75 • sevdiğim adamla birlikte

188 20 13
                                    

Bölüm Şarkısı: Justin Bieber - As Long As You Love Me
Multimedya: Chris








75.Bölüm








Briella'dan;






Karşımdaki duvarda asılı olan kocaman saatte baktım. Geç kalmıştı. Kollarımı birbirine sarıp, derin bir nefes aldım. Başımı sağa çevirdiğimde geldiğini gördüm. Etrafına bakıp yürürken beni gördü.

Yavaş adımlarla bana doğru ilerlemeye başladığında kalbim deli gibi çarpıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavaş adımlarla bana doğru ilerlemeye başladığında kalbim deli gibi çarpıyordu. Her adımında istemsizce geriliyordum.

Tam dibimde durduğunda dudaklarıma yapıştı. Dudakları, dudaklarımın üzerinde hareket ederken ellerini sıkıca belime sardı. Susuz kalmış gibi dudaklarımı ısırıp, öperken canımı çok acıtmıştı. Onu çok özlediğim için karşılık vermeye çalıştım. Beni o kadar çok sıkıyordu ki kemiklerim kırılacaktı sanki. "Seni çok özledim."dedi bir ara dudaklarımdan ayrılarak. Ellerini iki yanağıma koyup öpmeye devam etti. Sonunda dudaklarını benden ayırıp yüzümü incelemeye başladı. Etrafımızdaki insanlar umurumuzda değildi. Sanki bu tren istasyonunda sadece o ve ben vardık.

"Benim yüzümden acı çekiyorsun ve buna artık için vermeyeceğim."dediğinde ne diyeceğimi bilememeliyim. Eğer benden yeniden ayrılacaksa neden buraya çağırmıştı ki? Saçlarımı oynamaya başladığında kalbim deli gibi çarpıyordu. Kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Söyleyeceklerine asla hazır değildim. Onu yeniden kaybetmek istemiyordum. "Asla annenin favorisi olmayacağım, baban gözlerimin içine bakmıyor bile. Çünkü onların yerinden bende olsaydım eğer aynı şeyi yapardım."dediğinde kafamı iki yana salladım. Birkaç adım gerileyip ona arkamı döndüm. Gözyaşlarım sessizce akmaya başlarken sertçe kapattım. Arkadan belime sarılıp, saçlarımın arasını öperken fısıldadı.

"Fakat seni asla bırakmayacağımı söylemiştim."dedi. Yüzüne doğru döndüğümde gülümsüyordu. Kollarımı boynuna dolayıp ona sımsıkı sarıldım. Saçlarıma yeniden bir öpücük kondurup yüzüne bakmamı sağladı.

"Bu gece..buradaki son gecem. Birkaç dakika sonra gelecek olan trene binip geri dönmemek üzere gideceğim."dedi ve sonra iki elimi birden tutup gözlerime baktı.

"Benimle gelmek istiyorsun değil mi? Beni istiyorsun?"diye sordu. Chris'le sonsuza kadar birlikte olmak istiyordum. Buradan gitmek sanki hayatımın dönüm noktası olacakmış gibiydi. Cevap vermediğim süre boyunca gülümseyen yüzü solmaya başlamıştı.

"İstemiyor musun?"diye tekrar sordu. İkimizde acı çekmiştik ve daha fazla acı çekmemize izin vermeyecektim. "İstiyorum."dedim bu sefer tereddüt etmeden. Yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Mavi gözlerinin içi mutlulukla bana gülümsüyordu. Hemen dibimizde olan banka oturduğunda beni de kucağına oturttu. "Seni ne kadar özlediğimi, bu anı ne kadar beklediğimi bilmiyorsun."dedi burnunu yanaklarıma sürterek. O kadar heyecanlıydım ki ne söyleyeceğimi bilmiyordum ve bu yüzden sessiz kaldım. Trenin sesini duyduğumuzda kucağında benimle birlikte ayağa kalktı. "Ne yapıyorsun? İndirsene beni!"diye sızlandım ama bırakmadı. Etrafımızda gelip geçen insanlar bize bakmaya başladığında utandığım için başımı omuzuna yasladım. Kokusu burnumu doldurduğunda gözlerimi sıkıca kapattım.

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin