26. Bölüm

315K 12.3K 5.3K
                                    

GÜNEŞ

Araf bir anda yerinden kalktı ve adama yumruk attı. Korkuyla gözlerim büyüdü.

''Araf, ne yapıyorsun? '' dedim. Araf'ı tutmaya çalışıyordum ama başarısızım. Beni dinlemiyor, adama art arda hiç acımadan yumruklarını geçiriyordu. Kimse Araf'ı tutmuyor, korkuyla bakıyorlar.

''Ya ne bakıyorsunuz? Yardım etsenize. Adamı öldürecek! '' dedim etrafa bakarak. Tabii kim Araf gibi bir öküze engel olabilir ki?

''Bir daha seni ailemin, sevdiklerimin yanında görürsem gebertirim seni lan! '' dedi Araf öfkeyle. Ailesi, sevdikleri mi? Aras'tan bahsediyor olmalı.

Adam yediği darbelere rağmen yerde yatıyor oluşuna bakmadan sırıttı. "Hiç değişmemişsin."

"Ben seni bir değiştireceğim şimdi!" Bir kere daha vurdu.

''Gü-güneş. '' dedi Aras bacağıma sarılırken.

''Korkma ablacım. '' dedim. Araf aniden bana döndü.

Korkuyla bir iki adım geriledim. Şu an fazlasıyla korkunç gözüküyor. Sinirden kasılmış çene, boynunda belirginleşmiş damar, öfkeden kararmış gözler...

Araf aniden bileğimden tuttu ve beni peşinden sürekledi. Canımı yakıyor.

''Canımı yakıyorsun. '' dedim ağlamaklı çıkan sesimle. Ama beni duymazdan geldi ve arabaya fırlattı.

Araf ' ta arabaya bindi. Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. Direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlamıştı. Çok korkunç gözüküyor.

Araf ' a döndüm ve "Kimdi o adam? " dedim.

"Adam deme şuna Güneş!" Bağırışıyla iyice koltuğa gömüldüm. O kadar sinirliydi ki.

"Ne dedi o sana? Ne konuştunuz?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Bir şey konuşmadık ki.. Bir anda karşıma oturdu. Merhaba dedi, kendini tanıttı. Seninle nereden tanıştığımızı sordu. Benimle konuşmaya çalıştı ama ben bir şey söylemedim. Zaten hemen sen geldin. "

Sinirle soluk alıp veriyordu. Parmaklarıyla direksiyonda ritim tutarak sakinleşmeye çalışıyordu.

"O kim?" diye sordum tekrardan.

"Şerefsizin teki.."

"Sen her gördüğün şerefsizi dövüyor musun Araf? Çekip gidebilirdik. Ama sen olay çıkarmayı tercih ettin tabi ki."

Şu sinirine bir hakim olamıyordu! Tek yaptığı birilerini yumruklamaktı.

"Senin gözünden anladım zaten. Seni üzmemek için tuttum kendimi. Senin için.. Sözlerini duymadın mı? Nasıl dayansaydım?"

"Gidebilirdik.." dedim sakince. Çok çok sinirliydi. Onu kızdıracak bir şey söylemek istemiyordum ama ne olursa olsun şiddete başvurmasından da hoşlanmıyordum.

Başını olumsuzca salladı. Bir şey söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi. Dudaklarını araladı, kapattı. Tekrardan açtı, nefesini üfledi. Sonra derince bir nefes aldı.

"Sana zarar verecek sandım." Hiç alışık olmadığım bir tonda söylemişti. Öfkeli değildi. Az önceki gözü dönmüş hali hiç yoktu.

Endişeliydi. Onun karanlık işlerinden dolayı bana zarar gelecek diye korkuyordu.

Kararsız kalsam da elimi usulca koluna koyduğumda bir saniyeden az süre kolundaki elime, kısa bir sürede gözlerime bakmıştı.

İlk kez yumuşacık bakıyordu sanki.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin