8.Bölüm "Senin sarhoşunum"

182K 6K 1.5K
                                    

MASAL ALYA

Siyah, dizlerimin iki karış üstünde olan belden aşağısı bol elbiseme uygun siyah parlak küpelerimi taktım. Siyah stiletto ayakkabılarımı da giydikten sonra siyah el çantama gerekli eşyalarımı koydum. Dudaklarımı birbirine bastırırken bordo rujuma baktım. Dalgalı saçlarımla güzel duruyordum.

Tam adım atacakken ayakkabılarımın ses çıkaracağı aklıma geldi ve onları elime aldım. Sessiz olmaya özen göstererek, kapıyı açıp odadan çıktım. Bir sağa bir sola bakınıp, etrafta kimse olmadığını anlayınca merdivenlerden parmak uçlarımda inmeye başladım. Her zaman ki çıkış yolum olan mutfak kapısına doğru ilerledim. Mutfak penceresine doğru ilerlerken abimin sesini duyunca mutfak kapısının arkasına geçmem bir oldu.

"Kayla, bir anlık sinirle neler söylediğimi ben de bilmiyorum. Affetsen ne olur?"

Sanırım kılıbık abim, kendini Kayla'ya affettirmeye çalışıyordu. Aman ne güzel!

"Orada Masal'a o sözleri söylemen hiç doğru değildi. Kabul ediyorum, yine de senin kırmamam gerekirdi ama aramızda küslük olmasın. "

Kapıdan usulca başımı çıkardığımda abimin elindeki bardaktan bir yudum su içtiğini gördüm. Abim duraksayıp arkasını dönecek gibi olunca hızla başımı içeri soktum. Nefes alış verişlerimi duymaması için elimi ağzıma bastırdım.

Birkaç saniyenin ardından abimin konuşmasıyla içim rahatladı. "Ama Kayla- Hay Yarabbi! Kapattı. Nelerle uğraşıyorum! Böyle olmak zorunda mıydı?" Abimin homurtularını bir süre dinledim. Sıkılmıştım. Adım sesleri işitince kendimi toplarlayıp kulağımı seslere verdim. Abim mutfaktan çıktıktan sonra nefesimi dışarı üfledim.

Kapının arkasından çıktıktan sonra kimseye yakalanmamak için hızlı adımlarla pencereye yürümeye başladım. Tam tezgaha çıkıyorken babamın sesini duyunca dişlerimi sinirle birbirine bastırdım.

"Aşkım mor geceliğini giysene. Dün gece aklımda kaldı. Vallahi sana çok yakışıyor. " Kapının arkasında yerimi aldığımda annem konuştu.

"Aşkım sessiz ol. " Adım seslerinden anladığım kadarıyla mutfağa girdiler.

"Giyeceksin değil mi kelebeğim? " Kelebek? Aşkım? Ah, bunlar gerçekten bu yaşta delirmişlerdi. Kendilerini genç mi sanıyorlardı anlamamıştım. Sürekli ağızlarında bir aşkım kelimesi... Sizin çocuklarınız var utanın azıcık.

"Mm... Sanırım giyeceğim. "

"Hadi odamıza çıkalım." Babamın sabırsız sesine karşılık yüzümü buruşturdum. Kardeş istemiyordum.

"Dur Esat. Şuraları toparlayayım. "

"Ben toparlarım. Hadi odamıza çıkalım." Annemin gülme sesi geldi.

"Normalde olsa kabul etmezdim. Şu an gözüme çok tatlı geldin."

"Her zaman ki halim. " Babamın ukala çıkan sesine karşılık gülecek gibi olurken dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Çok tatlısın. "

"Sen de çok şekersin. " Siz ergen misiniz baba? Şeker nedir? Kusacağım. Allah'tan anne ya da babama bu yönlerim çekmemiş.

"Hadi odamıza çıkalım."

"Bir duramadın adam! " Annem konuşurken tabak sesleri geliyordu. Anneciğim bulaşıkları toplarlayacak zamanı mı buldun?

"Gözüme nasıl gözüktüğünü bir görsen sende duramazdın kelebek. Hadi odamıza çıkalım."

"Valla odaya almayacağım. Dur dedim! "

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin