0.9

73K 2.7K 136
                                    

Multimedia Bahar.

-9-

Pencereden süzülen yeni günün rahatsızlığı ile gözlerimi araladım. Dün gecenin ağırlığı omuzlarıma çökmüştü, dolayısıyla hem ruhen hem de fiziki olarak yorgun hissediyordum. Buna rağmen, Bahar'dan erken kalkmıştım.

Bir süre yataktan çıkmayarak sabahın mahmurluğunu oracıkta bırakmayı amaçladım. Dün gece olanlar kesinlikle çok garipti ama bir yandan acı olduğunu da söylemeden geçemiyordum. Sorguladıkça sonuçtan başka bir şey geçmeyen bir şey vardı elime, aklıma düşen neden Emre değil de Erez'di?

Cevabını kurcalıyordum ama kafamın karışıklığı bir sonuç elde etmeme engel oluyordu.

Tek bir cevap yoktu aslında, bir çok cevap vardı. Acımı paylaşarak azaltmayı amaçlamıştı mesela, bundan mıydı? Yoksa yanımda olarak bana kollarını açışından mıydı? Gece, Emreden önceki güzel dansımızın hatırına mıydı yoksa bu aklımdan düşememiş oluşu?

Çok karışıktı. Kesinlikle bu soruyu bir kenara ittirerek, orada bırakmalıydım aksi taktirde aklımı kaçıracaktım bu soru işaretleri ile.

Yataktan bacaklarımı sarkıttım ilk olarak. Bir kaç esneme hareketi ile vücudumun açılmasını sağlayarak, bozulmuş saçlarımı tepede sıkı bir topuz haline soktum. Ardından banyoda el ve yüzümü yıkayarak, dişlerimi fırçaladım. Kendimi ayna karşısında şöyle bir süzdüğümde yorgun bir Alina ile karşı karşıya kaldım. Beklemediğim bir görüntü değildi bu halim.

Hızlıca banyoyu terk ederek, üzerime giyebileceğim siyah bir kot ve şık bir tişört buldum. Kot ceketimi arayıp bulamadığımda, aşağıdaki kilerde olacağını varsayarak saçlarımı şekle sokmaya geçtim. Tabii Bahar uyanmış, bu sırada uykulu bakışları ile bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

''Günaydın.'' dedim gülümseyerek ona.

''Günaydın.'' dedi esneyerek. Sonra yataktan yavaş hareketlerle ayrıldı.

''Erkencisin bugün?'' dedi banyoya girmek üzereyken. Cevapsız oluşuna kafa sallamak ile yetindim. Dün gece eve geldikten sonra oturmuştuk onunla. Partide sakındığım gözyaşlarını, Bahar'ın yanında akıtmıştım. Soru sormadan, canımı sıkmadan sadece iç çekişlerimi ve ağlayışımı dinledi ta ki ben susana kadar. Soruları bugüne sakladığını biliyordum. Benimde soracağım bir kaç küçük detay vardı ona. Diğerleri Erez ile sarılır bir vaziyette bizi gördüklerinde şaşırsalar da, kimseden bir ses çıkmamıştı. Aksine susmayı seçmişlerdi. Bu her daim benim işime gelirdi çünkü bir şeyleri paylaşmaya daha hazır değildim.

Dedi Erez ile dün bu konuyu paylaşırken oldukça da hazır görünen, Alina.

Kendime gözlerimi devirdim.

Ne vardı ki bunda? O an ona sığınmıştım, çünkü buna ihtiyaç duymuştum. Hem zorla değildi, güzellikle olmuştu her şey.

Kendime bir kez daha (!) gözlerimi devirdim.

Kendimi kendi fesat düşüncelerime alet etmeyecektim.

Tamam, kafayı sonunda bulmuştum.

Saçımı taradıktan sonra tepeden at kuyruğu yaptım. Yüzüme bir şey sürmeye gerek duymamıştım. Hem, içimde isteksizliğin oluşu da yapmamı engelliyordu.

Yatağa geçtikten sonra Bahar'ı beklemeye başladım. Banyodan giyinik çıkmıştı. O da üzerine yüksek bel kot pantolon ve göbeğini çok az açıkta bırakacak bir tişört seçmişti. Saçlarını açarak tepeden sıkı bir topuz yaptı. Sürdüğü tek şey rimel olmuştu.

EŞSİZ RİTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin