13 • çakma sarışın

1.7K 110 29
                                    

Bölüm Şarkısı: The Weeknd - Save Your Tears
Multimedya: Grace





13.Bölüm






Kahvaltımızdan sonra dışarıya çıkıp, gezip dolaşmıştık. Şimdi her zaman geldiğimiz kafede oturmuş yemeğimizi yiyorduk. Ben hamburger yerken, Grace ve Ashley pizza yiyordu. "Demek öyle."dedi Grace.

Onlara hatırladığım kadarıyla her şeyi anlattığımda garipçe bana bakıyorlardı. 'ne var' gibisinden bir bakış attığımda Ashley konuştu. "Bence ailene seni birinin takip ettiğini söylemen gerekiyor."dedi. Chris konusunu hiç sormamaları rahatlamamı sağlamıştı. Fakat ben rahat değildim. Kursa gittiğimde nasıl yüzüne bakacaktım?

"Beni takip ettiğinden emin değilim. Hayal görmüş olabilirim ayrıca bakalım ben miyim takip ettiği kişi.. Ya beni başkası sanıp takip ettiyse?"

"Seni nasıl başkası sanıp takip edecek, gözleri kör mü bu adamın? Biraz daha dikkatli ol ve seni bir daha yalnız bırakmak yok üstelik sarhoşken!"dedi Grace. "Çocuk değilim ben!"

"Çocuksun demedim." O da benim gibi gözlerini devirmişti. Aklıma Emma'ın bana söyledikleri gelmişti. Yerimden rahatsızca kıpırdandım. Kafenin kapısı gürültüyle açıldığında Ryan, yanında siyah deri ceketli çakma sarışın bir kızla içeriye girdi. Bize doğru gelirken Ashley kızı inceleyip dudak büzdü. Grace kafasını çevirip arkaya baktığında hepimiz Ryan'a bakıyorduk. Ryan yanımıza geldi. Masaya oturduğunda sarışın kızıda kucağına oturttu.

"Selam."dedi yanına oturduğu Grace'in yanağına öpücük kondurarak. Grace iğrenirmişçesine yanağını sildi.

"Yine bulmuş kaltağın birini..."diye fısıldadı Grace. Ryan'ın kucağında oturan sarışın ona döndü. "Seni duydum şıllık!"

Grace öfkeyle konuşmaya başlayacakken Ryan onu hafifçe itip yere inmesini sağladı. Dengesini sağlayamayan kız "Ay!"diye ufak bir çığlık atıp yere kapaklandı. Kafedeki birkaç kişinin kafası bize döndü.

"Grace benim arkadaşım Alex. Ona hakaret eden bana da etmiş olur. Yani oturacak başka bir kucak bulmalısın!"dedi. Adını öğrendiğimiz kız ayağa kalkarken "Ryan!"diye inledi. Biz ise sessizce olanları izliyorduk. Ryan onu görmezden gelip dikkatini bize verdiğinde Alex denilen kız ayaklarını yere vurarak geldiği gibi çıkıp gitti.

"Çok teşekkür ederim bebeğim."dedi Ryan kolunu Grace'in omzuna atıp onu kendine çekerek. "Neden?"diye sordu Grace kaşlarını çatıp ona bakarak.

"Ondan kurtulmama yardım ettiğin için. İki defa yattık diye sahibim olduğunu sanıyor."dedi sırıtmasına devam ederken. Ashley'de sırıttı. "Piçin tekisin!"dedi. Grace sinirle Ryan'in kollarını omuzlarından itti. Ayağa kalktığında bu sefer bacaklarınıda itip masadan kalktı. "Lavaboya gidiyorum." Ryan onun arkasında bakıp sıkıntıyla ofladı. "Bana sinirlendi sanırım."

Hamburgerimi bitirdiğimden konuştum.
"Doğal olarak." Dudaklarıma bulaşmış mayonezi peçeteyle sildiğimde telefonumdaki saatte baktım. Bu gecede Grace ile kalacaktım. Neyse ki annem ve babam sorun çıkarmadan izin vermişlerdi.

"Neyin var Ash? Bugün fazla sessizsin."diye sordu Ryan kaşlarını çatarak. "Keyfim yok."

"Simon'la mı ilgili? Sahi o günden sonra göremedim."dedi ve sonra bana baktı. "Senin de sesin çıkmıyor Brie."

"Sadece uykum var."dedim gülümseyerek. Bana gülümsedi. Ashley yanımdan kalkıp Ryan'ın yanına oturdu. "Onu çoktan postaladım."dedi sırıtarak.

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin