0.0

144K 4.1K 436
                                    

Yeni bir maceraya atılıyorum ve çok heyecanlıyım. İnşallah beğenirsiniz.

İlk olarak hikayenin teşekkür kısmına gireceğim.

En başta, bana en büyük katkısı olan Milena'ma, yani Mel'ime çok teşekkür ederim. Bana destek olup her zaman yanımda olduğun için. Seni çok seviyorum Melkuş.

Ardından Aslı'ma yani Kar Tanesi'ne ondan sonra ise Ay'ıma yani Aycan'a teşekkür ederim.

Ardından Dilara'ya bu güzel kapak için çok teşekkür ederek, kocaman sevgilerimi gönderiyorum!

Bunun dışında her şeyiyle yanımda olan herkese teker teker teşekkür ederim. Sizleri seviyorum.

*

-Giriş-

Otobüsün boğucu havası vücudumu esir alırken, bu ortamdan kurtulabilmek için hızlı hareket ediyordum.

Bedenim ve hafızam yolculuğun yorgunluğunun esiri olmuştu. Bütün yol boyunca uyanık kalmış ve kendimle tartışma yaratmıştım.

Gelin görün ki bir sonuca ulaşamamış ve ne kadar memnun olmasam da bulunduğum durumdan başka bir duruma girememiştim.

Otobüsten kendimi atarak soğuk havayı derin derin içime çektim. Gecenin tadı olan bu soğuk iliklerime kadar işlemekle yetinmemiş, tenimi de kasıp kavurmuştu.

Dağılmış olan saçlarımı açarak bir şekle soktum. Ardından valizler arasından kendiminkini seçerek çektim ve insan kalabalığından uzaklaşarak araba park yerlerine ulaştım.

Gece oluşunun bulmamı zorlaştıracağını düşünürken, dikkatimi çeken ilk araba olduğundan kolay olmuştu. Plakasına baktığımda, beni almak için gelen araba olduğunu gördüm.

Adımlarımı hızlıca atarak yaklaştım.

Sürücü kapısının yanındaki adam telefonda biriyle konuşmaktaydı. Üzerinde kot ve hırka vardı. Arabaya yaslanmış bir vaziyette duruyordu.

Ben onu süzmekteyken görüş alanına beni aldı. Konuşmasını hızlı bir şekilde sonlandırdı ve bana doğru yanaştı.

''Alina Hanım?''

Hanım kelimesini işiten kulaklarım ne kadar garipsese de dudaklarıma hoş bir gülümseme yerleştirdim.

''Evet.''dediğimde hızlı hareketlerini sürdürerek arka kapıyı açtı.

''Buyrun efendim, üşüyeceksiniz.''

Bavulumu da sürükleyerek yanına ulaştım. Anında bavulu elimden alarak bagaja yerleştirdi, o süreçte ben de arka koltuğa oturmuştum.

Derin bir nefes aldım.

Hayatımın süregelen düzeninin bozuluşuna adım adım gidiyordum. Her attığım adım yeni hayatımın imzasıydı.

Bu konforlu ve lüks yaşam benim lügatımda hiçbir zaman var olmamıştı. Düzen kesinlikle değişiyordu.

Ne olacaktı, bir fikrim yoktu. Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki, ne yapacağımı kestiremiyordum. 


''... Alina Hanım?''

Dikiz aynasından bana cevap beklercesine atılan bakışa karşı, söylediği birkaç cümleyi kaçırdığımı fark ettim.

''Ah, ben biraz dalmışım... Rica etsem tekrar eder misin?'' dedim sönük bir ses tonuyla. Ses tonum ne kadar istesem de canlı bir ton kazanamayacaktı. Farkındalık deneme yapmama engel oluyordu.

EŞSİZ RİTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin