Kanlı Zeytin

Kanlı Zeytin 20

Akşamüzerine doğru yemek için dışarı çıktılar. Yürüyerek deniz kenarına indiler. Deniz kenarında dolaşırken sandalın birinde balık ekmek satan birisine rastladılar. Yanından geçerken dikkatlerini çekti ama birkaç adım ilerledikten sonra çok da güzel kokmaya başladığının farkına vardılar. Biranda üçü de durdu, iki adım geri atarak sandalın önünde durdular.

- Cemal, üç tane balık ekmek alabilir miyim?

- Tabi ki abiciğim, dedi balıkçı. İçine soğan ister misiniz?

- Evet evet, ayrıca bol salatalı olsun.

Balıkçı zevkle balıkları ızgaraya koydu. Balıkların yanına da soğanları yuvarlak keserek kızarması için ızgaraya koydu.

Balıkçı:

- Abi ekmekleri de kızartma mı ister misiniz?

Tahir hemen:

- Amca benim ekmeğimi kızartır mısınız?

Ekmekler kızardı balıklar hazırlandı içine bol salata kondu. Hazırlanan ekmekleri büyük bir iştahla yediler. Ekmeklerini yedikten sonra sandalcı, onlara birer bardakta çay ikram etti. Keyifle çay içerken yan masada oturanların konuştukları Cemal'in dikkatini çekti. 

Konuştukları konu Zeynep'ti. Daha fazla dayanamadı ve oturanların yanına gitti. Önce kendisini tanıttı. Sonra konuyu baştan sona en detaylı şekilde tekrar anlatmasını istedi. 

O kişi de olayı bildiği ve duyduğu kadarıyla en baştan anlatmaya başladı. Pür dikkat adamı dinleyen Cemal, adama teşekkür ederek masadan ayrıldı. Üçü beraber eve doğru yürümeye başladılar. 

Eve geldiklerinde Tahir:

- Amca ne oldu?

- Tahir oğlum, annenin kaza yaptığı bölgeden bir kadın ile telefonda konuşmuştuk hatırlıyor musun?

Tahir biran duraksadı ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemedi sadece evet anlamında başını salladı. Amcası duyduklarını anlatmaya başladı. Tahir duyduklarına karşı nasıl tepki vereceğini bilemedi. Biraz da olsa umutlanmaya başladı. 

Kafasında annesi ile ilgili birçok hayaller kurmaya başladı. Eve gidince ilk işleri uzun zaman önce telefonda konuştukları kadının telefon numarasına ulaşmak oldu. Saatin kaç olduğuna bile bakmadan telefon ettiler. 

Telefon açılınca Cemal kendisini tanıttı, duyduklarını kadına anlattı. Onunla buluşup konuşmak istediğini söyledi. Buluşma yeri ve saati belirlendikten sonra telefon kapatıldı.

Sabah erkenden yola çıkan Cemal Antalya da Eda Hanım ile buluştu. Duyduklarını heyecan içinde ona aktarmaya başladı. Eda Hanım, aklında kaldığı kadar olayı en baştan tekrar anlattı. İhtiyar adamı en ayrıntılı şekilde tarif ettiren Cemal, Eda Hanım'a geldiği için çok teşekkür ederek oradan ayrıldı. 

İlk önce kazanın yaşandığı bölgenin muhtarına ulaşan Cemal durumu ayrıntılı bir şekilde anlattı. Bu konuda bilgisi olup olmadığını sordu.

Muhtar:

- Evet, bende televizyondan duymuştum. Duyduğumda olay beni de çok etkiledi. Çok acı gerçekten. Bu konuda size yardımcı olmayı çok isterim. Nasıl yardım edebilirim?

Cemal bu söz üzerine tebessüm ederek:

- Ben, o ihtiyar adama ulaşmak istiyorum. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Buradan çıkınca etraftaki bakkallara, marketlere, büfelere birer birer uğrayıp sormayı düşünüyorum.