1.1

71.5K 2.7K 257
                                    

Geldim, geldim!

Bölüm parçası benden yok, sizden olsun.

Multimedia - Erez Soykan.  

İyi okumalar!

-11-

  Banyonun zevkini ziyadesiyle çıkardıktan sonra, odama geri döndüm. 

Fark ediyordum ki artık benimsemeye başlamıştım. En basit örnek, bu odanın odam olduğunu kabul edişimde gizliydi. 

Sıcacık bir duş, tüm kirden arındırarak vücudumu rahatlığa kavuşturmuştu. Dolayısıyla bu da benim uykumu getirmişti ama saat uyumak için çok erkendi. 

Karnım, öğlen yemeğinin bu güne yetmeyeceğini belli edercesine isyan ettiğinde, haklı olduğunu varsayarak üzerime rahat bir şeyler geçirdim. Muhtemelen yemekler çoktan yenmişti, bu da Ayşe Teyzeye kaldım demek oluyordu. 

Saçlarımı kurutarak, açık bıraktım. Şimdi kurusundu ki, yatarken rahatsızlık vermesindi.

Ayşe teyzenin yanına gittiğimde, uzun pencerenin önündeki masada oturarak kahvesini yudumladığını gördüm. İçeri girdiğimi fark ettiği anda ayağa atıldı.

''Ayşe teyzem, otur lütfen.'' diye buyurdum kibarca. O da geri çevirmeden, gülümsedi.

''Bir şey mi istedin kuzum?'' dedi. Gülümseyerek, hafifçe elimi karnımın üzerinde gezdirdim.

''Biraz acıktım ben de, ne yiyebilirim?'' dedikten hemen sonra başımı çevirdim ve gözlerimi boş tezgahta gezdirdim.

''Ne yapayım sana, ne istersin?'' dedi. Bu sefer durdurmama kalmadan ayağa da kalkmıştı.

''Aslında bana fark etmez bir şey. Kendime sandviç yapabilirim.'' dedim. Hemen kafasıyla onayladı ve buzdolabına yöneldi. Bu sırada ben de, ekmek kutusundan sandviç ekmeği çıkardım ve boş tezgaha koydum.

''Ayırt ettiğin bir şey var mı malzemelerden?'' diye sordu. Bu sırada ekmek tahtası çıkarıyordu. 

''Yok Ayşe teyze.'' dedim. 

Domates, salatalık, biber kestikten sonra peyniri çıkardı. Malzemelerin hepsini ekmeğin içerisine koyduktan sonra bana doğru döndü.

''Yeşil çay yapayım mı sana?'' dedi. Gülümsedim teşekkür amaçlı. 

''Teşekkür ederim, yeşil çaydan hoşlanmam.'' 

''Taze sıkılmış portakal suyu da var buzdolabında mis gibi, ondan koyayım?'' 

''O olur bak.''dedim. Hatta ondan önce davranarak, buzdolabındaki portakal suyunu çıkardım. Ayşe teyzenin çıkarmış olduğu bardağa yeteri miktarda döktükten sonra, buzdolabına geri koydum. 

''Hafif hazırladım, gecenin bu saatinde ağır gider diye kuzum.'' dedi. Samimi bir gülücük gönderdim ve tabağı alarak yanına yerleştim.

''Ben böyle oturuyorum ama, kusura bakmazsın değil mi?'' dedim mahçup bir ifade ile.

''Ne kusuru güzelim? Otur, otur.'' dedi ve tekrar eski yerine oturdu. 

Bu sırada ben de aç olan karnımı doyurma işlemine başladım. Yemek yedikten sonra kafamdaki plan, kütüphaneye gitmek olmuştu. En azından bir kaç kitap arasında dolanarak kendime okuyacak bir şeyler çıkarabilirdim. 

''Söyle bakalım, alışabildin mi bizlere?'' diye sordu bir anne şefkatiyle.

''Tamamen değil,'' dedim yutkunduktan hemen sonra. ''Yavaş yavaş alışıyorum, alışmalıyım da.'' 

EŞSİZ RİTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin