24 • artık yok

1.5K 94 35
                                    

Bölüm Şarkısı: Fifty Harmony - I'm In Love With A Monster
Multimedya: Briella






24.Bölüm






"Bugün kursun var diye hatırlıyorum neden gitmedin?"diye sordu Nate elindeki kahvesinden bir yudum içip bana dönerek.

"Gitmek istemedim."dedim omuz silkerek. Chris'i yeniden görmekten korkuyordum. "Bende tenis kursuna gidiyorum. Eğer oynamak istersen birlikte gidebiliriz."

"Hiç anlamam."dedim dudak büzüştürüp gülerek. Kafasını salladı. "Ben sana öğretirim tabi sende istersen.."dedi. Ashley'in evinin önüne geldiğimizde ona baktım. "Buraya kadar getirmene gerek yoktu."

"Olsun biraz yürüyüş yapmak iyi geldi. Hem benim için keyifliydi."dedi gülümseyerek. Bende ona gülümsedim. "Benim içinde öyle neyse sonra görüşürüz o zaman."dedim.

"Görüşürüz."dedi. Geldiğimiz yönün tersine doğru yürümeye başlarken bende kapının ziline bastım. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Ashley siyah bornozuyla önümde duruyordu.

"Sonunda gelebildin!"dedi sitemle. Beni beklemeden içeriye girdiğinde gözlerimi devirip bende girdim. Kapıyı arkamdan kapatıp salona yürüdüm. Koltuğa oturduğumda çantamı yanıma koydum. "Grace nerede? O da gelecek mi?"diye sordum merakla. Kafasını salladı.

"İşi varmış hanımefendinin. Bugün pek bir keyifliydi artık Ryan ne yaptıysa?"dedi. Elinde tuttuğu kurutma makinesinin fişini televizyonun yanındaki bir prize taktı. Birkaç dakika kuruttuktan sonra fişi çıkardı.

"Ne yaptıysa derken? Onlar barıştı mı?"diye sordum.

"Hemde ne barışma! Salak Ryan bir araba dolusu çiçek getirmiş kıza! Bak yapma yine yanlış anlayacak seni dedim ama dinlemedi gerizekalı!"dediğinde gülümsedim. Onları mutlu görmek beni de mutlu ediyordu.

"Sevgililer mi?"diye sordum ellerimi birbirine kenetleyerek. Bence birlikte çok yakışıyorlardı.

"Sen gerizekalı mısın Briella? Beni nerenle dinliyorsun? Götünle mi?"dedi sırıtarak. Elindeki kurutma makinesini önündeki masanın üzerine koyup karşıma oturdu. Benim sustuğunu görünce devam etti. "Hayır tabi ki sevgili falan değiller. Grace, bizim Ryan'a söylediğimizi bilmiyor sende söyleme sakın!"dedi.

"Peki Ryan, Grace'e bir şey hissediyor mu?"diye sorduğumda kafasını salladı. "Kafası karışık."dediğinde bu sefer ben kafamı salladım. Aniden ayağa kalkıp yanıma oturdu.

"Hadi ne boklar yaptın hemen anlat! Meraktan çatalayacağım."dedi sırıtarak. Dedikodu en sevdiği şeydi. "Ben öptüm..."dedim kısık çıkan sesimle ama o beni duymuştu. O anları düşünmek kalbimi hızlandırırken, onun yanında olmak bile kalp krizi geçirmeme neden oluyordu.

"Kimi kız? Nate'i mi? Onu biliyoruz söyledin zaten yoksa yine mi öpüştünüz?"diye sordu.

"Hayır."dediğimde "Hadi be!"diye cırladı. Kafamı aşağıya eğip konuşmaya başladım.

"Yüzme hocasını yani Chris'i öptüm. Hemde iki kez."dedim utanarak. Bir süre ses gelmeyince ona baktım. Ağzı açık bana bakıyordu. Yeşil gözlerini sonuna kadar açmıştı. "Yuh! Ne yaptın lan sen!"dedi sırıtarak.

"Bir anda oldu."dediğimde "Nasıl?"diye sordu merakla. Bana şaşırdığının farkındaydım. Onun tanıdığı 'Briella' asla böyle bir şey yapmazdı. Benim tanıdığımda öyle ama o an ne olduğunu bilmiyordum ve içimden onu öpmek gelmişti.

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin