30. Bölüm "Dayanamıyorum"

165K 5.7K 2.1K
                                    

Bölümü kubraaltinay adlı kullanıcıya ithaf ediyoruz.

ÖMÜR

Elimi ameliyathanenin büyük camından çektikten sonra yanağımdan akan yaşı silerken gözlerimi kablolara bağlı, iki gündür uyuyan Masal'dan ayırmadım.

"Alya'm..." diye fısıldadım.

"Mavi gözlerini benden esirgeme. Gülüşünle gülmek istiyorum. Bakışlarınla yanmak istiyorum. Ne olursun aç güzel gözlerini. Bak bana.."

Sağ yanağımda tekrar bir damla yaş yol alırken bu sefer temizlemedim.

"Beni sensiz, nefessiz bırakma Alya'm. "

Gözlerimi kapatırken nefes almaya çalıştım.

Çok ağır şeyler yaşamıştık. Hayatımızı mahveden Su intihar etmişti. Rüya ve Vuslat aklıma gelince kalbim iyice sıkıştı. Gözümün önünde yapmadıklarını bırakmamışlardı. Hepsine de ellerim kollarım bağlı susmak zorunda kalmıştım. Benim için fazlasıyla zor bir durumdu.

O gün şerefsiz adamlar Rüya ve Vuslat'ı götürdüklerinde ne yaptılarsa kızların ağzını iki gündür bıçak açmıyordu. Ne kadar uğraştıysak boşaydı. Hastaneye gelince Masal'ı direk yoğun bakıma alıp, kızları da muayene etmişlerdi. Masal'ın durumu kritikti. Kızların vücutlarında ise darp izleri vardı. Bir de üstüne yaşadıkları şeyler kaldırılması zordu. Engelleyememiştim. Ne Vuslat ne de Rüya bir şey anlatmamıştı ama herkes biliyordu. O itler, kızlara zorla dokunmuştu. Haliyle ikisi de bunları kaldıramamıştı ve iki gündür ölü gibiydiler. O pislikler iyi ki fazla ileriye gitmemişlerdi. Aksi olsaydı ne Rüya'nın ne de Vuslat'ın halini düşünemiyordum. Canlarına bile kıyabilirlerdi. Yine de bu ihtimal olduğu için hastanede iki gündür düzenli olarak terapi görüyorlardı. Ama ne olursa olsun ikisi de hiçbir şekilde konuşmuyordu.

Anneler harap olmuştu. Haberleri aldıklarında ortalık birbirine girmiş, hepsi ağlamaktan helak olmuşlardı. Babalar, kızlarını koruyamadıkları için kendilerini yiyip bitiriyorlardı.

Şimdi ise dinlenmeleri için babalar, annelerimizi eve zor götürmüşlerdi.

Hastanede de Mirza, Yalın ve ben vardık. Az önce Masal'ın başında bekleyen Yalın, terapisi biten Vuslat'ın yanında soluğu almıştı. Mirza ise Rüya terapi sırasında olmasına rağmen asla Rüya'nın yanından bir yere ayrılmıyordu. Masal'a bakmak için buraya gelmesi ve Vuslat'ın yanına gitmesi dışında hep Rüya'nın yanı başındaydı. Hepimiz nereye gitsek, kime baksak şaşırmıştık.

Benim de onlardan bir farkım yoktu. Bir onun bir bunun yanında mekik dokuyordum. Beni de muayene etmişlerdi ama benim bir şeyim yoktu. Zaten bana ne olsun ki? Her şeyi kızlara yapmışlardı.

Yorgun gözlerimi Masal'ın solgun yüzünde gezdirdikten sonra derin bir nefes aldım ve alnımı camdan çektim.

Ağır adımlarla biraz ilerideki Vuslat'ın odasına doğru ilerlemeye başladım. Odanın önüne gelince usulca kapıyı açtığımda kafamı içeri uzattıktan birkaç saniye sonra konuşan Yalın'ı dinlerken sessiz adımlarla odaya girdim.

"Bugün hava sıcak. Bu saçlarla sıcaklamıyor musun? Bence saçlarını toplayalım. "

Yalın oturduğu koltuktan kalktığında elini Vuslat'ın saçlarına uzatırken Vuslat sedyede Yalın'dan biraz uzağa kaydı. Kızlar daha yeni travma geçirmişken Yalın'ın ona temas etmek istemesi Vuslat'ı rahatsız etmiş olmalıydı.

Yalın bu duruma karşı yine de dudaklarına tebessüm yerleştirmeye çalışırken yerine oturdu.

Sedyede oturmuş, bacaklarını karnına çekmiş, önüne bakan Vuslat'ta gözlerim biraz oyalandıktan sonra sedyenin hemen yanındaki koltukta oturan, gözleri Vuslat'ta olan Yalın'ın yanına gittim.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin