ne içtiğimizi ne de uyduğumuzu biliyoruz.

Fatma:

- Allah Allah. Bu ne biçim durum. Ben hiçbir şey anlayamadım. Bu kadıncağız nereye gider? Antalya merkezde oturan tanıdıklara telefon edeyim. Belki onlardan birisinin haberi vardır.

Ayşe:

- Tamam, o zaman siz tanıdıklarınıza telefon edin. İnşallah olumlu bir haber çıkar bir yerlerden. Telefon ettikten sonra bana da haber verirseniz çok sevinirim.

Fatma bu arada uzun bir hayale daldı 

kardeşinin ilk aşkına 

nişanına

evliliğine  gitti...

Şöyle bir geçmişe gidip gelen Fatma biraz düşündükten sonra Antalya merkezde yaşayan akrabalarını birer birer aradı. Bu aramalardan hiçbir olumlu sonuç alamadı. Cemal eve gelince eşini biraz neşesiz buldu. Sebebini sorduğunda Fatma 'Yemekten sonra anlatırım canım.' dedi. Yemeklerini yedikten sonra Fatma konuşmaya başladı:

- Bu gün beni Ayşe aradı.

Cemal:

- Hangi Ayşe? Ben tanıyor muyum?

Fatma:

- Kemal'in komşusu vardı, kızı Tahir'in sınıf arkadaşıydı. Her gittiğimizde hemen hoş geldin diye gelirlerdi.

Cemal:

- Tamam hatırladım. Ne söyledi?

Fatma:

- Zeynep birkaç günüdür kayıpmış. Nerde olduğunu kimse bilmiyormuş. Kocası her yere bakmış. Polise haber vermişler. Şimdiye kadar hiçbir sonuç alamamışlar. Tahir de çok kötü durumdaymış.

Bunu duyunca Cemal'in rengi değişti. Gözlerini kapattı, kafasını önüne eğdi. Birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra 'Nasıl yapar bunu' diye bağırarak ayağa kalktı. Ne olduğunu Fatma da anlayamadı.

Fatma:

- Hayatım yanlış anladın sanırım. Zeynep Antalya'ya gitmek için otobüse binmiş. Antalya da otobüsten inmiş. Daha sonra da haber alınamamış.

Cemal hışımla:

- Eeeeeeee. Daha sonra ne olmuş?

Fatma:

- Tahir komşusuyla polise gitmiş.

Polisten de bu süre içinde ses çıkmamış. Onlarda kötü bir şey olduğundan korkuyorlar. Tahir içine kapanmış fazla konuşmuyormuş.

Biraz sakinleşen Cemal 'Ben yarın izin alayım da gidelim' dedi.


Kanlı ZeytinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin