3.1

48.7K 2.1K 188
                                    

Can Kazaz & Nilipek - Kendi Halimde

Şarkı çok effsane! Bölümle umarım hoş kaçar. 

Tatlı okumalar!

-31-

Kafamı yasladığım camdan alarak, altımda akıp giden yolu seyir haline geçtim.

İzmir'e giriş yapmıştık. Yaklaşık bir buçuk saattir, Deniz kafası kucağımda bir şekilde uyuyordu. En yakınıma kattığım insana geçmişimi açacaktım. Bunun heyecanını her bir köşemde hissediyordum. 

Melih Abi'ye, evin tarifini yaptıktan sonra trafiğin içinde akıp gitmeye başladık.

Kısalan her dakika, içimdeki ateşi daha da alevlendiriyordu. Bu şehir, benim evimdi. 

İzmir'e girişimizin üzerine eklenen yarım saat sonra, apartmanın önüne duruyorduk. 

Kalbim, uçmayı yeni öğrenmiş bir kuş kadar heyecanlı ve korkaktı. Kanatlarını durmaksızın çırparak, heyecanını belli ediyordu. Gözlerime birikti özlemim. 

Bakışlarımı çevremde dolaştırdığımda, geçmişin sisi biraz daha ciğerime dolandı. İyi kötü neyim varsa burada bırakmıştım ben. Ailemi, ilklerimi, her şeyim burada kalmıştı.

Ama her şeyden öte, yeni bir aile tanımıştım ben. Kendime yeni insanlar eklemiştim.

''Deniz, geldik.'' dedim elimi saçlarında gezdirirken. Bir yandan, etrafa bakınıyordum. Çok şey değişmişti. Ya da sadece ezberim buraya kuvvetliydi, en küçük nokta dahi belli ediyordu kendini. 

''Beş dakika daha.'' dedi mırıldanarak.

''Geldik ama, evde uyursun hadi.'' dediğimde, mırıldanarak gözlerini araladı. Kısa bir an idrak etmeye çalıştı uyku arasından gerçekliği. En sonunda, o da kalkmıştı. Melih Abi'ye veda ettikten sonra Bahar'ın evine doğru adımlamaya başladık. Gözlerim bir kaç adım ötemde duran geçmişimde takılı kaldı.

Çocukluğum bu apartmanda yatıyordu. Kötü çok şey olmuş olsa da, babamla yaşanmış her saniye güzeldi şimdi. Söylerdi her zaman, beraber olduğumuz zamanların kıymetini bil diye. Bu bize verilen bir şansmış, öyle derdi. Üzüp kırmaya, boşa harcamaya değmezmiş.

Haklıydı da.

Belki de babam fazla doğruydu bu yalan dünyaya, o yüzden alınmıştı elimden. Kuş gibi kanatlarını çırparak özgürlüğe uğurlamıştı kendini.

Hafifçe burun çekerek, kapının önünde durdum.

''Bak biz üçüncü katta oturuyorduk, tam şurası.'' dedim Deniz'e işaret ederek. Yaşanmışlıklarım oradaydı. Eve döneceğim gecelerde, babam beni balkonda beklerdi sigarasıyla. Vazgeçilmez bir görüntüydü hafızamda biriken. 

Ve o yoktu. Ben yaklaşık bir kaç ay önce anılarıma toprak atmıştım. Bu hayatta her şeyden daha çok seveceğim insanı bırakmıştım gökyüzüne.

Burnumu çektim ve Deniz'i peşime takarak hemen yan apartmana giriş yaptık. Dışarıdaki sert soğuk az da olsa kırılmıştı bu sayede. İlk kata çıkmamızla beraber kapının açılması ve iç sıcaklığının bütünü ile beni sarması bir olmuştu. 

Özlemiştim. Çok özlemiştim hem de.

''Alina!'' dedi çiçek kokulu kollarım arasına girer girmez. Baharı estirmişti yine içimde.

Gözlerim dolu dolu oldu. Anlaşılan özlem, somut bir hal almak istiyordu.

''Çok özledim!'' dedi burnunu çekerek.

EŞSİZ RİTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin