51 • bay evans

442 24 1
                                    

Bölüm Şarkısı: Nick Jonas - Under You
Multimedya: Chris







51.Bölüm










Gözlerimi yavaşça açtığımda Chris'in çarşaflarına dolanmış, yan bir şekilde yatıyordum. Mutluydum fakat ayak parmak uçlarımdan saç tellerime kadar hafif bir kırılganlık vardı üzerimde. Kafamı yastıktan kaldırdığımda onu pencere önünde resim yaparken buldum. Uyandığımı gördüğünde kocaman gülümsedi. "Günaydın güzelim."

"Günaydın."dedim gülümseyerek. Üzerine bir şey giymemiş altında sadece siyah renk bir şort vardı. Elleri ve parmakları hep boya olmuştu.

"Ne yapıyorsun?"diye sordum başımı yastıktan kaldırmadan.

"Seni resmediyorum."dedi önündeki tabloyu işaret ederek. Çarşafı bir elbise misali bedenime sarıp yataktan kalktım. Dikkatlice yanına yürüdüğümde beni gülümseyerek izliyordu. Tam yaptığı resime bakacaktım ki ters çevirdi. "Üzgünüm, bitmeden bakamazsın."dedi. Dudak büzdüğümde beni kucağına oturttu. Kollarımı boynuna sardığımda çıplak omuzlarıma öpücük kondurdu. Gözleri boynumdaki onun bana aldığı kolyeye kaydı.

"Neden bakamıyorum Bay Evans?"dedim gülümseyerek. Ellerimi yanaklarına koyup sakalını okşadım. "Çünkü daha bitmedi Bayan Stark."dediğinde seslice güldüm.

"Nasıl bu kadar kapıldım sana?"dedi. Benden çok bu soruyu kendi kendine soruyor gibiydi. Gözlerime öylece bakarken yüzü ciddi bir ifade aldı. "Hiç yanlış kişiye aşık olduğunu düşündün mü?"

"Düşünmem mi gerekiyor?" Sorusuna soruyla karşılık verdim. Neden böyle şey sorduğunu anlayamamıştım. "Senin için yanlış kişi olabilirim."dediğinde kaşlarımı çattım. Kendini yanlış biri olarak mı görüyordu?

"Doğru olan sensin."dedim içten bir şekilde. Chris, hayatımdaki en doğru kişiydi. "Eğer günün birinde beni bırakırsan kapıma silah bırak! Çünkü seni kaybettiğim gün, ben artık ölü bir adamım." Kalbim bir bomba olsaydı eğer, söylediği kelimelerden sonra patlamıştı. Cümlesinden etkilenen kalbim ve zihnim, her geçen dakika onun büyüsüne kapılıyordu.

"Ya sen beni bırakırsan?"diye sordum. Bu durumun düşüncesi bile korkunçtu. Onu asla kaybetmek istemiyordum.

"Bırakmam için ölmüş olmam gerekiyor. Senin için her şeyi yaparım." Özenle seçtiği kelimelerle beni daha da özel hissettiriyordu. Bunu nasıl yapıyordu? "Her şeyi mi?"diye sordum anlımı anlına yaslayarak. "Her şeyi." Kollarımı boynuna doladığımda yeniden omuzlarımdan öptü.

"Ve kucağımda oturmaya devam edersen.."devamını getirecekti ki parmak uçlarımı dudaklarına sıkıca bastırdım. Kucağından kalktığımda ona baktım. "Ben banyo yapacağım."

"Bu açık bir teklif mi?"dedi sırıtarak. Birkaç saniye ona kaşlarım çatık baksam da sonra gülümseyip omuz silktim. Aniden yerinden kalkıp beni kucakladı. Sırıtarak beni banyoya götürürken kafasına yavaşça vurdum.

Birlikte banyoya girdiğimizde beni yere bıraktı. Chris suyu ayarlarken aynadan kendime baktım. Üzerime sardığım çarşafı biraz aşağıya indirdim. Boynumda ufak morluklar vardı ama göğüs kısmımdaki morluklar daha fazla belli oluyordu. Tenim çok hassas olduğundan dolayı her temasta iz kalıyordu. Elimle üzerine hafifçe dokunduğumda sızladığını hissettim. Küvete su dolarken Chris bana dönüp kollarını belime sardı. Saçlarımı koklayıp arasına bir öpücük kondurdu. "Neyin var?"diye sordu aynadan yüzüme bakarken. Parmağımın ucuyla morlukları gösterdiğinde o da bana sırtını gösterdi. Gözlerimi şaşkınlıkla sonuna kadar açtım. Sırtı hep çizik ve tırnak izleriyle kaplıydı.

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin