Rule: Marvelismarvel | One Shot

143 18 10
                                    

ARCTİCCAPTAİNkurgusuna yazılmış bir AU One Shot'tır. Kurgu kötü finalle bittikten sonra ki geçen zamanda Steve'in biriyle olan yarışını konu olan bir One Shot.

Steve evinden çok uzakta ve bir gizli görev uğruna gittiği yerde araba yarışlarına katılmak zorunda kalıyor. Eğer konu size ilginç gelirse lütfen kurguya bakmayı unutmayın.

-----

Işıklar, motor, viraj, fren, gaz, vites...

Steve Rogers araba yarışı sırasında, yarışta iken sadece bunlara dikkat edebiliyordu. Mavi gözlerine vuran, kayıp giden ışıklar, motorun sesi, keskin virajlar, ani frenler, gaz, vites değişimi. 

Düz yolda sağ sola kaçmaya çalışan direksiyonu sabit tutmaya çalışırken sağ çaprazındaki rakibinin yanına geldi ve onu solladı. Göstergeler, sona doğru gelirken Steve vitese sertçe vurdu ve üçüncü vitesten dörde geçti.

Motorun sesi, sanki nefes almış gibi kesilip yeniden gürledi. Ortamın kralı olduğunu belli edercesine kükreyen motoru duyan herkes kafasını çevirip bakıyordu. Normal arabaların arasından kayıp giderken kontrol her zaman Steve'deydi. Bir kere bile olsa kontrolü kaybetmişti.

Karşısına bir keskin viraj daha çıktığı zaman direksiyonu kırdı, frene basıp vitesi düşürdü. Araba arka kısmını atıp kayarken lastik ince bir ses çıkardı ve etrafında duman tüttü. Kayarak çeyrek daire çizen araba, virajı geçtikten sonra kendini tekrardan toparladı. 

Vakit gece vaktiydi. Bütün arabaların lambaları yanıyordu ve o kadar hızlı giderken arabaların orada olduğunu fark ettiren tek şey farları idi.

Devir göstergesi sağ tarafa yaklaşırken Steve elini vitesi değiştirmek için hazırda tutmaya başladı. Tam doğru zamanda vites değiştirirse araba daha çok öne atılıp hızlanabilirdi. Gözlerini kapattı, arabayı hissetmeye çalıştı. Çalışan pistonların sesini motor yağının araba içindeki turunu, akü şarj dinamosunun dönerken çıkardığı sesi, lastiklerin dönerken ortaya çıkardığı yanık kokusu, direksiyonun titremesi. 

Sarışın adam, görmek için öbür duyularını kullanırken, doğru anın geldiğini hissetti ve vitese vurdu. Vites değişince araba aniden öne atıldı ve normalden daha çabuk hızlandı. Motor artık sınıra geldiğini isyan edercesine kükreyerek belirtirken, Steve dişlerini birbirine sıktı, direksiyonu tutmak zorlamış, koltuğuna gömülmüştü. 

Düz yolda, etrafında kimse olmamasına rağmen son hızda gidiyordu. Bitiş çizgisi ufukta görünmüşken gaz pedalına sonuna kadar bastı. Tam bitiş çizgisine yaklaşmıştı ki, başka bir araba aniden gelip onu geçti ve Steve ikinci oldu.

Aniden gelen araba ile Steve'in arabası, çizgiyi geçtikten sonra yan kaydı ve durdular. Steve, ne olduğunu anlamaya çalışırken ikinci olduğunu kavrayınca direksiyona yumruk attı ve kapıyı sertçe açarak indi. 

"Sen ne yaptığı..." Kapıdan büyük bir hışımla çıkıp sinirini bağırarak belli ediyordu ki, kahve rengi saçlı, yeşil gözlü bir kadının sağ kapıdan çıkmasıyla sustu. Siyah çizmesi, kot şortu ve üsteki iki düğmesi açık, kareli, kırmızı beyaz gömlek vardı kızın.

Steve, yutkundu ve kızı izledi. Kız tam laf edecekti ki, sürücü koltuğunda oturan adam çıkıverdi. "Selam Steve! Beni hatırladın mı?" Sorusunu sorduktan hemen sonra elindeki dürümünden kocaman bir lokma aldı. Arabanın öbür yanındaki kız ona tiksinti ile bakarken adam gülümsüyordu. Dürümün sosu adamın dudaklarının kenarlarından akıyordu.

Kendi siyah, Amerikan tarzı geniş kaputlu, iki kişilik Dodge Charger'ının yanında duran Steve, arabasının önüne geldi. Arabanın ön kısmına yürürken, gözü yeni gelen diğer yarışçılara da kaymıştı. 

Marvel AhaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin