Katil.. Bölüm 3

3.5K 143 10
                                    

Playlist; Adele - Someone like you

Medyada ; Emir SIRAÇ <3

"
Korku etime tırnaklarını çoktan batırmıştı. Uzun yarıklar halinde beni korkunç bir boşluğa çekiyordu. Tenime her değdiğin de, çırpınıyordum. Kurtulamayacağımı bilsem de, sonu gelmez haykırışlarımı dışarı vurmak zorundaydım. Her bir hücrem içimde patlıyor, dağılan kalıntılar kalbime çarpıyordu.

İri kemikli parmaklar dudaklarıma sıkı sıkıya örtülüydü. Nefes almalıydım. Oldum olası burnum, nefes almak konusunda becerikli değildi. Kulağımın dibinde ki silahı farkedince nefesim kesildi.

"Şşt.. Sessiz ol." Kulağıma değen basınçla korkuyla inledim. Bulunduğum durumda ses, hiçbir tanıdığım insana benzemedi. Görüyor musun baba? Diye haykırmak istedim. Küçük kızın savunmasız! "Elimi çekiyorum, bağırma." Temkinle başımı salladım. Dizlerim titremeye başlamıştı. Biraz önce bir cinayete tanık olmuştum ve görüntüler hafızımdan çıkmıyordu. Uğursuz kan, her yerdeydi. Elini yavaşça ağzımdan çekti ama beni bırakmadı. Elleri hala omzumu kavrıyordu. Yüzümü sağa çevirip kim olduğuna bakmak istedim. Oydu. Çimen göz. İçimde şüphe ve rahatlamanın tohumları vardı. Yavaşça kırık tuğlaların olduğu boşluktan dışarıya baktı. Adımları kendinden emindi. Ortamın sessizliğine kapılıp beni bıraktı. Büyük bir gök gürültüsü başımızda patladığın da, yerimde korkuyla sıçradım.

"Beni nasıl buldun?" Diye sordum. Issız bir sokakta başımın belaya girdiği anda arkamda belirmesi normal miydi? Biran o katilin onun olabileceği hissine kapıldım.

"Yüzünü gördün mü?" Diye sorunca aklımda beliren siyahlıktan başka bir şey olmadığı için kararsız bir şekilde başımı salladım.

"Elli metre kadar uzağımdaydı. Birini vurdu. Kafasında kapüşonu vardı. Silahı bana doğrultunca kaçtım. Sonrasını biliyorsun zaten. Senin burada ne işin var?" Silahının güvenliğini kapatıp beline sakladı. Bir silahı vardı. Ne bekliyordum ki? Bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sadece tehlikeli biri olduğunu hissedebiliyordum.

"Buradan geçiyordum." Ruhsuz bir kahkaha attım. Buna inanacağımı beklemiyordu herhalde. Yeşil gözleri kısa süre de yüzümü yokladı ve burnunun kemeri kırıştı. Şüpheyle onu süzdüm.

"Buna inanacağımı beklemiyorsun değil mi? Buradan geçiyormuş." İmayla kaşlarımı kaldırdım. Beni mi takip ediyordu? Bu düşünce beni biraz huzursuz etmişti. Zaten üzerimde birinin beni takip etme hissi vardı, Türkiye'ye döndüğümden beri.

"Sen öyle bil, sarışın." Sıkkın bir nefes aldı ve sokağı tekrar tarayıp yıkık binadan indi. Arkasından bende indim ama hala o katilin buralarda olabildiğine dair içimde kötü bir his vardı. Bu hislerden kurtulamayacaktım. Bir düğüm gibi boğazımdaydı. Ama bu adama da güvenecek değildim. "Önüme geç."

"Nereye gidiyoruz?" Onunla bir yere gitme fikri de nereden çıkmıştı? Bu adama güvenmiyordum. Bir silahı vardı ve silahı olan adamlar tehlikeli olurdu. Kendimi korku filmlerinde ilk önce ölen o aptal kızlar gibi hissediyordum. Oraya girmemen gerekiyorsa girmeyeceksin yoksa ölürsün, bu hep böyledir.

"Soru sorma sarışın. Yürü." Bana davrandığı hüküm verme olayı canımı sıkıyordu. Üzerimde hükümdarlığını kuracağını sanıyorsa, pekala yanılıyordu. Ama kahretsin ki yanımda birinin olmasına ihtiyacım vardı. O katil buralarda bir yerlerde pusu kurmuş olabilirdi. Bu düşünce içimin kasılmasına sebep oldu, titredim. Bir şey daha vardı ki, bunu da göz ardı edemeyecektim; Sonuçta babam ona güvenmemi söylemişti. Bunu sık sık kendime hatırlatsam iyi olacağa benziyordu. Bu her ne kadar yeşil gözlü azrailde olsa. Sessizce önüne düştüm. Etrafta ki her ses benim için bir tehlike unsuruydu. Ben önde, o arkada tek kelime etmeden yürüdük. Arkamda olması beni huzursuz ediyordu. Ayak seslerini duyabiliyordum. Güçlü, kendinden emin, temkinli sesler.

Yaramızda Kalsın ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin