Medcezir.. Bölüm 5

Start from the beginning
                                    

Çok geçmeden Emir arabaya bindi ve daha kapıyı kapatmadan hızla arabayı çalıştırdı. Motordan çıkan acı sesle bahçeden ayrıldık. Ellerim yanıyordu. Düşünmemeye çalışsam da acı her yerdeydi. Kafam eğik bir şekilde bir süre ilerledim. Evden uzaklaştığımızı farkedince yavaşça yerimde doğruldum. Emir bir süre sonra arabayı sahil kenarında durdurdu.

"Öne geç." Deyince ikiletmeden doğruldum ve ayağımı öne doğru atıp Emir'e değmemeye özen göstererek bedenimi ön koltuğa geçirebildim. Sırtım terden sırılsıklam olmuştu. "Ellerini uzat." Komutuna uydum. Bileğimden kavrayıp önce elimi inceledi ve yavaşça cam kırıklıklarını çıkarmaya başladı. Kafamı hafifçe yana doğru eğdim. "Kandan korkuyor musun?" Diye sordu samimi bir şekilde. İlk kez alay etmeden sadece gerçekten merak ettiği için sormasına şaşırdım. Ama bunu belli etmedim.

"Hayır, daha çok iğreniyorum." Şu kandan korkup bayılan insanlar gibi değildim. Daha çok midem alt üst oluyordu. Bazen keşke bayılsam da, bu eziyeti çekmesem diye düşünüyordum. "Kim bunlar Emir?"

"Bilmiyorum." Sıkkın bir nefes aldı. "Ama bulacağım." Sesinde ki kararlılığa imrenmiştim. Her zaman kendinden emin duruyordu. Sert yüzü bir şey ifade etmese de, gözlerinin arkasında sakladığı acıyı görebiliyordum. "Babana ulaşmam gerek."

"Beni hiç aramadı." Dedim yüzümü ölçen bakışlarını görünce. Kendimi kanıtlamak isterce omuzlarımı kaldırdım. Benimle iletişime geçtiğini mi düşünüyordu? Etimin en derininde ki cam kırığını çıkarırken acıyla inledim. En çok bu acıtmıştı. Torpido gözüne uzanıp bir kaç malzeme çıkardı. Önce elimi yakıcı bir sıvıyla temizle. Sonra da sargı beziyle sıkı sıkı sardı. Bunları arabada bulundurması bana başının sürekli belada olduğunu düşündürdü. "Şimdi ne olacak?"

"Güvenli bir yere gideceğiz. Bu geceyi orada geçirelim. Yarın uzun bir gün olacak." Dedi ve arabayı kısa sürede sahilden çıkardı. Sessizce koltukta oturdum ve ustalıkla sardığı elime baktım. Acı yok denilecek kadar azalmıştı. Bu konu da tecrübeli olduğu belliydi.

Cebimden sigara paketini parmak uçlarımla çekip çıkarttığım da Emir'in çatılan kaşlarıyla bana baktığını gördüm.

"Sigaraya mı içiyorsun bir de?" Diye sordu.

"Evet."

"Havalı göründüğünü düşünecek kadar aptal olduğun için mi? Yoksa derdini azaltacağını düşünecek kadar acınası olduğun için mi?"

"İkisi de değil. Ölmek isteyecek kadar çaresiz fakat intihar edemeyecek kadar korkak olduğum için."

Ve ilk aklı başında muhabbetimiz böylece sonlanmış oldu.                                       

Kollarımı göğsümde birleştirip bir süre dışarıyı izledim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kollarımı göğsümde birleştirip bir süre dışarıyı izledim. Karanlığın renksizliğine dalıp bundan sonra ne olacak diye düşündüm. Babam yoktu. Bu benim için büyük bir kayıp olsa da, ben yalnızlıkla başa çıkacak güce sahiptim. Babam beni böyle yetiştirmişti. Kısa süren bir yolculuk sonrası Emir bir sitenin önünde durdu. Sıkıntılıydı. Sanırım beni buraya getirmek istemiyor, ama mecbur kalmışa benziyordu.

Yaramızda Kalsın ♣️Where stories live. Discover now