Kanlı Zeytin 5

144 27 1
                                    

 - Ben Antalya'ya gidiyorum akşam olmadan geri dönerim canım oğlum dedi.

- Tamam, ben buradayım anne, dedi.

Annesi cumartesi sabahı erkenden evden çıkarak bakkalı açıp Tahir'e bırakarak ayrıldı. Tahir de akşama kadar bakkalda çalıştı. Bakkalı kapatmak için annesini bekliyordu ama annesi hala gelememişti. Saat çok geç olmaya başlayınca daha fazla beklemek istemedi bakkalı kapattı. Eve giderken Tahir'de annesinin evde olacağı düşüncesi çok hakimdi. Eve gitti kapıyı çaldı açan olmadı. Sonra anahtarımı çıkardı kapıyı açtı. Annesi evde de yoktu. Evde bulamayınca telaşlanmaya başladı. Evde beş on dakika oturduktan sonra duramadı. Annesinin komşularda olabileceğini düşünerek, komşulara bakmaya başladı ama annesi hiç kimsede yoktu. Aklına Salim amcası geldi. Hemen onlara gitti durumu anlattı. O da telaşlanmıştı ama belli etmemeye çalışıyordu:

-Merak etme oğlum birazdan gelir. Belki de arabayı kaçırmıştır, dedi.

- Tamam, dedim. Birazda olsa ümitlendim.

- Siz oturun ben bir bakayım, dedi ve dışarı bakmaya çıktı.

Salim, Tahir'in annesine bakmak için dışarı çıkınca Tahir de Elifle beraber oturdu. Birkaç dakika sonra Elif, odasına gitmek için Tahir'i çağırdı.

Odasına beraber gittiler. Odaya girince hemen sağ tarafta bulunan üzerinde koyu mavi renkli büyük çiçek desenli kanepeye oturarak konuşmaya başladı. Konuşurken bir ara duvara gözü daldı; duvarda Tahir'in Elif'e verdiği hediye vardı, az da olsa bir tebessüm yaratmıştı yorgun yüreğinden yüzüne. Gözü üstündeki tarihe takıldı. Demek ki bu hediyeyi Elif'e vereli sadece on iki gün oldu diye düşündü. Bu arada Elif'in annesi içecek bir şeyler getirdi. Masadan içeceklerini alarak içmeye başladılar. Elindeki içeceği yudumluyordu ama aklındaki annesini meraktan çıldırıyordu. Kendi kendine 'Neden bu kadar geç kaldın anne diye kızıyordu annesine.' Antalya da ne yapacağını da söylememişti. Nereye gittiğini bilselerdi nereye bakmaları gerektiğini de bilirdi.

Salim'in sesini duyunca Tahir koşarak diğer odaya gitti.

- Sabah hangi arabayla gittiğini buldum. Arabanın şoförüne sordum nerede indi dedim.

- Otogarda indi dedi.

- Nereye gittiğini biliyor musun diye sordum.

-Yok ağabey. Yalnız Atatürk Caddesinden sola döndü aşağı doğru gittiğini gördüm. Onu da Kemal abiyi çok severdim bir işi varsa yardım edeyim amacıyla arkasından baktım.


Kanlı ZeytinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin