Madde.. Bölüm 11

Start from the beginning
                                    

"Sana onu getirmene izin yok demiştim." Emir keskin sesiyle ortamın havasını değiştirdi. Tesa ona düşmanca bir bakış attı.

"Bende gözlerimi asla bağlatmam diyordum, hatırlarsan bu sabah." İkisinin de arasında bir meydan okuma seddi çekilmişse benziyordu ve bu beni oldukça rahatsız etti. Tesa her şeye rağmen bana kedimi getirmişti. Bir yılda toplasan yaptığı iyilikler de ilk beşe girerdi. Gerilen ortamı zil sesi bozunca biraz olsun rahatladım. Çalan kapıyı Emir açtı be gelen kişi Barış'tı. Tesa bana gözleriyle bu kim diye sordu. Tanrım.

"Günaydın sarı kafa." Barış'a gözlerimi devirdim. Benimle yakınlaşmayı kesmeliydi. "Ve sarı kafanın arkadaşı."

"Merhaba, ben Tesa." Gidip Barış'ın elini sıktı ve bir süre bırakmadı. Barış'ın arkasından Ceyda ve Buse girince, gözleri bir türlü çekilmeyen ellere takıldı. Barış öksürerek elini çekti ve Ceyda bozulmuşa benziyordu.

"Buse akşam beşe kadar sende kalacak Barış. Bizim program dört buçukta biter, anca gelirim. Kızımıza iyi bak." Resmen bilerek Barış'ın kızı olduğunu üzerine basa basa söylemişti. Bu sahiplenme değildi de neydi?

"Bu sefer hangi hayvanları kurtarıyorsunuz? Sincapları mı?" Diye homurdandı Barış. Ceyda onu duymazdan geldi.

"Siz evli misiniz?" Diye sordu Tesa. Ona göre farkedermiş gibi.

"Eskiden." Dedi Barış.

"Çok eskiden." Ceyda Barış'a düşmanca bir bakış attı. Tesa'nın gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.

"Buna sevindim." Barış'a göz kırptı. "Yani hala arkadaş kalmanıza." Hadi ama! Ayak üstü adamla cilveleşmeyi bırak. Ceyda kapıyı çarparak çıktığın da, biraz önce Tesa'nın yüzünde gördüğüm ifadeyi, Barış'ın yüzünde gördüm. Bunların aşması gereken yollar vardı.

"Görüş saati bitti." Emir elini birbirine vurarak sırtını dayadığı kapıyı açtı. Ona gözlerimi kısarak baktım. Hapishaneydim sanki.

"Seksi gardiyan." Diye fısıldadı Tesa, sonra gelip bana tekrar sarıldı. Bu sevgi seli de nereden çıkmıştı böyle? "Gözlerimi sen kapatmak ister misin?" Diye sordu Barış'a. Onu kolundan tutup dışarı çıkardım. Kapı da Teoman'ı görünce Tesa'yı onun götüreceğini anladım. Tesa arabaya binince Teoman onun gözlerini kapattı.

"Bu gerekli mi?" Diye sordum.

"Emir beyin emri. Burayı kimsenin bilmesini istemiyor." Deyince tabi ya dedim. Başka kimin aklına gelirdi ki bu? Bağlamak onda, gözleri kapatmak onda. Adam tam bir gladyatör! Tesa'yı yolcu edip İçeri girdiğim de Buse'nin Emir'in kucağında olduğunu gördüm.

"Tesa niye geldi?" diye sordum hemen. Bana kimse bundan bahsetmemişti. Buse kedinin yanıma gidip oynamaya başladı. Hiç yoktan biri sevmişti pintiyi.

"Adı ne?" Diye sorunca bakışlarım Buse'ye kaydı.

"Pinti." Kıkırdadı. Çok güzel bir kızdı ve Barış'a benziyordu. "Neden pinti? Diye sorunca ona çok tembel olduğunu söyledim. Buda çok hoşuna gitti. Çocukları mutlu etmek ne kadar kolaydı?

"Bırak onu Hayal, mikrop kapacaksın." Emir'in uyarmasıyla Buse kediye üzgün bir bakış atıp koşarak babasının kucağına atladı. Ona Hayal diye hitap etmesi neden beni bu kadar huzursuz ediyordu?

"Pinti temizdir ve bilgin olsun bütün aşıları tam." Dedim ve kedimi kucağıma aldım. Emir bana kısa ama etkili bir bakış attı. Sanki bu kimin umurunda dermiş gibiydi.

"Akşam bir mekana gideceğiz. Babanı tanıyan biri varmış. Onunla görüşeceğim." Odak noktam tamamıyla dağılmıştı. Babamdan konu açılınca tüm vücudum ağrıyordu. Onu merak ediyordum ve kurduğum teorilerle kafayı yemek üzereydim. Onaylarca başımı salladım ve koltuğa oturdum. Dün gece yaşadıklarım o kadar gerçekti ki hala etkisinden kurtulamamıştım. Hayal'i şimdi anlıyordum. Eğer bana tekrar ailemi böyle yakınımda hissettirecekse bir daha yapmak için her şeyi göze alırdım.

Yaramızda Kalsın ♣️Where stories live. Discover now