Kanlı Zeytin 6

139 28 2
                                    

5 BÖLÜMDEN devam ettim.


-Tamam Dedim. Akşam dönüşte hangi arabalar Vardı?

- Hiiiii. Yedi arabası İsmail, sekizde Yılmaz dokuzda Yavuz ağabey, dedi.

-İsmail Zaten oradaydı ona sordum onun arabasında yokmuş. Yılmaz ve Yavuz'a da telefon ettik onlarda arabada görmemişlerdi.

Tahir de ne yapacağımı şaşırmıştı. Kafası Allak bullak ölmüştü. Neyi nereye koyacağımı bilemiyordu. Elini kah yüzüne koyuyordu kah Belime kah yumruklarını sıkıyor kah eli cebindeydi. Yüreğine oturan acıyı Haykırmak istiyordu ama onu da yapamıyordu. Salim, Tahir'i teselli etmeye çalışıyordu. Daha babasının acısı içinde buruk bir şekilde dururken bu da kader miydi? Hiç kimse ne yapacağını bilemeden oturuyordu. Kimse konuşamıyor konuşacak kelime bulamıyordu. Sanki ortada ölüm sessizliği vardı. Tahir gözlerini kapattı, Allah 'a dua Etmeye başladı:

-Allah'ım sen annemi koru. Lütfen anneme bir şey olmasın. Babam zaten yok. Annem de ölürse ben ne yaparım diye yakardı ...

Salim ve eşi Bunları duyunca gözlerinden iki damla yaş akmaya başladı. Gizliden gizliye gözlerini silseler de bunu fark eden Elif ve Tahir daha Fazla direnemeden hıçkırarak ağlamaya başladılar. Elif annesinin ve Tahir'in yanındaki ağlamaya daha fazla dayanamadı ağlayarak odadan dışarı çıktı. Annesi de Elif'in arkasından çıktı.

-Yavrum Benim, benim duygusal çocuğum. Tamam ağlama kuzum mutlaka bulunur canım kuzum ... sen benim bir tanemsin, senin ağlamana dayanamam sevgili yavrum benim.

Elif de hıçkırıklar içerisinde:

-Bende seni çok seviyorum anne, dedi.

Anne kız birbirine sarılarak ağladılar. Elif düşen yorgun, annesinin omuzlarında uyuya kaldı. Annesi, Elif'i yatağına yatırdıktan sonra elini yüzünü yıkadı. Odaya girdiğinde Tahir bir köşede büzülmüş bir şekilde oturuyordu. Yanına giderek:

- Hadi Tahir sen de uyu, dedi oğlum gel.

Hüzünlü bir son daha sanırım... :(

Kanlı ZeytinWhere stories live. Discover now