ORMANTİK MAFYA

47. Bölüm "Aşık kalalım"

Multimedia da Rüya'nın gelinliği ve Mirza'nın damatlığı var. Diğer bölümün multisinde Vuslat'ın gelinliğini, Yalın Uhud'un damatlığını, yüzüklerini ve düğünün yapılacağı mekanı göreceksiniz.

RÜYA

Masal'ın yanından ayrılmazken elimi bir saniye olsun kocaman olan karnından çekmiyordum.

"Az önce tekme atmıştı! Gün geçtikçe daha çok tekme atıyor. Bir de iki tane olunca tabi... Ya çok güzel!"

Abim gülümserken Vuslat abla da diğer taraftan elini koydu.

"Sadece birkaç hafta sonra bıcırıklar geliyor! " Vuslat abla sevinçle konuşurken bir anda gözleri iri iri oldu.

"Ay isimler ne olacak? Hiç düşünmedik! Ay bir dakika..."

Vuslat abla bilmiş bir şekilde sırıtırken devam etti. "Düşünmeye gerek mi var? Birinin adı Vuslat olacak tabi ki. "

Masal gözlerini devirirken Yalın abi elini saçlarına daldırdı. "Diğer yeğenimin adı da Yalın olsun. Aynı benim gibi karizmatik olur çocuk."

Masal sinirle bir Yalın abiye bir de Vuslat ablaya baktı.

"Saçmalamayın abi! Elbette sizin isimleriniz olmayacak! Hem biz isimleri çoktan düşündük. "

Gözlerim merakla büyürken "Gerçekten mi? " diye cırladım.

Abim başını aşağı yukarı salladığında Masal, abimin gözlerinin içine bakarak konuştu.

"Bizim isimlerimize benzesin istedik. Bu yüzden erkeğin ismi Ömer olacak."

Meraklı gözlerle kızın ismini beklerken bu sefer abim gülen yüzüyle Masal'ın ışıldayan gözlerine baktı.

"Kızımızın ismi de Âlâ olacak."

"Ömer ve Âlâ..." dedim hayranlıkla.

Vuslat abla da bana destek çıkarak ellerini birbirine vurdu. "Gerçekten çok anlamlı ve güzeller!"

"Kızın ismi Âlâ olacaksa erkeğin ki de Pekâlâ olsaydı. "

Ve Yalın abi yine Yalınlığını yapmıştı.

Yalın abinin esprisine sadece Vuslat abla kahkahalarla gülerken Masal ve Mirza yüzünü buruşturmuş, abim ve ben ise sadece gülmüştük.

Masal bir anda "Ömür.." dediğinde abim hemen "Güzelim?" dedi.

Masal gözlerini televizyondan çektikten sonra "Benim canım mandalina istiyor. " dedi.

Abim hızla ayağa kalktı. "Mutfakta vardı. Getireyim mi?" 

"O zaman ben alırım. Sen otur. "

Masal elini beline attıktan sonra kalkmaya yeltendiğinde abim "Sen dur Alya'm. " dedi. "Ben getiririm hemen. "

Abim hızlı adımlarla salondan çıktığında Masal gülümserken Mirza başını olumsuz anlamda salladı.

"Ömür abiye gerçekten helal olsun. Nasıl bu kadar sakin ve sabırlı kalabiliyor anlamıyorum. Sonuçta mutfak orada. Ben neden kalkıp getireyim ki?"

"Sen odunsun kardeş. Anlamazsın." dedi Yalın abi.

Kaşlarım çatılırken sırtımı dikleştirdim. "Ne yani? Ben hamile olduğumda sen benim isteklerimi yapmayacak mısın Mirza?"

"İsteklerin makul şeyler olursa neden yapmayayım? Gidip de durduk yere canın avakado falan çekerse kılımı kıpırdatmam. Nereden bulayım ben onu?"