45. Bölüm "Hayatımın anlamı"

Start from the beginning
                                    

"Hayırdır?" dedim kaşlarım çatılırken. "Neden birbirinize kaş göz yapıyorsunuz? Bir şey mi oldu?"

Saçlarımı topladıktan sonra tekrardan sırtımı koltuğa yaslarken Vuslat derin bir nefes aldı.

"Bak Masal, biz kardeşiz. Aramızda gizli saklı olmaz. Ne yaparsak birlikte yaparız. Gerektiğinde beraber güler, yeri geldiğinde beraber ağlarız. "

Kaşlarım iyice çatılırken şüpheyle gözlerimi kıstım. "Hım... Ciddi bir konuşmayla başladı. Demek ki önemli bir konu. Anlatın bakalım. Dinliyorum. "

Rüya önüne gelen uzun saçlarını sağ omzunda topladıktan sonra ellerini birbirine kenetledi.

"Biz seni çok ama çok seviyoruz Masal. Bir sıkıntımız olduğunda beraber çözdük, üzüldüğümüzde birbirimizi hep teselli ettik. "

"Sadede gelecek misiniz?" diye sordum bir Vuslat'a, bir de Rüya'ya bakarak.

Belli ki anlatmak istedikleri bir şey vardı ama bir türlü konuya giriş yapmamışlardı.

"Konu aslında senin de, bizim de yabancısı olmadığımız bir şey. " diyerek başladı Vuslat.

"Ama üzülmek yok bak! Sen üzül diye konuşmuyoruz bunları. Baştan söyleyeyim de.." dedi Rüya hemen.

"Artık başlasanız."

Vuslat ciddi bir ifadeyle gözlerini yerde gezdirirken konuşmaya başladı. "Senin bebeğin düştü ya hani.. "

Bu bir cümle içime kor gibi düşerken yüz ifademin değişmemesi için kendimi sıktım.

"Evet, çok üzüldün. Yani üzülmüş olman gerekiyor. Ama sen kendini içine kapattın Masal. Ne kadar üzüldüğünü, ne kadar ağladığını bilmiyoruz ki.. Hani biz kardeştik? Kardeşler böyle mi yapar? O olayın üstünden birkaç sene geçmiş olabilir ama biz hep bekledik. Belki yanımıza gelirsin de üzüntünü bizimle paylaşırsın diye... Ama sen bunu yapmak yerine biz o zamanlar seni teselli etmek için her yanına geldiğimizde hiçbir şey yapmayıp, öylece durdun. İçini bize dökmedin. Hatta kimseye dökmedin. Hep içine attın. Böyle olur mu kardeşim? Dışından değil de içinden ağladın. Zaten bir ara hastalanmıştın da... Biz de senin kadar üzüldük. Kardeşlerin olarak bizimle ağlamak varken hep tek başına ağladın. Bir kez olsun ne bizimle ne de bir başkasıyla oturup bu konu hakkında konuşmadın. Kendi kendine üzülüp, kendi kendine bu olayı aştın. Ya da aşamadın ama dışarıya mutluyum havası veriyorsun. Bu bizi çok daha üzüyor. Yapma böyle. Sert duruşunu bir kez olsun boz. Ne kaybedersin ki? Bir kez olsun içini döke döke ağla, bağır, çağır. Bu senin için daha iyi olabilirdi. İçine ata ata nereye kadar?"

Vuslat konuşmanın sonunda nefessiz kaldığı için duraksayıp, derin bir nefes aldığında Rüya başladı.

"Daha çok üzülmen için bunları söylemiyoruz biz. Sadece her zaman senin yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Ne olur hislerini bizimle paylaşsan, biz senin karamsar enerjini alsak da biraz olsun kendini iyi hissetsen? Sanki mutlu olmak sana haram! Ne zaman bir çocuk görsen kaçıyorsun Masal. Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyoruz. Bu şekilde üzüntünü dillendirmezsen, gözyaşlarını içine akıtırsan sana zararı olur. Abim de ne kadar üzülüyor görmüyor musun? Sen sadece kendine değil, abime de ne yapıyorsan yapıyorsun. O da en az senin kadar bu şekilde zarar görüyor. "
Ne kadar kendimi sıksam da gözlerim yine dolmuştu işte. O gözyaşının akmaması için verdiğim çaba boşa çıkarken gözyaşını sildim.

"Bitti mi?" Sesimin titrememesine şükrettim içimden.

Rüya'nın ağzı aralanırken Vuslat şaşkınca "Ciddi misin Masal?" dedi.

ORMANTİK MAFYAWhere stories live. Discover now